Paylaş
Samet Aybaba'nın elinde ki kadro belli. Maçı kurtarabilecek oyuncu sayısı da belli, yedek kulübesi de.
Adama kızmayalım mı peki? Trabzonspor' a karşı iyi bir oyun sergilemiş olsalar bile, tarih maçın skorunu yazacak değil mi?
Bir tek Fernandes ile olmuyor. 11 kişi de mücadele etse oyuncuların kaliteleri ortada veya yanlış yerde oynatılıyorlar. Almeida'nın kanatta ne işi var? Batuhan'ın bu formsuzluğu ile Beşiktaş' ta kendine yer bulması mucize. Bal yapmayan arı Uğur' da bu yanlışların içine eklersek Beşiktaş'ın durumu anlaşacaktır. Alternatifleri var aslında bu oyuncuların. Dünyanın belki de en iyilerinden biri yönetim tarafından dışlandı ve oda kendisini artık Beşiktaş' tan soyutladı. Uğur' un yerine, Tanju ve Emre Özkan gibi gençler var ama onlarında yönetimle ve teknik heyet ile sıkıntıları sürüyor.
İlk yarı vasat bir oyun izledik. Hemen hemen sıfır pozisyon. Cüneyt Çakır'ın hatasından dolayı Beşiktaş'ın yediği bir gol vardı. Kimileri hakemi haklı buluyorlar ama bence Olcan pozisyonda iyi niyetli değil. Çaktırmadan profesyonelce topu kullandırmamaya çalışıyor. Dünya markası ir hakemimiz de bu pozisyonu yiyor. Hakem hataları elbette olacak ama Sn. Çakır yurt dışında neredeyse hatasız maçlar çıkartırken, Türkiye' de devamlı yanlış kararların altına imza atıyor. Gösterdiği ve gösteremediği kartlar ile de dün akşam sınıfta kaldı.
İkinci yarı Beşiktaş daha etkili. Rakibi adeta sahasına hapsediyor. Trabzonspor' da bu duruma izin veriyor. Fernandes'in müthiş golü ile Beşiktaş beraberliği yakalıyor. Golde her ne kadar kaleci Onur' un hatası olsa da, maçın kahramanı yine Onur oluyor. Net 2 pozisyonda kalesini gole kapatıyor. Olcay' ın pozisyonunu ve Almeida'nın şutunu müthiş çıkartıyor. Bir kaleci kurtardığı ve yediği gollerle maçı etkileyebilir ama dün akşam Onur, kurtarışlarıyla takımını sırtlayan isim oldu.
Maçın son saniyesine kadar maçı bırakmaya Beşiktaş' ın niyeti yoktu. O son saniyede Olcay'ın kaçırdığı inanılmaz pozisyon uzun yıllar hafızalardan çıkmayacak gibi gözüküyor. Kaçan pozisyonla beraber Beşiktaşlı oyuncuların üzüntüleri de hafızalarımızda yer etti.
Beşiktaş için kritik haftalar asıl bundan sonra başlıyor. Kazanmayı unutan bu takım haftaya ligin iyi ekiplerinden Kasımpaşa ile deplasmanda karşılaşacak. Alınacak bir yenilgi ile kara kartal düşme potasına iyice yaklaşacak Zirvenin 6 puan gerisinde ve ligin en altında ki takımla da arasındaki puan farkı sadece 5.
Ocak ayına kadar Beşiktaş toplayabildiği kadar çok puan toplamalı ve Ocak ayında da bu takıma transfer şart. Peki nasıl yapacaklar ? Yönetimin elini kolunu maddi problemler bağlıyor. Üstüne üstelik eski oyunculardan gelen kötü haberlerde bu işin tuzu oluyor. Dün İnönü' de taraftarlar, Yönetimden Beşiktaş' ı bu hale getirenlerden hesap sorulmasını istediler. Pisliğin üstünü kapatarak temizlik yapamazsınız. Süpürdüklerinizi halının altına atamazsınız. Bir gün o temizliği yapmazsanız bu pislikler sizin başınıza bela olarak gelecektir.
Kötü giden ve kaybettiği 2 puandan sonra bile taraftarın takımı alkışlaması gerçekten çok güzeldi. Beşiktaş taraftarı her zaman liste başı olmuş ve olacaktır. Ama unutmayın ki, Yıldırım Demirören, Serdar Adalı ve Süleyman Seba gibi bir büyük başkanı da bu takımdan gönderen de, yine bu taraftardır. Tüm Beşiktaşlıların artık birbirlerine destek olmaları gerekmektedir. Demirören kulübe verdiği borcu silmeli ve diğer iş adamları da ellerini taşın sokmalıdırlar. Bu takım hepimizin takımı. Bu takım Türkiye'nin en köklü kulübü. Bu takımın kötü gidişinde senin bile suçun var. Benim demi suçum var dediğinizi duyabiliyorum. Evet senin bile suçun var. Sen kim olursan ol. İster taraftar, kongre üyesi, oyuncu, eski oyuncu, başka kulüplerde yöneticilik yapan eski yöneticiler, yeni ve eski yönetim kurulu.. Evet .... Hepimiz suçluyuz.
Paylaş