Cemal Erbaş

Almeida bizi kel yapacak

6 Aralık 2011
Süper Toto 13. hafta mücadelesinde Beşiktaş, cezası nedeniyle Antalya Madran' da oynadığı maçta, ligin yeni ama güçlü ekiplerinden Orduspor' u 2-1 mağlup ederek haftayı 3 puanla kapattı. Beşiktaş bu galibiyetle 3. sırada kendine yer buldu. Quaresma ve Simao gibi oyuncularından yoksun sahaya çıkan kara kartal futbol olarak bizleri tatmin etmese de, mücadele olarak  iyi bir görüntü çizdi. İlk yarıda Orduspor kalesini bulan 2. şutta Veli Kavlak golü takımına kazandırdı. Orduspor' un ilk yarıda ki şutunda ise Cenk kalesini gole kapattı.
 
İkinci devreye Beşiktaş hızlı başladı. Arkaya arkaya yaratılan pozisyonlarda Hugo Almeida tribünlere saç baş yoldurttu. Almeida bu performansda devam ederse Beşiktaş taraftarları kel kalacak. Neyse ki o kellerden biri sahada yer alıyordu. Fabian Ernst, Fernandes'in ortasında vurduğu kafa golü ile takımını ipten aldı. Gole kadar sahada bir varlık gösteremeyen Ernst, bizleri utandırdı. Ernst'te görülen düşüş yalnızca Carvalhal tarafından görülemiyor. Orta sahanın en çok koşan, en çok pres yapan ve en çok top kazanan adamı Necip'i çıkartıp oyuna Toraman' ı alması Carvalhal' ın en büyük hatası oldu. Necip 59. dakikada saha kenarına gelirken, Orduspor' un golü 66. dakikada meydana geldi. Beraberlik golünden sonra toparlanan Beşiktaş, 72'de Ernst'le öne geçti.
 
Derbi öncesi alınan bu 3 puan Beşiktaş için oldukça önemli. Derbinin skoru ne olursa olsun Beşiktaş'a , öyle yada böyle yarayacaktır. Tabi bu avantajdan faydalanamak isterse kara kartal, Manisa deplasmanından mutlak 3 puan çıkarmak zorundadır.
 
Almeida'nın biraz dinlenmesi veya bir süre maçlara yedek çıkması bence hepimiz için daha iyi olacaktır. Kenarda bekleyen futbola aç Pektemek ve Holosko inanıyorum ki, Almeida' dan daha iyi işler çıkartacaklardır. Hocanın bunu yapamayacağına eminim fakat benim düşücüm bu yönde. Biraz fazla saç ve biraz huzur için bir süre böyle oynasa ne olur ki? Sonucunda Beşiktaş' ta gol atacabilecek birçok oyuncu yer alıyor. Hocadan bir isteğim daha var. Kendisinden rica ediyorum, Toraman' ı orta sahada oynatma. Böyle yapmakla hem takımı eksik oynatıyor, hemde Toraman' la beraber Hilbert' in de performansını düşürüyor. Hilbert 90 dakika boyunca orta sahayı yanlış hatırlamıyorsam sadece 1 kere geçti. Hilbert ofansta iyi işler yapabilen bir oyuncu. Her iki oyuncuyu da yerinde değerledirmek Beşiktaş' ın yararına olacaktır.
 
Dün akşam Fernandes ve Necip' in performansından oldukça memnun kaldım. Fernandes bu oyun tarzı ile devam ederse, Beşiktaş fazla sıkıntı yaşamaz.  Cenk' in yediği golde gerçekten büyük hatası vardı. Maccabi maçında yediğimiz gole benzer bir golü ağlarımız gördük. Cenk takım öne çetiğinde maçtan kopuyor. Konsantresi bence iyi değil. Kafa başka başka yerlerde. Biraz dikkat etmesi gerekiyor.
Yazının Devamını Oku

1 dakikalık saygı duruşu

2 Aralık 2011
Beşiktaş İsrail' den mutlu döndü. UEFA Avrupa ligi E grubunda ki temsilcimiz Beşiktaş, deplasmanda İsrail takımı Maccabi Tel Aviv' i 3-2 yenerek gruptan çıkmak adına önemli bir avantaj yakaladı.

Aslında maça oldukça kötü başladık. İlk 25 dakika neredeyse topla hiç oynamadık, rakip ise birkaç gol pozisyonu üretti. İlk yarının son saniyelerinde, gecenin yıldızı Quaresma' nın harika golü geldi. Bu gole şapka çıkartmak bir tarafa, rica ediyorum 1 dakikalık saygı duruşunda bulunalım. Fernandes golden önce attığı müthiş pasla Ernst' i kaçırdı, Ernst' se kullanmadığı sol ayağı ile Q7' ye öyle bir asist yaptı ki, başlangıcından sonuna kadar harika bir gol oldu.

Devre' ye 1-0 önde giren kara kartal, 2. yarıya da oldukça iyi ve moralli başladı. 47. dakikada Fernandes' in müthiş şutunu kaleci zorlukla kornere gönderdi. Bu kez korneri kullanan Fernandes' in ortasında kaptan Toraman, kafayı vurarak meşin yuvarlağı ağlarla buluşturdu.

Şaşırdım

İkinci golden sonra daha farklı olacağını düşündüğüm maç bir anda beraberliğe geldi. 60 ve 71. dakikalarda gelen gollerle skor 2-2' ye geldi. Aklıma hemen Gençlerbirliği maçı geldi. O dakikadan itibaren korkmaya başladık. Beraberliği yakalayan Maccabi, kendine geldi. 3. gol için kalemize yüklenmeye başladı. 71' den sonra top hakimiyeti rakibe geçti. Zaman zaman yakalanan pozisyonlarda golle burun buruna geldik.

Almeida' nın girdiği gol pozisyonu kadar, kaleci Rüştü o pozisyonları yakalasa, onun bile dün akşam en az 1 golü olurdu. Peki Almeida ne attı, sıfır. Quaresma' nın adrese teslim ortalarında yaptığı kafa vuruşları bizleri çıldırtmaya yetti. O kafaya vurdukça veya pardon vuramadıkça ben kafamı duvarlara vurmaya başladım. Maçı eğer ki kaybetseydik veya berabere bitirseydik ben şuan maazallah beyin travması geçiriyor olabilirdi. İnanın Bobo' yu mumla arıyoruz.

Maçın bitimine saniyeler varken Quaresma sahneye çıktı. Tel aviv defansını çarşıya pazara göndererek Beşiktaş' a 3 puanı kazandırdı. Yıldız dediğin böyle olmalı. Belki çok iyi oynamadı ama çok yararlı oynadı. 3-4 maçtır Quaresma gaza bastı. Böyle oynarsa Beşiktaş' a faydası üst düzey olur.

Maçta önemli bazı pozisyonlar vardı. İlk yarıda Quaresma' nın şutunda elle oynamayı görmeyen hakem, Beşiktaş' ın net bir penaltısını atlamış oldu. 67. dakikada Pavicevic' in Quaresma' ya yaptığı hareket net bir sarı kart olmalıydı ve Pavicevic 2. sarıdan oyundan atılmalıydı. İsrail' de oynanan maçta dostluk havası eserken sahada ki oyuncular maalesef  dost olmalıdır. Tüm ikili pozisyonlarda kayarak topa sahip olmaya çalıştılar. Oyunu oldukça sertleştirdiler ve hakemi etkilemek adına yaptıkları fair-play ruhuna yakışmayan hareketleri vardı.

Hilbert, Fernandes, Quaresma ve Ernst oldukça iyi bir maç çıkardılar. Toraman ön libero mevkiinde oynayamıyor. Yokluktan belki orada oynuyor ama çok etkisiz kalıyor. Carvalhal’ ın oyuncu değişiklikleri canımı sıkıyor. Ekrem – Veli değişikliği yerine, Ekrem- Holosko değişikliği yapsa idi belki de maçı hiç bu kadar sıkıntıya getirmezdi. Netice de kazanan her zaman haklıdır diyip fazla da hocanın işine burnumuzu sokmamak gerekir.

Yazının Devamını Oku

Beşiktaş sevundurdi

28 Kasım 2011
Trabzonspor - Beşiktaş maçında gülen taraf siyah beyazlı ekip oldu. Ülkemizi Avrupa kupalarında temsil eden iki temsilcimiz, maça oldukça istekli ve arzulu başladılar. Karşılaşmanın ilk 30 dakikası adeta bir tenis maçı niteliğindeydi.

İlk devrede kafa kafaya bir mücadele vardı sahada. Orta sahasını savunma ağırlıklı oyuncularla dolduran Carvalhal, ilk toplarda rakibine devamlı baskı uygulattı. Trabzonspor'da İnter maçının yorgunluğu ikinci yarıda boy gösterdi. Şenol Güneş yorgun olan oyuncularını sahaya sürerek, Beşiktaş'ın galibiyetinde önemli pay sahibi oldu.

Şenol hoca ilk devre rakibini durdurup, ikinci yarıda galibiyeti düşünse ve İnter maçında ki bazı oyuncularını ilk yarıda değil de, ikinci yarıda oyuna alsa, belki de 3 puanı hanesine yazdırabilirdi. İkinci yarıda Trabzonspor adına sahada üç, bilemedin dört oyuncu ayakta kalabildi. Halil ikinci yarı neredeyse sahada gezindi. Burak Yılmaz çok yanlız kaldı. Bordo mavililerde Serkan Balcı iki kişilik top oynadı. Zokoro Trabzon'un dinamosu oldu.
 
Beşiktaş Carvalhal'ın akıllı oyun sistemi ile galibiyeti haketti. İkinci devrede ki penaltı pozisyonuna kadar topa hakim olan taraf Beşiktaş oldu. Özellikle dün akşam Qauresma sahanın yıldızı oldu. Birkaç net gol pozisyonundan yararlanamasa da, o pozisyonları yaratanda kendisi oldu. İsmail'le yakanalan (beşe - iki) bir pozisyon var ki, halen hafızamdan çıkmıyor. Arkadaşlarına asist yapma yerine kendi atma sevdasına giden o pozisyona inanın çok üzüldüm. Gol atılır veya kaçabilir ama pozisyonu böylesine harcamak tamamen acemi bir oyuncuya yakışır. Dilerim tekrar tekrar pozsiyonu izler ve buradan kendisine ders çıkartabilir.
 
Fernandes 6 hafta sonra formasına kavuştu. Her zaman söyledim tekrar söylüyorum "Fernandes mevcut kadro da, Beşiktaş' ın 11' inde ilk yazılması gereken kişidir."  Dün akşam orta sahada oldukça başarılı oynadı. Hem Ofans hemde defansda iyi işler çıkardı. Bir iki tane şut girişimin de bulundu. Duran topları isabetli kullandı. Bir orta saha elemanı için elinden geleni yaptı.
 

Yazının Devamını Oku

Futbol şansı

21 Kasım 2011
Süper Toto Ligi’ndeki sezonun 2. derbisi de beraber sonuçlandı. Beşiktaş dün akşam sahanın mutlak hakimiydi.

Maça oldukça da iyi başladı. Futbolda bir terim vardır. "futbol şansı" Eğer ki, dün akşam Beşiktaş'ın azıcık bir futbol şansı olsaydı, Galatasaray son yılların en büyük farkını yiyebilirdi. Futbol şansı dün akşam Galatasaray'dan yana oldu.

 

Maçı Cüneyt Çakır oldukça iyi yönetti. Bir tek iptal ettiği gol pozisyonu hariç. Gol öncesinde Mustafa Pektemek'in, Ujfalusi' ye faul yaptığını hükmetti. Tekrar tekrar izledim ama o pozisyonda ben bir faul göremedim. Maçın kader adamları, kaleci Muslera, genç Semih ve Cüneyt Çakır'dır.

 

Dün akşam İnönü' de garip bir komedi şovu vardı. Komedi şovunun adı da, Eboue. Gerçekten güzel ve komik bir görüntü sergiledi. Ayağının kenarına gelen yabancı maddelerden sonra kafasını tutmasına anlam veremedim. Daha sonra da tribünleri çıldırtmayı da başarabildi. Engin Baytar' ı ve Melo'yu da tebrik etmek gerekir. Yaptıkları hareket fair-play adına örnektir. Bir zamanlar Pascal bir hareket yaptığı için takımdan gönderilmişti. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk' ün dediği sözü Galatasaray' ın yöneticileri futbolcularını söylemelidirler. “Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim"

 

Çok çok iyi oynadığı maçta 2 puan kaybeden Beşiktaş oldu. Carvalhal idmanlarda iyi bir performans ortaya koyan Fernandes'e bu maçta yer verseydi, inanıyorum ki maçta skor yapan takım Beşiktaş olurdu. Veli KAVLAK' çok etkisiz kaldı orta sahada. Yerine giren Necip' in sakatlanması , ardından Mustafa'nın performansı maalesef orta saha hakimiyetini Galatasaray' a bıraktı.

 

Yazının Devamını Oku

Bayram gelmiş neyime

7 Kasım 2011
Beşiktaş, Ankara deplasmanında hüsrana uğradı. Gençlerbirliği karşısında 2-0 öne geçtiği maçı, 4-2 kaybetti. Ben Beşiktaş' ın böyle bir maçını hiç hatırlamıyorum.
 
Portekizliler dün akşam resmen erken tatile girdiler. Simao ve Quaresma 90 dakika boyunca sahada hiçbir varlık gösteremediler. Diğer Portekizli Carvalhal ise onlara uydu. "Uydum hazır ve nazır olan imama"
 
Bu maçı sonuna kadar Gençlerbirliği haketti. Onları tebrik ediyorum. Acemi hocamız da onların bu galibiyet ekmeğine bal, kaymak sürdü. Yaptığı oyuncu değişiklikleri şaka gibiydi. Mehmet Akyüz bu sezon ilk kez oynadı, hem de maç 2-2 devam ederken bir kurtarıcı olarak sahaya girdi. Holosko gibi bir oyuncu saha kenarında beklerken, hangi hoca Mehmet' i oyuna sokar ? Tabiki bizim sempatik ve şirin aynı zamanda acemi hocamız.
 
Maçın iki tane kırılma noktası var. 1. si Mustafa Pektemek' in 2-0 öndeyken kaçırdığı % 100 gol. 2. si ise, maç 2-2 devam ederken Egemen'e kaldırılan ofsayt bayrağı. O pozisyonu tekrar tekrar izledim ve yan hakemi tebrik ederim, bu maçta Beşiktaş'ı kurban eti yaptığı için.
 
Sonucunda her zaman dediğim gibi bu sezon kim şampiyon olursa sevinmesin, kim düşerse üzülmesin. Bu sezon Türk futbol liginin en kötü sezonudur. Aman aman oynayan bir tek takım yok. Bunların da en büyük sebebi bizim futbol federasyonumuzdur.
 
Bu futbolla nereye varılır. Bayramı bize zehir ettiler. Aklıma bir şarkı geliyor, " bayram gelmiş neyime". 3 gün önce oynanan futbola bak, dün oynanan futbolu gör.
 
Herkesin bayramı kutlar, küçüklerin gözlerinden, büyüklerin ellerinden öperim.
Yazının Devamını Oku

İyi ki varsınız

4 Kasım 2011
Sevdalı yüreklerde beyaz sürgünler... Halayla, türkülerle sevdi bu kalpler
Yıldızlar tutuştu SİYAH, BEYAZLA
Marşlarımız ağlasın KARTAL aşkıyla
BEŞİKTAŞ seninle ölmeye geldik...
 
Ben bir Beşiktaş' lı olarak dün akşam takımımdan gurur duydum. İşte takım ruhu budur. Carvalhal' ı bile ilk kez böyle hırslı gördüm. O sempatikliği ve efendiliği adamın gitmiş, yerine hırçın mı hırçın, sinirli mi sinirli bir adam gelmiş. Adam hocalığı inanın Beşiktaş' ta öğreniyor. Carvalhal' ın yerine kimi getirirseniz getirin, takım bundan aşağı olmaz.
 
Beşiktaş dün akşam, uefa avrupa ligine devam etmek adına çok önemli bir maç kazandı. Rakip hep ters gelen Dinamo Kiev. Tribünler oldukça coşkulu. Beşiktaş iyi ve istekli başladı. İlk yarıda kaçan net 3 tane gol, insana saç baş yoldurdu. Sahada uzun zamandır göremediğimiz bir Quaresma vardı. Adam hem defansa yardım etti hemde yaptığı onca orta ile rakibe zor anlar yaşattı. Oynadığı zaman dünyanın en iyi 5 futbolcusundan biridir Quaresma. Keşke her zaman böyle oynayabilse.
 
Sahada Simao hariç hemen hemen herkes iyi oynadı. Hilbert' in bindirmeleri, İsmail' in top çalışları, orta sahada Aurelio ve Ernst' in inanılmaz bir mücadelesi vardı. Almeida top alamadığında devamlı pres yaptı. Kaçırdığı bir gol var ki, akıllara zarar.
 
Gel gelelim Egemen' e. Bu adam korkusuz ve çok cesur. Bu adam canını, kanını sahaya koyuyor. Kim ne düşünürse düşünsün bu adam Beşiktaş' ın bu sezon yaptığı en iyi transfer. Sakın yanlış düşünmeyin, bu anlattıklarımı dün akşam gol attı diye değil, tüm maçlar içerisinde ki performasına göre anlatıyorum. Dün akşam attığı o gole de şapka çıkartıyorum, saygılarımı sunuyorum. Helal olsun sana Egemen soyadın gibi KORKMAZ olduğun için.
 
Maçın son dakikasında yaşanan Dinamo Kiev atağını bir kez daha gözlerinizin önüne getirin. Kaç kez golle burun buruna geldiler. Onlar vurdukça top ya kaleciden, ya defansdan döndü. Arka arkaya aynı pozisyon içerisinde 3-4 kere gole yaklaştılar. O son dakika, sanki 90 dakika gibi geldi. Ama ben inanıyorum ki, o pozisyonda  Van depreminde hayatını kaybeden depremzedeler ve kalleş kurşununa şehit giden askerlerimiz, kalemizin önüne set kurdular. Buradan onları bir kez daha rahmetle anıyorum.
 
Dün akşam hem maçın yıldızı ve kahramanı Egemen' in ve hemde Veli Kavlak' ın doğum günleriydi. Nice nice yıllara.. İyiki varsınız. Sağlıklı, başarlı nice kartal yıllarınız olsun.
 
Maçın üçlüsü

1- Van depreminde hayatını kaybeden depremzeler ve şehitlerimiz.
2- Egemen Korkmaz
3- Muhteşem Beşiktaş taraftarı
Yazının Devamını Oku

Taraftar sonuna kadar haklı

31 Ekim 2011
Beşiktaş 10 günde 4 maça çıktı. Perşembe günü Fenerbahçe ile zorlu bir maç oynayıp, pazar günü Sivasspor'la karşılaştı.

Beşiktaş bu Perşembe günü de, UEFA Avrupa liginde Dinamo Kiev' le karşılacak. Kısa zamanda oynanan arka arkaya maçlar Beşiktaş' ı oldukça zorluyor. Ligin başında yaşanan talihsiz sakatlıklara, özel yaşamlarından dolayı takımdan ayrı kalan Guti ve Fernandes' de eklenince çok zengin gibi gözüken kadronun ne kadar daraldığı ortaya çıkıyor.

 

Sivasspor maçına oldukça da iyi başladı kara kartal, 12. dakikada Veli' nin ortasında golü Hilbert ile buldu. Maçın ilk yarım saatlik diliminde net 3 tane daha gol pozisyonu üretti. Şahsi oynamayıp takım oyunu oynansaydı, ilk yarı belki de 3-0 bitebilirdi. Her ne olduysa (30. dakikadan sonra yoruldular) takım ilk yarının sonlarına doğru oyundan tam anlamıyla düştü. Beşiktaş'ın orta sahasında top tutacak, takımı dinlendirecek bir oyuncunun olmayışı nedeni ile defanstan çıkan her top, rakip sahaya geçmeden geri döndü. Sivasspor'un dün gece şanssızlığımı, acemiliğimi bilemem ama net gol pozisyonlarını gole çeviremediler. Rıza Çalımbay gibi sakin ve efendi bir adamı bile kaçan pozisyonlar adeta çılgına çevirdi.

 

İkinci yarıda da Sivasspor, Beşiktaş' a oranla çok daha iyi oynadı. Net gol pozisyonlarını gole çeviremeyen Sivasspor, orta da hiçbir pozisyon yokken, ofsayt taktiği yapan veya çarşı da pazarda alışveriş yapan Beşiktaş savunmasının BÜYÜK hatasından dolayı golü buldu. Golü ağlara yollayan Sivasspor'lu Grosicki bile gole inanamadı.

 

Golü yiyen Beşiktaş daha olgun ataklar yapması gerekirken, acemi bir takım kimliğine büründü. Cılız ve etkisiz bir şekilde Sivasspor'un üstüne gitmeye başladı. Kazanılan bir serbest vuruş sonrasın da Mahmut ceza sahası içerisinde Egemen' i çekerek yere düşürdü. Karar penaltı ve 2. sarıdan kırmızı kart oldu. Ülkemizde bu tür penaltı kararı kolay kolay çıkmıyor. Ben hakem olsam, o penaltıyı verirken çalacağım düdüğü titretirdim. Penaltıyı sahada hiç ama hiç oynamayan, hatta sadece dün gece değil, bu sezonun tüm maçlarında saha içerisinde adeta takımını yalnız bırakan Simao gole çevirdi. Uzatmalarda Quaresma' nın ortasında, oyuna sonradan giren Holosko skoru belirledi.

 

Yazının Devamını Oku

Büyük taraftar

28 Ekim 2011
Ligin ilk derbisi Beşiktaş ile Fenerbahçe arasında oynandı. Derbi 2-2 eşitlikle sonuçlanırken takımlar 1' er puana razı oldular. Geceyi damgasını Fenerbahçe taraftarı koydu. Futbol teröristleri maçın 2. dakikasında İnönü stadının demir kapılarını kırarak içeri girdiler. Belki kendilerine göre haklı oldukları durum vardı ama bunun yeri İnönü stadı değildi. O görüntüleri gördüğümde şok oldum ve dua aettim her hangi bir olay çıkmasın diye. Büyük bakın tekrar söylüyorum büyük hatta en büyük Beşiktaş taraftarları bu oyuna gelmedi. Tüm Beşiktaş taraftarını canı gönülden tebrik ediyorum. Onlara helal olsun.
 
Bu olayın ardından Türkiye Futbol Federasyonu bakalım ne tür bir karar verecek. Bence şike soruşturmasından veremediği cezayı bu sefer kesmeli. Bir olay yaşansay dı bunun altından nasıl kalkacaklardı. İlla li destinin kırılması mı gerekiyor. Takip edeceğim, bakalım TFF ne karar verecek. O stada bu şekilde giren Fenerbahçe taraftarı gerçek taraftar mı ? Bu şekilde yaparak takımlarına zarar vermiyorlar mı? Kimsiniz ki stada eşkiya gibi giriyorsunuz. Emniyette ki karşılığı bunun gasptır. Siz bizleri asla gaza getiremezsiniz. Bu söylediklerim milyonlarca Fenerbahçe taraftarına değil sadece takımlarına zarar veren o eşkiyalardır.
 
Derbi maçı beklenen düzeyde asla oynanmadı. İki takım da cılız bir iki gol pozisyonuna girfi o kadar. Zaten ülkemizde de aman aman top oynayan tek bir takım bile yok. Düşünün ki lige en kötü başlangıcı yapan Beşiktaş dün akşam Fenerbahçe' yi yense 2. sıraya yükselecekti. Bu da ligimizin kalitesini ortaya koyuyor.
 
Carvalhal haftalardır Simao' ya tahammül ediyor. Dün geçen haftalara nazaran daha iyi oynadı. Müthiş ve/veya yılın golüne imzasını attı. Golden sonra da kendisini görene aşk olsun. Fernandes ve Guti' ye kesik atan Carlos bu puan kaybının en büyük mimarıdır. Guti' den sonra şimdi de kafayı Fernandes' e taktı. Orta sahanın en verimlisi, kötünün en iyisi olan Fernandes' i kadroya bile almadı. Yerine oynayanlara değil tepkim, sadece onu daha verimli gördüğüm için söylüyorum.
 
Fenerbahçe her zaman Beşiktaş' a karşı şansı iyi oynuyor. Alex diz kapağı ile gol atıyor ve en komedisi Cristian gibi bir oyuncu serbest vuruştan Beşiktaş ağlarını buluyor, gelde gülme.
Kaybedilen 2 puan gerçekten lig açısından oldukça önemli olsa da, bu lig benim açımdan hiç de öenmli değil. TFF' nin ve yayıncı kuruluşun kafasına göre at koşturduğu bu ligi Beşiktaş, isterse 9. bitirsin, isterse şampiyon gerçekten dediğim gibi hiç umurumda bile değil.
 
Hadi bakalım hayırlısı olsun. Bursaspor' la yaşanan husumet inşallah Fenerbahçe ile yaşanmaz. Maça dair yazılacaklardan çok, ben büyük Beşiktaş duruşunu gösteren o büyük Beşiktaş taraftarını alkışlıyorum. İnanın herkes bu taraftarı alkışlamalı. SİZLERE HELAL OLSUN.
 
Maçın 3 kahramanı

1- Beşiktaş taraftarı
2- Beşiktaş taraftarı
3- Beşiktaş taraftarı
Yazının Devamını Oku