Paylaş
Günümüzde özellikle ünlüler dünyasında kadın, kendinden yaşça küçük bir erkekle evlenebiliyor. “Yaşa değil, aşka bakarız!”, “Önemli olan aşktır!”, “Yaş fakı sevdikten sonra sorun olmaz!” diyenler ve “Yaşlar yakın değilse mutlu mu olunur!”, “Birkaç yıl sonra, aşk bitince ne olacak!”, “Çocuğum dede mi desin!” gibi düşünceler nedeniyle kadın ve erkek ilişkilerinde yaş farkı son yıllarda en çok tartışılan konular arasında. Genel kanı olarak, karı koca arasındaki yaş farkının çok olmaması, diğer bir deyişle erkek ve kadının birbirine yakın yaşlarda olmasının tercih edilmesi bekleniyor.
40 YAŞ BUNALIMI
Orta yaşa ulaşılmasıyla yavaş yavaş belirginleşen zihinsel fonksiyonlarda düşüş, huysuzluk, kıskançlık ve çapkınlık gibi alışılmamış davranış ve tepkilerin dikkat çektiği bu durum orta yaş bunalımı olarak adlandırılabilir. Bu dönemde erkekliğin simgesi haline gelen seks dürtüsü ve kapasitesi de maalesef yavaş yavaş azalmaya başlar. Bu doğal ve normal süreç genellikle erkekler tarafından reddedilir ve bu “kabullenememe duygusu” kişiyi, kendini çevreye ispat etme davranışına itebilir. Hatta bazı erkeklerde bu durum işte başarı hırsına, bazılarında dine yönelmeye, sportif aktivitelere, yeni hobiler edinmeye sebep olabilir. Çünkü erkek bilinçdışı olarak cinsel dürtü ve başarı açısından eskisi gibi olduğunu ispat etmeye çalışır.
“AZGIN TEKE” SENDROMU
Kendini ispatın ülkemizde seçilen diğer bir yolu da daha genç yaştaki kadınlarla flört etmektir. Makul ölçülerde normal sayılabilecek bu durum bazen kontrolden çıkabilir. Seks gücü erkekler için güç simgesidir. Kendini ispat ve genç görülme kompleksi giyim tarzını, yeme alışkanlığını, sosyal davranış biçimini değiştirebilir. Bu şekilde orta yaş krizine giren, cinsel isteğinde yalancı bir artış yaşayan, yemeye içmeye düşen, evini, karısını, işini veya sosyal çevresini terk etmeye teşebbüs eden, kıskançlığı artan, çapkınlık yapan ve keyfine düşkün erkeklere halk arasında “azgın teke”, bu duruma “40’ından sonra azma” ya da azgın teke sendromu denir.
HOBİ EDİNMEK GEREKİYOR
Orta yaş bunalımından korunmak, ruh ve beden kapasitesini arttırmak, ileri yaşta düşünce, hafıza ve entelektüel fonksiyonları en üst düzeyde tutmak için kişinin kendisini ve çevresini olduğu gibi kabullenmesi, düzenli spor yapması, stresten uzak durması, iyi beslenmek, iş temposunu azaltmak, sık sık tatil yapmak, bol kitap okumak, müzik dinlemek, resim veya el sanatları gibi hobilerle uğraşmak işe yarayabilir.
SERTLEŞME PROBLEMİNE TERAPİ İLE TEDAVİ
- 32 yaşındayım. Daha önceleri erken boşalırken şu an sertleşmede güçlükler yaşıyorum ve çoğunlukla da sertleşmeden boşalıyorum. Bu sorun eşimle aramı bozmaya başladı. Sertleşme problemim neden ortaya çıkmış olabilir ve nasıl çözebilirim?
U.U./Gölbaşı
Sertleşme sorunu, 3 ay boyunca, yeterli düzeyde cinsel performans için gerekli sertleşmeyi sağlayamama veya sürdürememe durumu olarak tanımlanabilir. Penisin sertleşme refleksi birçok nedenle bozulabilir. Başaramama korkusu, cinsel bilgisizlik, yanlış bilgilenme, cinsel etkinlik sırasında partnerin olumsuz davranışları, cinsel yanıta ilişkin kaygılar, devamlı aklı penise takma, cinsel performansı bir seyirci gibi takip etme, gerçekçi olmayan beklentiler ve cinsel mitler genel nedenler olarak sıralanabilir. Stres, gerginlik, sürekli cinsel sorun yaşamak ve her cinsel ilişki öncesi sertleşmenin olmayacağı veya erken boşalacağım kaygısı cinsel ilgi ve isteği de olumsuz etkileyebilir. Ön sevişmeyi uzatarak, sevişmeyle ve cinsel hazla ilgilenerek, penisin sertleşmesini sağlamanız mümkün. Eşinizi sevişmeye daha aktif katılımını isteyerek, endişelerinizi onunla paylaşabilirsiniz. Ayrıca sevişme sırasında eşinizin davranışları ve ona karşı hisleriniz de sertleşme sorununa neden olabileceği için, eşinizle olan ilişkinizi de gözden geçirmenizde fayda var. Onun da desteğine rağmen bu sorunu aşamıyorsanız bir cinsel terapistten yardım alabilirsiniz.
PREZERVATİF OLASI HASTALIKLARDAN KORUR
- Yurtdışına çıktığım dönemde bir kadınla aşk yaşadım. Duygusal bir ilişkimiz olduğu için onu Türkiye’ye getireceğimi söylediğimde bana hayat kadını olduğunu söyledi. Bu durumu arkadaşıma anlattım ve o da bana AIDS olabileceğimi söyledi. Testler yaptırmıştım ve negatif çıkmıştı. Doktorda endişelenecek bir şey olmadığını söyledi ama benim psikolojim bozuldu. Lütfen bana yardım edin.
F.H./Fatih
Yüzyılın kâbusu AIDS hastalığı vücudun bağışıklık sistemini çökerten HIV virüsünün yol açtığı bir hastalıktır. HIV vücuda, bu virüsü taşıyan birisinin kanı, spermi, vajina akıntıları veya diğer vücut sıvılarıyla bulaşır. Bu durum vajinal, anal veya oral seks sırasında gerçekleşebildiği gibi, ateşli öpüşme sırasında tükürük transferi ile çok az da olsa bulaşma ihtimali vardır. Bunun önüne geçmik için ilişki sırasında prezervatif kullanılmalıdır. Sizin durumunuza gelecek olursak 7–8 ay öncesinde yaptırdığınız testler ve gittiğiniz hekimlere rağmen hala aylar öncesine takılı kalmanız bu yaşadıklarınızın psikolojik olduğunu ve biraz takıntı yaptığınızı gösteriyor. Her şeyden önce, takıntınıza yönelik bir uzmandan yardım almanız, düşüncelerinizin değerlendirilmesi ve çözüme ulaştırılması gerekiyor. Size önerim bir psikiyatri uzmanından yardım alarak işe başlamanız yönünde olacaktır.
GÜNÜ SÖZÜ:
İnsan âşık olduğunda, dili bağlanır, gözleri ve yüreği konuşur.
Paylaş