Fenerbahçe'nin bir onuru, büyüklüğü, disiplini, prensipleri vardı. Serhat bu saygınlığa terbiyesizlik etti. Fenerbahçe'nin değerlerinden bihaber yöneticiler de onu affetti. Yazık bu kulübe... Hem de çok yazık...
Serhat, Almanya'dan gelmiş, çok şey yapmak isteyen ama yetenekleri sınırlı ve haddini aşan bir futbolcu. Fenerbahçe'nin özlenen takımında oynar mı? Elbette, ‘‘Hayır'' İyi bir yedek olur, ara sıra oynayabilecek bir oyuncu. Geçtiğimiz sezonun takımında bile yokluktan oynar. Bu kadar yıl Fenerbahçe forması giydi Serhat. Peki ne yaptı? F.Bahçe'ye ne kazandırdı?
Babasının çiftliği gibi gördüğü takımı yüzüstü bıraktı, çekti gitti. F.Bahçe'yi, FİFA'ya şikayet etti. Kulüp hakkında beyanatlar verdi. Üstelik ne zaman bıraktı gitti? Sarı lacivertli takım UEFA Kupası'na katılmak için çabalarken, takımın yarısı sakat ve cezalıyken. Belki de sınırlı yeteneği ile atacağı bir golle UEFA Kupası'na katılma şansını yok etti.
O parayı alamaz
Her futbolcunun parasını isteme, alma hakkı var. Ama her kulüp ekonomik olarak sıkışabilir. Bugüne kadar kimsenin parası kalmadı Fenerbahçe'de. Ama Serhat bunu bahane edip serbest kalma yollarını aradı. Fenerbahçe, Özcan gibi bu ülkenin gelmiş geçmiş en büyük kalecilerinden birini gönderdi. Serhat bugüne kadar parasını, üstelik dolar üzerinden takır takır aldı. Şimdi gitsin, başka bir kulüpte senede 900 bin dolar alsın bakalım. Nasıl alacaksa?
Fenerbahçe'deki tüm arkadaşları mücadele ederken o sevgilisi ile gezdi, tozdu. Oynuyormuş, oynamıyormuş, umurunda bile değildi.
Şimdi çıkmış, ‘‘Ben Fenerbahçeliyim’’ diyor. İşin daha da kötüsü, Fenerbahçe yönetimi onu affetmek için bahaneler arayıp çabalıyor. Hakan Bilal Kutlualp açıklama yapıyor; ‘‘Konuştuk, anlaştık. 2005 yılına kadar Serhat bizim futbolcumuz.’’
Büyük terbiyesizlik
Beyler... Fenerbahçe'nin bir onuru, büyüklüğü, disiplini, prensipleri var. Bunun farkında değil misiniz? Böyle şeyi ne gördüm, ne de duydum. Serhat'ın Fenerbahçe'ye, Fenerbahçe tarihine, Fenerbahçe'nin büyüklüğüne, Fenerbahçe'nin saygınlığına yaptığı terbiyesizlik bir kenara itiliyor.
Koskoca Fenerbahçe, prensiplerini, gururunu kaybetmiş. Serhat'ın Fenerbahçe'de çok büyük bir geçmişi ve unutulmaz hizmetleri olur, ‘‘Yaptığı bir hatadır’’ der anlarım.
Ama kim Serhat?
21 yaşında dün bir bugün iki Fenerbahçe'ye gelip oynuyor. İkinci senesinde yaptığı işe bakın. Böyle komedi olmaz.
Maskara oldular
Fenerbahçe'nin geçmişini bilmeyen, değerlerinden bihaber yönetici çıkıp, ‘‘Biz Serhat ile anlaştık’’ diyorsa Fenerbahçe tüm değerlerini kaybetmiş demektir. Onların yapacağı da ancak budur. Yazık koskoca bir kulüp 21 yaşındaki bir oyuncunun elinde maskara oluyor, Fenerbahçe bitmiş. Bu kafayla dünyanın en büyük futbolcularını alsan (Ortega gibi) yine birşey olmaz.
Serhat, elbette futbol hayatına devam etmeli. Ama Fenerbahçe'de değil. Beşiktaş mı istiyor, G.Saray mı istiyor, verirsin gider. Olmadı, takasta kullanırsın. Ama Serhat'a o formayı bir daha giydirmezsin.
‘‘Efendim, Daum istiyormuş’’ Çağırırsın Daum'u, ‘‘Bizim prensiplerimiz vardır. Bu futbolcuyu düşünme bile’’ dersin. Olur biter. Hiç bir antrenör de buna itiraz etmez.
Ama siz Fenerbahçe'de yöneticiyseniz ve bu kulübün değerlerini bilmiyorsanız, böyle saçma sapan işler yaparsınız ve 21 yaşındaki bir futbolcuya, kulübe posta koyma şansını verirsiniz.
Beyler, unutmayın, para Fenerbahçe'nin gururundan, onurundan önemli değildir.