FENERBAHÇE'de Christoph Daum, takımı doğru dürüst sahaya çıkartamıyor.
Böyle oyuncu değişiklerini nereden buluyor, nasıl yapıyor bu da belli değil. Anlamak da mümkün değil. Tamam takımın ileri ikilisi belli; Nobre ile Van Hooijdonk. Peki, orta sahayı nasıl kuruyorsun?
Ali Güneş, orta sahada oynayacak adam mı? Bu adam bu mevkiide oynamaz, ama Daum oyun kurucu oynatıyor. Koy Rebrov'u buraya. O da çok iyi bir futbolcu değil, ama hiç olmazsa iyi şeyler yapmaya çalışıyor. Bir de Selçuk ile diğerlerine göre biraz daha fazla geriye gelerek yardım eden Tuncay da ortada.
Aurelio'yu nasıl oynatıyorsun? Adam menisküs ameliyatı olmuş, sen onu sahaya çıkartıyorsun. Ona da yazık,Fenerbahçe'ye de. Neyse ki, o bu durumuna rağmen ileriye doğru oynamaya başlamış. Hiç olmazsa yorulana kadar 15 dakika ileri oynadı, sonra geriye oynamaya başladı. Bunlar olacak işler değil.
Volkan'a dua etsinler
F.Bahçe'nin maçlarını inceleyin. Karşısındaki biraz top yapan oyunculara sahip takım hemen oyunun hakimi oluyor. İlk yarının ortasından itibaren İstanbulspor topu iyi kullanmaya ve pozisyon bulmaya başladı. Fenerbahçe kornerden bir gol kazanıyor, Luciano kafasının arkasıyla topu filelere yolluyor. Fenerbahçe bundan sonra daha çabuk ve iyi oynar diye bekliyorsun, ama takım kayıp. Gol pozisyonu yok. İstanbulspor'un bir çok kaçırdığının yanında 4 tane de çok önemli pozisyonu var. Galibiyeti kaçırdılar. Fenerbahçe, kalecisi Volkan'a dua etsin. Ama Volkan'ın da kendisine dikkat etmesi lazım. Öyle lüzumsuz planjonlar yaparsa sakatlanıverir.
İstanbulspor'da futbolcular para-pul almıyor, ama çıkıp, takır takır futbol oynuyor. Tabii bu futbollarında stressiz olmalarının da etkisi var. Bir avantajları da yenilseler, hatta fark yeseler bile kimse bir şey demez. Ama F.Bahçe'yi yenerlerse çok şey yazılır. Fenerbahçe ise İstanbulspor'un aksine stresli, iki pas yapamıyor. Koskoca 90 dakika F.Bahçe bir tane pozisyon buldu.
F.Bahçe ‘‘Beşiktaş'la aramdaki 8 puan önemli değil, şampiyonluğa oynayacağım’’ diyor. ‘‘Geleceğin takımı’’ deniyor, gençlerden biri kadrosunda yok. Mahmut sonlarda oyuna sokuluyor. Servet kulübede oturuyor. Topu kullanacak, faydalı olacak adamlar Daum'un isteğiyle gönderildi. F.Bahçe uğraşsa bu kadar kötü bir 11'i sahaya çıkaramaz. Daum mahsus mu yapıyor, kafasındaki oyuncuları mı tanımaya çalışıyor? Bu futbolcuyu burada denersem, ne olur mu diyor? F.Bahçe'yi yüceltmek mi istiyor, batırmak mı, anlamadım.
Ne olursa olsun kazanmak güzel şey, ama bu takım ümit veriyor mu? Gol pozisyonuna giremiyor, akın kesemiyor, biraz top yapan bir rakip karşısında ne yapacağını şaşırıyor. Daum'un düşünce yapısı değişir mi, değişmez mi bilemiyorum. Yoksa seyirci nasıl ümitlenip ışık görecek. Yalanla mı ışık görecek?