NEDENDİR bilinmez, milli maçların ertesinde, milli takıma en çok futbolcu veren kulüplerimizde bir düşüş oluyor.
Oyuncuların performansı düşüyor, konsantrasyonları bozuluyor. Profesyonellikte böyle şeylerin olmaması lazım ama maalesef bizde her milli maçtan sonraki karşılaşma, 4 büyük takım için kabusa dönüyor. Örnek mi istersiniz; işte size Fenerbahçe-Vestel Manisaspor maçı.
Sarı lacivertliler bu karşılaşmayı kesinlikle hak ederek kazanmadı. Biraz şansının yardımı, biraz da rakibin hatalarıyla üç puanın sahibi oldu. Fenerbahçe dün hem taktik hem de futbol olarak rakibinden zayıftı.
Sarı lacivertli oyuncular bütün maç süresince geride paslaşarak, kendi kendilerini uyuttular. Aurelio alıyor, gerisindeki Luciano’ya veriyor. O, yanındaki Önder’e, o da sağındaki Serkan’a... Böyle olunca da toplar şişiriliyor. Peki kime şişiriliyor, Nobre’ye... Bu oyuncunun hava topu alamadığını cümle alem biliyor ama her ne hikmetse iki senedir yan yana oynadığı Fenerbahçeli futbolcular bilmiyor. Daha önce de defalarca yazdığımız gibi, Fenerbahçe topu Nobre’ye şişirdiği müddetçe iyi hücum yapamaz. Çünkü Nobre’ye şişirilen her top, duvara çarpmış gibi geri dönüyor.
Appiah’ı niye sola aldı?
İlk yarıda orta sahada son derece güzel işler yapan bir Appiah vardı. İkinci devre bir baktık, Daum,Appiah’ı oyundan çıkardığı Anelka’nın yerine sol tarafa almış. Böyle şey olur mu? Orta saha için transfer edilen ve bu bölgeye olağanüstü güç katan bir oyuncu, sol kanada gönderilir mi? Bu Daum ne yapmak istiyor, ne düşünüyor, anlamak mümkün değil. Fenerbahçe’nin dün ikinci yarıda zorlanmasının en büyük nedeni Appiah’ın sol tarafa çekilmesiydi. Nitekim Vestel Manisa, bu oyuncunun alan değiştirmesinden sonra oyunda ve skorda dengeyi kurdu.
Daum’un futbolcu tercihleri de bir garipti. Milan maçını düşünerek Selçuk’u hiç oynatmadı, Anelka’yı da ilk yarıdan sonra oyundan aldı. Bunlar tamam, itirazımız yok. Peki, Milan karşısında oynamayacak olan Luciano ve Aurelio’nun sahada işi ne? Bu ikisinin yerine kimleri oynatacaksan, onlara şans tanısana. Anlayacağınız Daum, günü kurtarmak adına yanlış işler yaptı. Ama iş konuşmaya gelince Daum’un üstüne yok. Hep Türkiye’den, Türk basınından şikayet ediyor, Fenerbahçe’yi bataktan çıkardığını -nasıl bataktaysa- söylüyor. İş icraata gelince Daum ortada yok.