Yanlış başladı

Ersun Yanal bir şeyler değiştirmek istiyor ama işe yanlış başladı. Her dakika fikir değiştirmemeli. Yanal’ın en mantıklı seçimi, son oyun tarzıydı. Bu doğru, ama pratiğini fazla yapamamış. Mutlaka daha çok pratik gerekir.

* Ersun Yanal’la Milli Takım’da ne değişti?

Ersun Yanal
bir şeyler değiştirmek istiyor ama işe yanlış başladı. Avustralya seferinden sonra herkesi kucaklayan, mavi boncuk dağıtan bir havaya girdi. Denizli’de şu anki en büyük silahlarımız olan Fatih Tekke ile Gökdeniz Karadeniz sahanın içine bile giremedi. Öte yandan Ersen Martin oynatıldı.

Bu nasıl sistemdir? Sonraki maçlarda sistemi değiştiriyorsun. Her dakika fikir değiştiremezsin. Belki bunu iyi düşünüyorsun ama zaman yanlış. Milli Takım’ın bu kadar kötü oynamasının sebebi, orta sahada top alışverişinin olmaması. Gökdeniz, Trabzon’da oynadığı gibi Milli Takım’da oynayamıyor. Daha Milli Takımdaki şahsiyetini bulamamış. Fatih kaleye arkasını dönük oynuyor. Hakan Şükür ile aynı stile sahip değil. Ersun Yanal’ın Fatih tercihine katılıyorum, ama ilk 45 dakikadaki futbol Hakan Şükür’ün sistemiydi. Demek ki, taktik fazla çalışılmamış, özel maçlarda da uygulanmamış. Real Madrid veya Barcelona da bu kadar kısa zamanda yeni sisteme geçemez. Bu oyuncuları hazırlık maçlarında görmeliydin. Turnuvanın ortasındayız, dereyi geçerken at değiştirilmez. Yanal’ın en mantıklı seçimi, son oyun tarzıydı. Bu doğru, ama pratiğini fazla yapamamış. Bu futbol planının mutlaka daha çok pratikle oyuncuların kafasına girmesi gerekir. O zaman bizim gerçek gücümüz ortaya çıkacak. Eğer bunu sahada uygulayamazlarsa, kopukluklar olur ve iyi futbol oynayamayız. Futbolcu olarak elimizde iyi malzeme var. Ama bunu iyi kullanamıyoruz. Bu işler konuşmakla olmaz.

TERCİH meselesi

* Alex De Souza ile Pierre van Hooijdonk’un takımı yavaşlattığı söyleniyor. Bu görüşe katılıyor musunuz?

İkisi
de F.Bahçe’yi taşıyan oyuncular. Burada bir tercih yapmak lazım. Ya çok koşup hiçbir şey yapmayan oyuncular, ya da az koşup çok şey yapan oyuncuları seçmelisin. Hooijdonk sahada biraz daha iyi niyetli ve daha fazla mücadele ediyor. Alex ise fazla koşmuyor ama attığı ve attırdığı gollerle yararlı oluyor. Türkiye farklı, Avrupa farklıdır. Türkiye’de koşsalar da, koşmasalar da faydalı olurlar. Ama Avrupa’da koşmak, savaşmak zorundasın.

KÖTÜ ALIŞKANLIK

* Kazakistan maçını göz önüne aldığınızda Danimarka karşısında galibiyet şansımız ne ve bu maçta nasıl oynamalıyız?

Danimarka
maçı çok farklı olacak. Gruptaki en ciddi rakibimiz diyebilirim. Sahaya çıkacak takımımız da farklı olmalı. Sakatlığı geçen Emre Belözoğlu’nun oynama ihtimali var. Bu bizim için önemli bir avantaj. Emre çok önemli bir futbolcumuz.

Burada bir dezavantajımız var. Bizim takımımız Türkiye’de alıştığımız hakemlerle uğraşma alışkanlığını Kazakistan maçında bile gösterdi. Her yapılan faulden sonra itiraz ediyoruz. Bir kere çok faullü oynuyoruz. Devamlı hakeme itiraz halindeyiz. Buna Avrupalı hakemler fazla izin vermez. Kazakistan üzerimize çok fazla gelemedi. Buna rağmen savunmadaki ikili olan Servet ve Tolga çok faullü oynadı. Rakibe şuursuz ve sert giriyorlar. Arnavutluk Milli Takımı Teknik Direktörü Hans Peter Briegel’in Danimarka ile ilgili görüşleri çok önemli değil. Önemli olan Ersun Yanal ve futbolcularımızın Danimarka’yı iyi tanıması ve ona göre tedbir alabilmesidir. Gruptaki geleceğimiz açısından bu maçı en azından beraberlikle bitirmeliyiz. Galibiyet tabii ki, fevkalede olur. Bütün bunlara rağmen kendi evimizde oynadığımız maçları kazanmak mecburiyetindeyiz.
Yazarın Tüm Yazıları