UZAKTA bir antrenman maçı gibiydi. Uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra turu geçtiler. İlk maçı farklı kazanan Arthur Zico elindeki diğer oyuncuları da görme fırsatı buldu.
Benim anlayamadığım bir şey var. Sen böylesine bir maçta niye gerginlik peşindesin. Türkiye’deki futbolcuların alışkanlığı ne garip. Öndesin, hala hakem ile uğraşıyorsun. Rahat oynaman lazım. Rakibin tam bir amatör kulüp. İtiş kakışa giriyorsun. Halbuki centilmenlik içinde maçı tamamlamalısın.
Normal şartlar altında Fenerbahçe’nin burada daha rahat futbol sergilemesini beklerdim. Rakibin prestij mücadalesi veriyor ve senin üzerine İstanbul’dan daha fazla geliyor. İşte burada fırsatları iyi kullanmak ve sakin olmak şart.
Şimdi artık Ukrayna takımına bakılmalı. Kiev ile iki zorlu maç oynanacak. Rakip bu kez daha ciddiye alınmalı. Tabii ki, Kiev’e karşı farklı bir konsantrasyon ile sahaya çıkılacak.
Tuncay’a şaşırıyorum
Tuncay’a şaşırıyorum. Sahada güzel şeyler yapmaya çalışıyor. Nedendir bilinmez, koşarken kendi kendine dizinin üstüne düşüyor. Fenerbahçeli oyuncuların karakterinde hala "Ben yıldızım" diye kendini göstermek var.
Savunmadaki Can güzel oynuyor. Ama karşısında rakip de yok. Milli takımda da iyi oynadı. Gelecek vaadeden bir oyuncu olduğu doğru ama bu kadroda ne kadar şans bulur bilemiyorum.
Netice çok önemli değil. İşi burada bitirmişti. Önemli olan Fenerbahçe’nin nasıl oynadığı ve Kiev karşısında ne yapacağı. Farklı kazanan bu kadroya asların da katılacağını düşünürsek, Fenerbahçe’nin Kiev maçında daha iyi olacağını söyleyebiliriz.