Tutun dilinizi

Beşiktaş Antrenörü ve Menajeri çok konuşuyor. Laflar bir yerde fevkalade kötü olaylara sebep olacak.

Lafın nereye gittiğini bilmeleri lazım. Bu oyun o kadar basit değil.

* Ligde kıyamet kopuyor. Her hafta hakem hataları konuşuluyor. Yazdığınız gibi bir taç kararı bile saatlerce tartışılıyor. F.Bahçe hakem hatalarından faydalanarak mı buraya geldi? Beşiktaş sadece hakem hatalarının mı kurbanı oldu? Ne olacak bu işin sonu?

F.Bahçe'nin hakem yardımıyla bir yere gelmesi söz konusu değil. F.Bahçe kötü oynamasına rağmen, biraz şansının yardımıyla, Van Hooijdonk gibi bir silah ve golcü Tuncay'ın olmasıyla, yeni gelen Nobre'nin rakip savunmaları karıştırmasıyla goller atıp kazandı. F.Bahçe kazanıyor, ama burada sorun sarı lacivertliler değil. Çünkü hakem yardımıyla kazanmıyor.

Beşiktaş puan kaybedince birden bire hakemler ortaya çıkarıldı. Türkiye'de bir adet oldu. Her kim maç kaybederse, ilk işi hakemlere yükleniyor. Hakemler de sütten çıkmış ak kaşık değil. Ama kötü sonuç alan takım, bütün kötü oyununu ve davranışını hakemlerin üzerine yıkarak, kendini kurtarmaya çalışıyor.

Federasyon nerede?

Dünyada hakemler böyle konuşulmaz, kötü oyunun suçlusu olarak gösterilmez. Futbol Federasyonumuz da bu yaşananlar konusunda hiç görevini yapmıyor, görevinin ne olduğunu da bilmiyor. Teknik direktör ve yöneticiler öyle şeyler söylüyorlar ki, bu kadar ucuz değil bu işler. Yok, 2 faulü, 2 tacı görmemiş hakem, çok kötüymüş de ondan maçı kaybetmişler. Böyle bir şey olur mu? Hangi takım olursa olsun, F.Bahçe’sinde de, G.Saray'ında da, Beşiktaş'ında da bu böyle. Herşeyden önce ilk sorumlu hakem. Hakem de hata yapabilir. Tabii bu hatalar fazla olursa rahatsız eder, ama elinizi vicdanınıza koyun, Beşiktaş Ankara'da ne oynadı? 60 hatalı pas yapan bir takım. Ben hala Beşiktaş'ın Samsun maçındaki sinirini çözemedim. Düşünün ki, Samsunspor da gayet centilmence, futbol oynamaya çalışan bir takım. Garip garip şeyler oldu. Sonra da hakem yüzünden bunlar oldu dendi.

3 büyüklerin üzerinden koruma kalktı. Herkese eşit muamele yapılıyor. 3 büyükler kendi avantalarını istiyordu. Arkadan tekme atıyordu, faul veya kart verilmiyordu. Şimdi değişti. İnşallah böyle devam eder. Herkes haddini bilir.

Golü vermeyince kötü

Yine de yönetici ve antrenörlerin beyanatlarına kısıtlama getirilmeli. Biri çıkıp ‘‘Parlamento el koymalı’’ diyor. ‘‘Hakem öteki maçlara göre kötüydü’’ deniliyor. Ofsayt golünü vermedi diye mi kötü hakem? Yani bugüne kadar iyiydi, golü vermeyince kötü oldu. İşin özü bu. Oysa önce kendinizi sorgulayın. Tümer çıkmış hakemi kolundan çekiyor. Böyle bir olay görülmüş mü? Sonra Serdar Bilgili çıkıyor, ‘‘Kar topu oynamak eğlencedir’’ diyor. Kar topu hakemin yüzünde patlıyor. Tamam bazı şeylere tepki verilebilir. Ama seyircinin de hakeme kartopu atmaya hakkı yok. Çünkü takımına zarar veriyor.

F.Bahçe bu noktaya geldi diye, her maçı kazanacak değil. Ama lider Beşiktaş da kötü oynuyor, gol pozisyonu yakalayamıyor. Tamam F.Bahçe, Beşiktaş'ın arkasından geldi, fark 3 puana indi, ama bu kadar sinir, telaş niye? Şu anda şampiyona devam ediyor, Beşiktaşlılar sakin olup, kendilerine güven duyacaklarına, sinirle top oynuyorlar. Bunda kim suçlu? Lucescu, futbolcu ve yönetici. Herşey iyi giderken, güzel. Asıl iş, işler kötü giderken beyanatların centilmence verilmesi. Yoksa, F.Bahçe'yi koruyor, Beşiktaş'ı cezalandırıyor demek, komedi.

Beşiktaş Antrenörü ve Menajeri çok konuşuyor. Laflar bir yerde fevkalade kötü olaylara sebep olacak. Lafın nereye gittiğini bilmeleri lazım. Bu oyun o kadar basit değil.

Nerede sizin başkan adayınız?

* F.Bahçe'deki mini kongreyi Başkan Aziz Yıldırım'ın desteklediği Yüksel Günay kazandı. Grupların desteğini alan Orhan Keçeli ise kaybetti. F.Bahçe'de grupların etkinliği bitti mi?

F.Bahçe'de grupların etkinliği bitmez. Gruplar da bir yerde F.Bahçe için birşeyler yapmaya çalışıyor. Ama bütün tesisleri yapan, böyle bir başkana da çirkin şekilde yüklenilmesi yanlış. F.Bahçe şampiyon olamıyor, doğru. Kimler tavsiye ettiyse yanlış transferler yaptılar, bu da doğru. Ama kötü oynasın diye futbolcu almadılar. F.Bahçe'nin tesisleri, gelecek için büyük teminat. F.Bahçe bugün iki orta saha oyuncusu alsa, taraftarlar maç sabahı saat 09.00'da girmek için stadın kapılarını kırar. Yeter ki, F.Bahçe takımı iyi futbol oynasın. Şimdi kötü oynayıp, kör topal gidiyor.

Gönül istiyor ki, F.Bahçe'de 5 başkan adayı çıksın, ama çıkamıyor. Neden çıkmıyor, onu da bilmiyorum. Bu kadar toplantı yapıp, yönetimi ve idare heyetini eleştirenlerin de bir başkan adayı çıkartması gerekir. Ya da gelip başkana, şunları şunları yanlış yapıyorsun demeli. Ama bunlar yok, sadece eleştiri var. Tabii eleştiri olacak, ama daha olumlu yaklaşılmalı.

Biz istiyoruz devirleri bitti

Şöyle bakıyorum, bundan önce başkanın yanında olanlar, yönetime giremediği zaman karşısında oluyor. Önemli olan başkanla birlikte olmak mı, kulüp mü? O zaman birşeyleri kovalamak için giriyorsunuz yönetime. TV'lere çıkarken iyi de, dışarıda olunca kötü. Böyle bir şey yok.

Demokratik düzende gruplar olur, ama hepsi F.Bahçe'nin menfaati için olmalı, öneriler getirmeli. Yanlışları da tabii ki belirtmeli, ama bunu başkana iletmeli. Başkan da dinlemezse, o zaman suçlu o olur. Yoksa, ‘‘Bizim dediğimizi yapacaksın, bizim grup böyle istiyor. Bunları yönetimine alacaksın’’ devirleri bitti.

Terim'in işi zor

* Galatasaray'da neler oluyor? Fatih Terim'in geleceği tartışılmalı mı?

Terim
'in geleceğini tartışmaya gerek yok. Terim, şu anda kurduğu takımla başarılı değil. Bugün G.Saray Başkanı suçlanıyor. Soruyorum, hangi yönetim gelecek de Terim'in istediğini yapmayacak? G.Saray veya başka bir kulüpte böyle bir yönetim var mı?

Özhan Canaydın belki verdiği sözleri, ufak hesaplarla yerine getirememiştir. Bazı oyuncuları alırız deyip, maddi uyuşmazlıklar nedeniyle alamamıştır. 27 milyon dolar para harcanmış ve takım da bu. Futbol futbolcuyla oynanıyor. İyi oyuncularla iyi, büyük futbolcularla da büyük takım olursun. Helva eldeki malzemeyle olur. Terim helvayı iyi yapar, ama bu oyuncularla gelecek yok. Bu oyunculara tecrübe kazandırıp, 2-3 yıldız alabilirse farklı olur. Mecburdur da farklı olmaya. Çünkü G.Saray şu anki durumunun üstüne çıkmak mecburiyetinde. Ya paraya kıyacak, ya da gençlerle devam edecek, şampiyonluk beklemeyecek, böyle gidecek. Tabii buna da seyirci ne kadar sabreder, bunu kestirmek zor. Terim'in de işi zor.
Yazarın Tüm Yazıları