Tehlike çanları

SON günlerin büyük konusu Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy ile Milli Takımlar Teknik Direktörü Şenol Güneş arasındaki gerilim.

Artık onlar arasındaki ilişkinin yansımalarından ve bu konunun sürekli gündeme getirilmesinden bıkkınlık geldi. Bunun kavganın sancısını milli takım, Türk futbolu çekiyor. Biri federasyon başkanı, diğeri teknik direktör. Federasyon başkanı Ulusoy, onun makamı belli. Ancak o kendini teknik direktör gibi görüyor. Şenol Güneş de işine karışılmasına karşı çıkıyor, bu yüzden de problem çıkıyor. Ancak bunun temcit pilavı gibi sürekli insanların önüne sunulması bıkkınlık verdi. Bu komediye artık bir son verilmeli.

Kötü futbol

Maça gelelim. Güneş ‘‘Oyuncu deneyeceğim’’ diyor, Çeklerle maça çıkıyoruz. Milli takımımızın durumunu göreceğiz diye, antrenman maçı yapıyoruz. Ama rakip güçlü. Çekler Dünya Şampiyonası'na gidemediler, ama şu anda Avrupa Şampiyonası eleme gruplarında zirvede yer alıyorlar. Öyle hafife alınacak bir takım değil. Biz bir takım çıkarıyoruz sahaya, o da bizi şaşkına çeviriyor. Ne takım kurgumuz, ne de ne oynadığımız belli. Futbolumuz kötü. Defans zaten berbat. Yardımlaşma sıfır.

Kadroya bir bakın. Nihat gibi İspanya Ligi'nde şu anda 19 golü bulunan bir yıldız saha kenarında. Bu nasıl bir düşünce yapısıdır? Avrupa'da oynayanlardan bir takım kuruyorsan, esas onu bu 11'e koy. Avrupa'daki diğer futbolcularımızın kimisi takımında oynamıyor, kimisi oynamaya çalışıyor. Oysa Nihat gibi bir adam golcü olarak bile düşünülmüyor. Sahada iki golcümüz var, Hakan Şükür ile İlhan Mansız ama onların gol attıkları yok. Hakan kafaya çıkıyor, top kaleye zor gidiyor. Bir golcü o topa altıpastan kafayı vurdu mu, meşin yuvarlağın kaleye mermi gibi gitmesi lazım. Hakan'ın sakatlandığı pozisyonda da ne yaptığı belli değil. Topu İlhan'a mı vermeye çalışıyor anlayamadım.

8-0 olurdu

Öyle bir ilk devre oynandı ki, 45 dakikada maç 4-0 değil de 8-0 olurdu. Çekler gol kaçırma yarışına girdiler. Hadi hazırlık maçıdır denir, ama bu maçın adı milli. Hiç kimse ne olursa olsun yenilmek istemez. Çekler de bizim gibi hazırlık maçı havasıyla maça çıktılar, ama iddialı bir oyun ortaya koydular.

Şimdi bu maçtan bir ders çıkardık diyebiliyorsak, o zaman alınan bu ağır yenilgiyi sineye çekelim. Ama dersimizi almayacaksak, görünen o ki durumumuz hiç parlak değil. Kötü bir sınav verdik. 7 Haziran'da Slovakya ile Avrupa Şampiyonası Eleme Grubu'nda çok kritik bir maç oynayacağız. Slovakya Çeklerle aynı ekolden geliyor. Tehlike çanları çalıyor, kaza ‘‘Ben geliyorum’’ diyor. Aman dikkat.
Yazarın Tüm Yazıları