F.Bahçe de G.Saray da var gücüyle puan kaybetmemek için elinden geleni yapıyor. Kadıköy’de bitime 3 hafta kala final oynanacak. Nefes nefese devam eden şampiyonluk yarışı lig tarihine geçecek nitelikte.
* F.Bahçe kaçıyor, Galatasaray kovalıyor. Zirve yarışında önümüzdeki haftalar neler getirir. Şampiyonluk mücadelesi son haftaya kadar sürer mi? Kadıköy’deki derbiyi kazanan mutlu sona ulaşır mı?
Kadıköy’de oynanacak derbiyi kazanan mı olur, berabere mi biter bilemem. Ama zirve yarışının oraya kadar geleceğini düşünüyorum. İki takım da var gücüyle puan kaybetmemek için elinden geleni yapıyor. Kadıköy’de bitime üç hafta kala final oynanacak. Bakıyorsun hem kazanıyorlar, hem de sakatlıklara sığınıyorlar. Bunu gündeme getirmek doğru değil.
Her iki takım da şampiyonluğa odaklanmış durumda. Kendi aralarında oynanacak maç kalan 6 haftanın en önemli virajı. İki taraf da o maça kadar puan kaybetmezse, çok zevkli maç seyredilir.
O maçın beraberlikle bitmesi halinde şampiyonluk yarışı son haftaya kadar taşınır. Fenerbahçe’nin iki kupa maçı var. Galatasaray ise kupadan elendiği için dinlenecek. Fenerbahçe birinci ayağı Denizli’de oynayacak. Kıran kırana maçlardan sonra Galatasaray ile lig finaline çıkacak.
Kupa maçlarının yorgunluğu lige yansıyabilir. Fenerbahçe’nin kupada devam etmesi Galatasaray için bir avantaj gibi görünebilir ama, derbiler hiçbir zaman belli olmaz. Sinirin ön plana çıktığı maçlarda hiçbir tarafa "garanti kazanır" diye bakamazsınız. Seyircinin, hakemin tutumu, oyuncuların saha içindeki yaklaşımı sonuca tesir eder.
Nefes nefese devam eden şampiyonluk yarışı lig tarihine geçecek nitelikte. İki takım da müthiş bir tempo ile mücadele ediyor. Derbiden kazançlı çıkan taraf bir adım öne geçer. Kalan haftalarda da bu avantajını kullanır.
Tümer nereye?
* İyi bir seri yakaladıktan sonra Konya’ya evinde yenilen, Denizli ile berabere kalan Beşiktaş, en önemli rakibi Kayserispor’un kaybetmesiyle üçüncü sıraya yerleşti. Kartal’ın üçüncülük şansı nedir?
Beşiktaş kazanmak için sahada her şeyi yapıyor ama oyuncular standartın üstüne çıkamıyor. Bu sezon sonunda üçüncü olur veya olmaz. Ama önümüzdeki sene Beşiktaş formasını giyecek büyük futbolcular alınmalı. Standart oyuncular ile bir yere varılmaz. Seyirci de yönetimden bunu istiyor.
Üçüncü olması bir anlamda lehine. Takım moral kazanacak, Avrupa’ya gideceği için takıma takviye yapılacak.
Yönetimin mali durumunu bilmiyorum. Acaba oyuncu alınır mı alınmaz mı? Tigana’nın hangi oyuncuları alacağını görmek lazım. Bunu da mali imkana bağlı olarak gerçekleştirecek.
Anlamıyorum seni
Tümer’in son haftalarda ne yaptığını anlayamıyorum. Gol atıyor sevinirken bile suratı gülmüyor. Arkadaşlarıyla sevincini paylaşırken bile soğuk bir görüntü sergiliyor. Bir futbolcu sahada ne kadar rahat olursa, o kadar randıman verir. Tümer şayet Beşiktaş’tan giderse, bu camiayı çok arar.
Bazı futbolcular oynadığı kulübün kıymetini bilmeden ortadan kaybolup giderler. Bildiğim bir şey var, büyük kulüpte oynamak çok farklı.
Sergen’in yokluğu da önemli. Artık yolun sonuna yavaş yavaş geliyor, bundan böyle daha çok dikkat etmesi gerekiyor.
Bravo Tuncay
* Son beş maçını kazanan Fenerbahçe’nin geçmişe oranla daha iyi futbol oynadığı fikrine katılıyor musun? Daum’un tek forvet düşüncesi doğru mu?
Fenerbahçe’nin son haftalarda iyi oynadığı görüşüne katılmıyorum. Zaten son haftalarda iyi futbol değil, sonuç daha önemli. Fenerbahçe belki iyi sonuçlar alıyor ama elindeki imkanları iyi kullanamıyor. Gaziantep maçı tam bir ağır çekim gibiydi. Şampiyonluğa giden bir takım bu kadar yavaş oynar mı?
Süratin ve top kontrolün ile karşı takıma hakimiyet kurmalısın. Sen hala tek santrfor oynuyorsun. Kazanmaktan başka seçeneğin yok. Öyle bir oyun planıyla sahaya çıkıyorsun ki. Rakip defans hata yaparsa kazanırım mantığı yanlış.
Fenerbahçe’nin bu kadrosuyla ağırlığını karşı takımın üzerinde hissettirmesi lazım. Her maç öncesinde taraftar "Acaba kazanacak mıyız?" diye düşünüyor.
Gaziantep’te atılan iki muhteşem gol var. Organizasyon açısından görülmeye değerdi. Burada hem Alex’i, hem de Tuncay’ı kutlamak lazım.
İstanbul’da oynanan Schalke maçında bomboş pozisyondaki Anelka’yapas vermek yerine gol atmayı düşünen Nobre’ye örnek olacak bir pozisyon. Tuncay çok rahat bir durumda hem kendini, hem de takımını yücelten asist yaptı. Nobre, Schalke maçında aynı durumda Anelka’yı görebilse, durum değişirdi. Fenerbahçe de Avrupa’daki yoluna devam ederdi.
Tamam, santrfor biraz egoist olabilir ama böylesine kritik maçta garantiye gidilmesi gerekiyor. Aynı şeyi Tuncay da yapabilirdi.
Çünkü kaleci ile karşı karşıya gelmiş ve son vuruşu yapma şansı vardı. Ama Tuncay garantiye gitti. Şampiyonluk yarışında takımının gol ve gollere ne kadar ihtiyacı olduğunu gösterdi.
Song yanlış yaptı
* Galatasaray sorunlarına rağmen yoluna devam ediyor. Son solarak Song krizi yaşandı. Ümit Karan sakatlandıktan sonra Hakan Şükür ilk onbir şansı buldu. Cimbom’un başarısındaki sır ne?
Galatasaray’ın başarısındaki sır herkesin birbirine yardım etmesinden kaynaklanıyor. Çok koşuyorlar ve çok sayıda forvete sahipler. Bakıyorsun Ümit Karan sakatlanıyor, yerine Hakan Şükür oynuyor. O olmadı mı diğeri oynuyor. Yani forvette alternatifleri çok.
G.Saray’ın artık buraya geldikten sonra şampiyonluk yarışını bırakması mümkün değil. Önceki haftalarda kopsaydı, kimse bunu eleştiremezdi. Çünkü bir hayli sıkıntılı dönem geçiriyorlar. Ama artık son haftalara girildi ve yarışı sürdürmek zorunda.
Song’un bu saatten sonra yaptığını ayıplamak lazım. İki eli kanda da olsa bir futbolcu takımını şampiyonluk yarışında yalnız bırakmadan çıkıp oynamalı.
Arkadaşlarından, idarecisinden, antrenöründen özür dilemiş. Ama G.Birliği gibi güçlü bir rakibe karşı sen takımını yalnız bırakıyorsun. Galatasaray farklı kazandı ama Uğur Boral ve Mehmet Çakır net goller kaçırdılar. Direkten dönen topları ve kaçan penaltıları var. Bunları Song’un yokluğuna bağlayabiliriz. Maçta verilen penaltı kararları tartışılıyor. İsmail Güldüren’in elle kesmesi tartışılmaz penaltı. Ama Hakan Şükür’e verilen penaltı çok komik. Maçın hemen başında böyle bir penaltı çalınamaz. Gençlerbirliği’nin kazandığı penaltı da doğru.
Bütün bunları herkes görüyor. Artık hakem yorumunu yapmış ve maç bitmiş. Bakıyorsunuz, Anelka’nın Konya maçında elle attığı gol 6 ay konuşuldu. Bakalım bu ne kadar konuşulacak. Ben ikisinin de tartışılmamasını istiyorum. Bunlar futbolun içinde var. Bundan önce de oldu, bundan sonra da olacak.