KOCAELİSPOR karşısında, geçen haftalara oranla daha istekli ve gayretli bir Fenerbahçe izledik. Takım kötü durumda olmasına rağmen, maça gelen binlerce seyirci de takımını canla başla destekledi.
Fenerbahçe'de Bescastnih ve Rebrov'un oynatılması, doğru bir seçim. Adamlar oynasın ki, önümüzdeki sezon hangisinin kalıp kalmayacağına sağlıklı bir şekilde karar verilsin. İkisi de, kendilerine verilen bu fırsatı iyi kullanamadı. Özellikle Bescastnih'i hayretler içinde izledim. Adamın ayakta duracak hali yok ki, futbol oynasın! Rebrov'un da ondan geri kalır yanı yoktu. Çok çalışıyor gibi gözüküyor, birşeyler yapmaya gayret ediyor ama, aldığı hemen her topta yere düşüyor.
Fenerbahçe'deki en önemli eksik, futbolcular arasında yardımlaşma olmayışı. Futbolcular birbirlerini ikaz etmiyorlar. Mesela arkadan gelen bir rakip oyuncu varsa, ‘‘Arkanda adam var, dikkat et’’ diye birbirlerini uyarmıyorlar. Herkes, kendi başına birşeyler yapma gayretinde. Hiç kimse takım oyununu düşünmüyor.
Tuncay fevkalade şahsi
Tuncay, Fenerbahçe'ye hücum gücü kazandıran, çalışkan ve becerikli bir oyuncu. Fakat fevkalade şahsi. Attığı golün dışında çok net bir gol pozisyonuna girdi. Yanında iki tane arkadaşı bomboş bekliyordu. Onlara pas vereceğine, fantazi peşinde koşup, kendisi vurdu ve golü kaçırdı. Ama şu da var, Fenerbahçe'de ondan başka ceza sahasına giren ve iyi şeyler yapabilen hücum oyuncusu yok.
Fenerbahçe, özellikle son dakikalarda inanılmaz goller kaçırdı. Neredeyse tüm futbolcular pozisyona girdi, ama hiçbiri değerlendirilemedi. Yani, Fenerbahçe'nin şansı da yok. Biraz şansı yanında olsaydı bu maç çok rahat 5-6 farkla bitebilirdi.
Sonuçta sıradan bir maç izledik. Fenerbahçe'de göz dolduran bir şey yoktu ama futbolcuların iyi niyeti vardı. Stresli bir Fenerbahçe'nin oynayacağı futbol da ancak bu kadar olur.