Ben Mircea Lucescu’nun yerinde olsam, Beşiktaş'ın Kolombiyalı kalecisi Cordoba'yı bir gün santrfora koyarım. Çok seviyor, bir özel maçta onu denesinler. Takımdaki arkadaşlarından topa daha iyi vuruyor...
* Beşiktaş ile arasında 14 puan fark olan G.Saray ağır eleştiriler alıyor. F.Bahçe ise liderin 11 puan gerisinde ama o kadar eleştirilmiyor. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?
ELEŞTİRİLMEZ olur mu, F.Bahçe 6 senedir eleştiriliyor. Eleştirilmekten dolayı, 3 antrenör değişti. Bu dördüncü antrenör. G.Saray'ın yerden yere vurulmasının nedeni, yanlış oyuncuların transferi, takımın bir türlü oturtulamaması, eski yaşlı oyuncuların takımda toplanması, istenilen sonuçların alınamaması, takımın bir omurgasının kurulamaması. Artı buna alınan oyuncuların takımın oyununa adapte olamamasını da eklemek lazım.
Bunlar Fatih Terim'i zora sokuyor. Seçimlerini yanlış yapmış. Şunu da unutmamak gerek, G.Saray kendini Türk futbolunun üstünde görüyor. Süper Kupa, UEFA Kupası kazandığı için hep öyle olacak zannediyor. Ama, o oyuncuları bulmak çok zor. G.Saray bu yüzden de eleştiriliyor.
F.Bahçe Malatya'yı yenmiş olsa ki, yenebilirdi, o zaman lider Beşiktaşla arasında 6 puan fark olacaktı. Niye 6 puan derseniz, Ç.Rize maçını kazanmış sayıyorum. Ç.Rize maçını mutlaka kazanmalı, çünkü kazanamazsa şampiyonluk şansı yok.
Tutumu sempatik değil
Şimdi F.Bahçe'de transfer yapmaya, Brezilyalıları getirmeye çalışıyorlar. Ancak F.Bahçe şu ana kadar yerli ve yabancı futbolcu tercihlerini doğru yapamadı. Çünkü alınan oyuncular standart. G.Saray da aynı şekilde. Tabii G.Saray'da bir faktör daha var, o da Terim. Futbolculara karşı olsun, basına karşı olsun Terim'in tutumu sempatik gelmiyor. Bu tutum galibiyetlerde göze batmaz veya batsa da birşey söylenmez, ama kötü gittiğinde dikkat çeker. Terim'inki fevkalade agresif ve rahatsız edici bir tutum. Bu yüzden iki takıma bakışta biraz da fark var.
Ayrıca F.Bahçe, iyi olmasa da transferleriyle daha ümit verir durumda. Tabii en keyiflisi Beşiktaş. Zor da olsa maçlarını kazanıyor, diğerleri kaybedince arayı açmaya da devam ediyor. Beşiktaş transferlerini iyi yaptı, ileride iyi oynayacak futbolcuları aldı. Zaten oturmuş kadrosu var. Bazen saçma sapan hatalar yapmasına rağmen kalecisi iyi. Ben olsam bir gün Cordoba'yı santrfora koyarım. Çok seviyor, bir özel maçta onu denesinler. Topa herkesten daha iyi vuruyor. İnatçı ve riski sevmeyen bir antrenörü var Beşiktaş'ın. Lucescu daha insancıl hareket ediyor. Futbolcuları kazanma yoluna gidiyor. F.Bahçe ile G.Saray'da bu yok. F.Bahçe'de bir çok oyuncu gitti, gitmek isteyen de var. Çoğuna şans verilmiyor, kimisinin hiç yüzüne bakılmıyor. Takımların çok farklı yapıları var. Van Hooijdonk'u çıkar, F.Bahçe'nin hali perişan. F.Bahçe ve G.Saray'a farklı oyuncular alınması lazım. Beşiktaş bunu becerdi.
Futbol bu, tenis değil ki
* F.Bahçe orta sahaya ve forvete oyuncu transfer etmeye çalışıyor. Oysa, defansı çok gedik veriyor. Bu transfer tercihleri doğru mu?
F.BAHÇE'nin neresini tutacaksınız belli değil, doğru dürüst bir yeri yok ki. Kalecilerine, geri dörtlüye güveniliyor mu? Sol beki oturdu mu, 2 maç oturdu. Peki, Petkov neden alındı? Bu Aurelio ile Selçuk'u kim aldı? Bunlar F.Bahçe'nin oyuncusu mu?
Şimdi bir tane Brezilyalı getirin orta sahaya. Bu adam, sürekli geriye oynayan diğer oyuncularla nasıl oyun kuracak? Bir iki oyuncuyla çözülecek bir iş değil bu. Artı takımın mantalitesi çok farklı.
Serhat ne yapıyor
Sahada hiçbir şey yapmayan, çizgide duran, adam geçemeyen, Serhat'la nasıl olacak? Hadi bunlardan vazgeçtik, ileri uç adamlarını paslarıyla kaçıracak orta saha olmayınca, F.Bahçe nasıl futbol oynayacak ki? Futbol, tek başına oynanan bir tenis oyunu değil ki.
Sol taraf, sağ taraf yok. Orta saha yok. Sağ bek yok, sol bek idare ediyor, ne kadar edecek belli değil. Ümit Milli Takım’ın beki Mahmut oynatılmıyor. Oynatılınca randıman vermeye çalışıyor. Bugüne kadar boşuna transferler yapılmış, boşuna paralar verilmiş.
Beşiktaş bu futboluyla şampiyon!...
* Beşiktaş ilk yarı sonunda açık ara fark yaptı. Fark kapanır mı, yoksa Beşiktaş için şimdiden şampiyon diyebilir miyiz?
FUTBOL enterasandır, makine düzeniyle değil, futbolcunun moraliyle oynanan bir oyundur. Tabii yetenekli oyuncularla. Yetenekli bir oyuncu da moralliyse o meziyetlerini sergiliyor.
Beşiktaş şimdi sonuçlar olarak iyi, ama huzursuzluklar var. Ahmet Dursun gönderiliyor. İlhan Mansız, Ahmed Hassan, Tümer rahatsız. Defans gedik vermeye başladı. Yani, içeride sorunlar olduğu belli. Oynamayan oyuncular rahatsızlık duyar, bunu organize edecek olan Lucescu.
Zevk vermese de kazanıyor
Ama ne yaparsanız yapın, moralle oynanır dedik ya, 1-2 mağlubiyette bunlar üstüste gelirse, o morali yardımlaşmayı kaybettiniz mi, toparlanmanız zor olur. Öyle 1-2 maçta toparlanmazsınız.
Buna karşın, Beşiktaş'tan daha çok F.Bahçe ve G.Saray ne yapar, sorun burada. Beşiktaş kötü de olsa şampiyonluğa ulaşacak bir avantajı var. İç düzeni sağlarsa hiç sorun yaşamaz, puan farkını bırakın oynadığı futbolla da Beşiktaş şampiyon. Çok zevk veren bir futbol oynamıyor belki, ama kazanıyor.
Tek santrfor oynuyor, Sergen'in atacağı gollere güveniyor, onun da kendine göre bir sistemi var. Beşiktaş böyle oynuyor diye eleştirmek yanlış.
Lucescu, önce güvenlik, sonra benim yetenekli oyuncularımla gol atarım düşüncesinde, bu tercihtir. Güzel olmuyor doğru, İtalya Ligi de güzel olmuyor, ama dünyanın en kıymetli ligi.
Zevk vermese de kazanıyor
Biz evvela seyircimizin, idarecimizin kafa yapısını değiştireceğiz. Tabii ki bundan federasyonu, hakemi soyutlayamazsın. Yoksa biz böyle saman alevi gibi, Dünya Kupası'nda olduğu gibi büyük başarı kazanırız, sonra da felaketler yaşarız. Bazen tavşan sopaya çarpar, bazen çarpmaz.
DAUM saçmalıyor
* F.Bahçe'deki ilk yarı başarısızlığı yönetimin mi, teknik direktör Daum'un mu, yoksa futbolcuların mı eseri?
HEPSİNİN payı var. En başta yönetimin eseri. Yanlış oyuncular transfer edip yola çıkıyor. Bu futbolcuların kifayetsiz olduğunu sezon başında yazdık. Ortaya da çıktı. Efendim geldikleri takımda çok iyi oynuyorlarmış. O takımda oynamaları farklı, F.Bahçe farklı. Bazıları müthiş yetenekli olur, bunlar bu kadar yetenekli değil.
İkincisi Daum'un tutumu. Yedekteki oyunculara hiç destek olmuyor. Verdiği beyanatlar, Yusuf ve Mahmut için söylediklerini düşünün. Bir antrenör basına böyle konuşmaz, bu konuları medyaya taşımaz. Daum takımı yanlış bir düzende oynatıyor. Bu takım nasıl 3 ileri uçla oynar. Bunda da ısrar ediyor.
Hayallerle olmuyor
F.Bahçe kaleci sorununu çözememiş. Hiçbir kafa topunu alamayan bir defansı var. Son Malatya maçında da gördük. Luciano kademeye girmiyor, kendi kafasına göre oynuyor. Bir tek çırpınan Tomas. Sağ bek Ali Güneş bu mevkiide oynayacak beceride değil. F.Bahçe takımında top oynayabilecek 2-3 futbolcu var, diğerleri normalde bu takımın formasını giyecek kapasitede değil. Biraz top oynayan Yusuf, zaten kadroda yok. Daum, ondan nasıl faydalanacak, o da belli değil. Oyuncu değişiklikleri de yanlış. 80 dakika bekledi değişiklik için Daum, onda da Ümit'i oyundan alıyor. Ümit de çıkarken kafasını sallıyor, ‘‘Ben nasıl çıkarım’’ diye. O da ayrı bir fiyasko. Bir itimatsızlık, bir huzursuzluk başlamış takımda.
Bunları toparlamak için şimdi önlerinde devre arası var. Yeni oyuncularla ne kadar toparlanır F.Bahçe o da şüpheli.
Yanlış takım sahaya sürülüyor. Hayallerle, atıp tutmakla, olmuyor. Futbol sahada futbolcuyla oynanıyor. Antrenörün de kenarda saçma sapan işler yaparsa, takım da Malatya'da olduğu gibi beraberliği zor kurtarır, artı mağlup da olabilir.