Sarı lacivertliler son maçlarda müthiş bir özgüven içinde oynuyor. Bu da sahanın her yanına olumlu yansıyor. Önceden F.Bahçe, kalesinde G.Saray’dan daha fazla tehlike yaşardı. Şimdi tam tersi oldu.
* Son haftalarda Fenerbahçe’nin çıkışa geçtiği, buna karşın Galatasaray’da bir düşüş olduğu yorumları yapılıyor. Siz bu görüşe katılıyor musunuz?
Fenerbahçe çıkışta değil. Kendi futbolunu oynamaya başladı. Fenerbahçe daha önce çok kötü oynadığı için, şimdi çıkıştaymış gibi görünüyor. Sarı lacivertli futbolcular özellikle son 4-5 maçta müthiş bir özgüven içinde oynuyor. Stresten alabildiğine uzaklar, ki esas ilginç olan bu. Artık şampiyonluk yarışında son haftalara girilmiş; taraftar da bile stres dizboyu ancak Fenerbahçeli futbolcular son derece rahat...
Sarı lacivertli takımın, taraftarına umut ve güven veren bu futbolunda her oyuncunun büyük emeği var. Ancak Alex, Appiah, Aurelio, Luciano, Servet ve Ümit’i baş köşeye koymak lazım. Ve tabii ki bir de Tuncay var. Tuncay, Appiah ile birlikte takımın en iyi niyetli iki oyuncusundan biri. Fakat topu yanlış istop etmesi, her defasında başına büyük işler açıyor. Bu işi doğru dürüst yapamadığı için, ya yanlış pas veriyor ya da ayağında tutamadığı topu kontrol altına alabilmek için gereksiz yere enerji sarfediyor. Tuncay şu istoplama işini de öğrense takıma faydası kat be kat artacak.
Fenerbahçeli futbolcuların bu rahat ve özgüvenli hali sahanın her yanına olumlu yansıyor. Forveti daha çok gol atıyor, orta sahadaki oyuncusu daha çok mücadele ediyor ve defansı daha az pozisyon veriyor.
Song kazanılmalı
Gelelim Galatasaray’a... Sarı kırmızılı takım, bu işe hayatını koymuş, enerjik futbolcularla oynuyor. Mükemmel mücadele ediyorlar ama inanılmaz stresliler. Böyle oldukları için de gereğinden fazla hata yapıyorlar ve kalelerinde çok pozisyon veriyorlar. Çok ilginçtir, bundan önce durum tam tersiydi. Galatasaray, kalesinde Fenerbahçe’den daha az tehlike yaşardı. Sarı kırmızılıların defansta bu kadar aksaması, bana göre Song’dan kaynaklanıyor. Maddi problemler yüzünden kafası bir hayli karışık olan bu oyuncu, eskisi gibi değil. Kendisini tam olarak oyuna veremediği ayan beyan ortada. Galatasaray açısından işin daha kötü yanı, bu oyuncunun alternatifinin olmayışı. Son iki maçtır onun yerine oynayan Emre vasatın üzerinde bir performans sergiledi -ki aylardır maç yapmayan bir futbolcu için olağanüstü bir durum- ama Song’un boşluğunu dolduramadı. Bu bakımdan Galatasaray’ın ne yapıp edip bu oyuncuyu kazanması lazım.
Yattara’sız Trabzon sıradan bir takım
* Trabzonspor’un her geçen gün kan kaybetmesinin sebepleri neler?
TRABZONSPOR gerçekten ilginç bir takım oldu. Yönetiminden tutun, antrenörüne, futbolcusuna kadar hepsi garip garip işler yapıyorlar. Öncelikle teknik direktörleri Halilhodzic’e Yattara’yı neden oynatmadığını sormak istiyorum. Senin oynatmadığın adam Trabzonspor’un yüzde 30’u, 40’ı. Bunu nasıl göremezsin? Yattara durur durur sağdan 2-3 tane top götürür, maçı alır. Yattara oynamadığı için Fatih Tekke ve Gökdeniz gibi çok önemli iki forvet gol atmayı unuttu neredeyse. Adamlara pozisyon yaratılmıyor ki, nasıl gol atsınlar. Gol pozisyonu geliştirme işini Trabzonspor’da en iyi Yattara yapıyor ama teknik direktörleri Halilhodzic görmüyor. Bu olacak iş mi? Ben bu olayı Halilhodzic’in kaprisi olarak değerlendiriyorum. Antrenör dediğin kaprisli olmaz, en iyi takımı sahaya sürer. Yattara’sız Trabzonspor, hiçbir özelliği olmayan, standart futboldan ötesine gidemeyen, dan dun oynayan bir takım oluyor.
Olayın bir de yönetim kanadı var... Halilhodzic seneye kalacak mı? Hala belli değil. Bu durum doğal olarak sahadaki futbolcuyu da etkiliyor. Oyuncu, kalıp kalmayacağı belirsiz olan bir teknik direktörün söylediklerini ne kadar yapabilir?
Beşiktaş taraftarı yanlış yapıyor
* Beşiktaşlı Çağdaş’ın Malatyaspor maçından sonraki çıkışı büyük gürültü kopardı. Çağdaş her ne kadar özür dilese de, siyah beyazlı camiada ona büyük tepki var. Sizce Çağdaş bu çıkışında haklı mıydı?
BU davada o haklı, bu haksız diye bir şey yok. Olaya iki yönlü bakmak lazım... Taraftar, takımının klas ve kaliteli oyunculardan kurulu olmasını istiyor, futbolcusunda böyle bir meziyet göremeyince de rahatsız oluyor ve başlıyor protestoya... Olayın futbolcu yönüne bakalım... Ayağına her top alışında ıslıklanan, yuhalanan, hatta küfür edilen futbolcunun ruh halini düşünün. Rahat olması, iyi oynaması mümkün mü?
Beşiktaş taraftarının yaptığı çok yanlış. Bir futbolcu kötü oynayabilir, hatta kendi kalesine gol bile atabilir. Futbolda böyle şeyler olabilir. Taraftar, ne olursa olsun takımını destekleyip, moral vermelidir. Son dönemde bir grup Beşiktaş taraftarının yaptığı gibi, en ufak bir hatada bile protestoya başlarsan, hem oyuncuyu kaybedersin, hem de takımını baltalamış olursun.
Çağdaş öfkesinin esiri olup, söylenmemesi gereken sözler söyledi. Sonradan hata yaptığını kabul etti ve özür diledi. Dolayısıyla bu olayı daha fazla büyütmenin anlamı yok.
4 maçın 2’sini kazanır
Söz Beşiktaş’a gelmişken şu noktayı özellikle vurgulamak istiyorum. Bu takımdan büyük başarılar beklemek hayaldir. Beşiktaş takımı 4 maç oynasa, en fazla 2’sini kazanır, 1’inde berabere kalır, 1’ini kaybeder. İlginçtir, puan kaybedilen bu maçlar da hep İnönü Stadı’na denk geldi.
Beşiktaş taraftarları, takımlarını her halükarda desteklemeleri gerektiğini iyi bilmeli ve ona göre davranmalı. Siz ne kadar arkalarında olursanız, onlar da o kadar başarılı olurlar. Beşiktaş’ın bu sene, ya ligde ya da kupada bir derece yaparak, önümüzdeki sezon Avrupa’ya gitmesi lazım. Böyle olsun ki, yönetim şevklensin, seneye daha iyi futbolcular transfer etsin.
Anelka mutlaka oynamalı
* F.Bahçe, Anelka’sız oynadığı maçlarda çok başarılı olunca, doğal olarak bu oyuncunun kalitesi ve gerekliliği tartışılmaya başlandı. Siz Anelka’yı nasıl değerlendiriyorsunuz?
ANELKA büyük bir silah. Bir kere şunu unutmamak lazım... Anelka oynadığı vakit rakip takımlar iki oyuncularını onu marke etmekle görevlendiriyor. Ki, bunu yapmaya mecburlar, çünkü başka türlü Anelka’yı durduramazlar.
Burada sorun Anelka’nın kullanılmasında. Daum bu oyuncuyu en iyi verim alabileceği şekilde oynatmıyor. Fenerbahçe’nin Anelka’nın olmadığı son 5-6 maçta daha kolektif oynadığı bir gerçek. Daum’un bu noktada yapması gereken şey Anelka’yı bu sisteme adapte etmektir.
Anelka’nın takıma dönmesi, doğal olarak Fenerbahçe’nin tekrar çift santrforlu sisteme geçişi ve orta sahadan bir kişinin eksilmesi anlamına geliyor. Daum orta sahadan kimi çıkarır bilmiyorum ama bunu yapmak zorunda.