F.Bahçe, Fortis Türkiye Kupası’nda Kayserispor engeline de takılırken, Alex’in yokluğu göze battı. Gaziantep maçı sonrası ikinci sınavında da galibiyetle tanışamayan sarı lacivertli takım sambacının yokluğunda niye etkisiz kalıyor?
ALEX, Fenerbahçe için çok önemli bir yıldız. Yokluğu sarı lacivertli takımda hemen belli oluyor. Atacağı paslarla, asistleriyle ve golleriyle Fenerbahçe’yi sırtlayan bir oyuncu. Ancak, bir tek Alex değil, Deniz, Appiah ve Tümer’in de yokluğu takımı olumsuz etki yapıyor.
Fenerbahçe orta sahası bir anda bu futbolcuların eksikliğinde dağılıyor. Oyuna hakim olamıyor ve sarı lacivertli takım da rakibe mahkum oluyor, üstünlük kuramıyor. İleride bir tek Semih var. Tek başına, çırpınıp duruyor. Deivid de saha içinde çok dolaştığı için devreden çıkıyor. Semih’e ileride destek olamadığı için Fenerbahçe, bu bölgede de etkisiz kalıyor.
F.Bahçe’de yetenekli oyuncular mevcut ama tek başlarına büyük işler yapabilecek oyuncu sayısı az. Bir bütün içinde oynadıklarında bu futbolcuların meziyetleri ortaya çıkıyor. Deniz ve Appiah, orta sahada büyük güçler. Her şeye rağmen Kezman’ı da sayarsak bu üç oyuncunun sahada olmaması Fenerbahçe’nin kaybı.
Volkan göz kamaştırıyor
Ne olursa olsun sarı lacivertlilerin yine de topa sahip olması ve ikili mücadelelerde ayakta kalması gerekiyor. Kimin oynayıp, oynamadığı önemli değil. Fenerbahçe’nin bir mantalitesinin olması lazım. Belli bir şablonu ve sistemi olmalı. Ezbere futbol oynamalılar. Ama bu yok sarı lacivertlilerde.
Şahsi becerilerle işi götürmeye çalışıyorlar ama zor. Kayserispor güçlü bir takım ve Fenerbahçe önünde galibiyeti kaçırdı. Volkan müthiş kurtarışlarıyla, yenilgiyi önledi. Volkan bu sezon müthiş maçlar çıkarıyor ve performansı da her geçen gün göz kamaştırıyor. Hergün her maç üstüne koyuyor. Bu hem Fenerbahçe hem de Milli Takım adına çok iyi.
Büyük takımda büyük oyuncular forma giyer
Tümer, Appiah ve Kezman’ın durumuna göre F.Bahçe’de transfer harekatı şekillenecek. Sarı lacivertliler, nereye takviye yapmalı?
ORTA sahaya takviye şart. Forvete de mutlaka iyi bir oyuncu alınmalı. Orta sahada oyuna hakim olmalı Fenerbahçe. Burada büyük zaaf var. İleri uca da yırtıcı ve güçlü bir oyuncu monte edilmeli. Ancak, ara transferde bu tarz oyuncular bulmak çok zor.
Bu dönemde alınan oyuncular ya problemli ya da takımları tarafından dışlanan futbolcular oluyor. İyisini ve takıma adapte olabilecek oyuncuyu bulmak çok güç.
Sezon sonunda iyi bir planlama ve araştırma sonucunda eksik olan yerlere nokta transferler yapılabilir.
F.Bahçe, Avrupa’da bir yere gelmek istiyorsa, güçlü olacak. Güçlü olabilmek için de becerikli oyuncuları bünyende barındıracaksın. Büyük takım, büyük oyunculardan oluşur. O yüzden de büyük isimleri transfer edeceksin.
Kendini vazgeçilmez sanıyor
Hakan Şükür’ün, yönetimi hedef alan açıklamaları için ne diyeceksiniz. Tecrübeli futbolcu ile sarı kırmızılı takımın yolları ayrılmalı mı?
GİDİP, gitmemesi Hakan Şükür’ün kendi tasarrufudur. Ancak, benim gördüğüm Hakan, seyirci tarafından da yönetim tarafından da el üstünde tutuluyor. Öncelikle Hakan şunu iyi bilmeli. Her şeyin bir sonu var.
Galatasaray’da yıllarca futbol oynadı diye ömür boyu sarı kırmızılı formayı giyemezsin. Galatasaray gençleşecekse ve Hakan da burada kendisine yer bulamıyorsa, ağabeylik yapamıyorsa, suçu başka yerde aramayacak. Burada suçlu varsa, kendisidir. İşin sonuna geldiğini bilmeli. Tecrübeli futbolcunun öncelikle kafasında bu problemleri halletmesi lazım.
Madalyonun bir diğer yüzü de var. Hakan Şükür, Galatasaray’a faydalı olmaya çalışıyor. Hakan, kendisini Hakan yapanın Galatasaray olduğunun farkında. Takımını ve renklerini çok seviyor.
Yönetimi hedef alan açıklamalarından çıkan özette, "Ben günah keçisi oldum" diyor. Asla "günah keçisi" olmadı. Bütün problem, bağlı olduğu yerlerle, uyumsuz yerlere gitmesi.
Takım içinde ikilik çıkardığı da söyleniyor. Ben bunu anlamıyorum. Yaşını almış bir oyuncu, Galatasaray’da sembol olmuş bir futbolcu ağabeylik yapacağına, oynarken menajerliğe soyunacağına ve bu sisteme adapte olacağına, başka yerlerde geziyor. Hakan öncelikle kendisine yapılan eleştirileri hazmetmeli. "Hak etmediğim eleştirilere maruz kalıyorum" diyecek konumu yok. İyiyken iyi, kötüyken kötü.
Buna hala alışamadıysa, bundan sonra alışması da zor. Sona geldiğinde, "Bırak" derler. Bu eleştiri değil, görüştür. En neti de hakikattir. Hakan hep vazgeçilmez olduğunu düşünüyor. Bunları algılarsa, faydalı olur.
İş hakemlerde bitiyor
Anadolu takımları bu sezon müthiş bir çıkış içinde. Lig sonundaki puan tablosunu derbiler mi, diğer maçlar mı belirler?
DERBİLERİN belirlemeyeceği kesin. Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’a karşı Anadolu takımları daha fazla motive oluyor. Bu maçlarda da üç büyükler için zaman zaman sürpriz sonuçlar ortaya çıkıyor.
Hakemlerimiz, büyük takımlara karşı diğer ekipleri tırpanlayıp, yakmazlarsa ligin seyri ve konumu çok değişir. İş hakemlerde bitiyor. Anadolu takımlarının yükselen grafiği futbolumuz açısından hem olumlu, hem de olumsuz bir tabloyu ortaya çıkarıyor. Anadolu ekiplerinin güçlü olması, üç büyüklerin transferde hata yaptığını ve palavra isimlere forma giydirdiklerini kanıtlıyor.
Bu olumsuz tarafı. Olumlu tarafı ise Anadolu takımlarının aldıkları sonuçlarla ve futbolcularını vitrine çıkarmalarıyla ay yıldızlı ekibimiz için de bir anlamda yeni isimlere kapılar açılıyor. Futbolumuz daha da renkleniyor.
Holosko kapalı kutu
Beşiktaş’ta ilk maçına çıkan Holosko’nun performansını nasıl buldunuz. Ertuğrul Sağlam, golcü diye aldığı Slovak oyuncuyu sağ kanatta da oynatabileceğini söyledi. Holosko’dan verim nerede alınır?
BİR Holosko rüzgarıdır esip, geçiyor. Onu daha Manisa’da görmedik. Beşiktaş’ta da bir maça çıktı, bir asist yaptı. Takıma ne katkıda bulunacak, ne verecek henüz meçhul. Daha bir şey oynamadı.
Golcü deniyor. Ben buna katılmıyorum. Holosko’nun golcülüğü de meçhul. Bizde golcü diye alınan bir oyuncu senede 4 gol atıyor. Nasıl golcülük bu? Holosko o tip bir oyuncu mu, değil mi? Bakacağız. Kapalı kutu. Vestel Manisa’da iyi oynamak, Beşiktaş’ta harikalar yaratır anlamına gelmez. Beşiktaş çok farklı bir yer. Burada da bir futbolcudan farklı şeyler beklenir. Büyük bir para karşılığında siyah beyazlı formayı sırtına geçirdi. Bunun karşılığını da vermek zorunda.
Beşiktaş seyircisi yıllardır yıldız futbolcu hasreti çekiyor. Standart bir oyuncu, o muhteşem taraftarı tatmin etmez. Holosko da Nobre gibi olursa, tribünler tarafından ona sıcak bakılmaz. Holosko adına net konuşmak için çok erken. Öncelikle takımına faydalı olup taraftara kendini sevdirmesi şart.