FENERBAHÇE gole kadar ne defans yapabildi, ne de hücum. Pozisyon da üretemediler. Güiza ileride tek başına çabalayıp duruyor. Onun yanına başka adamlar sokabilseler sonuç daha değişik olurdu. Gençler 10 kişi kaldıktan sonra bunu yaptılar.
Kendi sahanda oynuyorsun, üzerinde bir tutukluk, bir korkaklık var. Bunun nedeni peş peşe alınan başarısız sonuçlar. İleride tek başına kalan Güiza doğru dürüst top alamadı. Bir de üstelik iki tane açık, bir santrforla oynuyorsun. İki açığın görevi ileri gitmek mi, yoksa sağbekle solbeki korumak mı? Anlamak mümkün değil.
Fenerbahçe takımı kendi sahasında oynarken gol yemekten mi korkuyor? Yoksa hücum yapmaktan mı? Birinci devre sahada hiç kimse yok. Topu kullanan, ayakta duran tek adam Maldonado. Pası veren de o. Ne hikmetse futbol ulemaları onu hiç beğenmiyor. Esasında gerçek anlamda futbol oynayan bir oyuncu Maldonado. Emre ileri gitmeyi seviyor.
Kaleci Volkan Babacan hiç aksamadan oynadı. Gayet rahattı ve ilerisi için ümit verdi. Önder gerçek yerinde oynadı. Böyle olunca Fener defansı da pozisyon vermedi. Elli kere söyledik, yazdık. Önder’in gerçek yerinin stoper olduğunu belirttik. Bunu antrenöre kimse anlatmıyor mu? Aragones de sonunda uyandı ve onu stopere koydu.
Çift forvet başlamalıydı
Ligde ilk golünü Kadıköy’de atan Güiza’yı hocası taraftarı alkışlasın diye oyundan çıkardı. Onun yerine İlhan Parlak’ı soktu. İyi de yaptı. En azından 10 kişi kalmış rakibe karşı İlhan Parlak’ı alması akıllıca bir işti. Hatta Güiza’nın yanında İlhan’la başlayıp çift forvet düşüncesinde olsaydı daha iyi olurdu.
Rakip 10 kişi kalınca ve skor 2-0 olunca Fenerbahçe, Fenerbahçe gibi oynamaya başladı. Alex çok farklı bir oyuncu. Nefis bir gol attı, bir golün de pasını verdi. Bakmayın siz Fenerbahçe’nin 3 gol attığına, doğru dürüst iki akın yaptı. İkisinde de Alex vardı. Birinde golünü attı, diğerinde Lugano’nun kaçırdığı golün pasını verdi. Başka da gol pozisyonu yok.
Gençlerbirliği pozisyon bulamasa da takım olarak Fener onsekizinin üzerinde çok dolaştı.
Bu durumda önemli olan galibiyetti. Bu galibiyet, sarı lacivertli takıma moral verir. İlerisi için daha bir organize olmaya çalışırlar.