Euro 2008 elemelerine Malta maçı ile başlıyoruz. Rakip zayıf olabilir ama dikkatli olmak zorundayız. İyi oynarsak neticesini alır, şampiyonaya gideriz. Hem kötü oynar, hem de kazanamazsak hiçbir yere gidemeyiz.
Milli Takım Euro 2008 serüvenine Malta maçıyla başlıyor. Cezamız nedeniyle seyircisiz oynayacağımız üç maçı da göz önünde bulundurursak, ay yıldızlıların bu gruptaki şansı ne?
ŞANSIMIZ her zaman var. Bu tür eleme maçlarında ilk maç çok önemlidir. Malta belki güçlü bir takım değil ama en azından bir futbol takımı. Ne olursa olsun, sahada kazanmak mecburiyetindesiniz.
Milli Takım maçlarına başlıyor. İnşallah başarılı olur. Şansımız her zaman var. Bu, oynayacağımız maçlara bağlı. İyi oynarsan neticelerini alır, şampiyonaya gidersin. Kötü oynayıp da kazanırsan, yine gidersin. Hem kötü oynar, hem de maç kazanamazsan o zaman hiçbir yere gidemezsin.
Malta ile oynayacak olmasına rağmen Milli Takım için ilk maç çok önemli. Rakip zayıf gözüküyor ama dikkatli olmak zorundayız.
İyi oyna kazan, kötü oyna yine kazan... Mühim olan maçlardan galip ayrılmak, puanları toplamak.
GENÇLERi ATEŞE ATIYORSUN...
Ricardinho’nun forma giydiği hazırlık maçında Beşiktaş, Antalya’ya 3-1 yenildi. Sizce bu yenilgi siyah beyazlılar için erken bir uyarı mıydı?
BAŞTAN bu yana bir hata yapılıyor. Bir sürü yeni oyuncu almaşsın, bir kısmı da yabancı... Bu oyuncularla hazırlık maçı yapıyorsun. Niçin yapıyorsun? Oyuncuların birbiri ile beyin uyumu içinde olmaları, sahadaki tutumları, yardımlaşmaları için. Oynama ihtimalleri olmayan çok sayıda genç oyuncuyu bu tür maçlarda oynatmanın anlamı yok.
İnönü Stadı’nda seyircili bir maçta 1. Lig takımıyla yaptığın hazırlık maçında, gençleri oynattığın vakit sıkıntılar da başlıyor. Bu şekilde, genç oyuncuları yıpratıyor, takımdaki huzursuzluğu körüklüyorsun. Ricardinho kimlerle oynayacak? Gençlerle mi? Burada önemli olan UEFA Kupası’nda oynayacağın CSKA Sofya maçına takımı hazırlamak. Genç oyuncuları Bulgar takımına karşı oynatmayacağına göre, seyircinin önünde ateşe atmanın ne anlamı var. Eğer genç oyuncuları görmek istiyorsan, perşembe günü bir hazır maçı yaparsın; Yalova ile Kartal’la, Büyükşehir Belediyespor’la olur biter. Antalyaspor’la oynanan bu hazırlık maçında Tigana’nın ne yapmak istediğini anlamış değilim.
Başarısızsa GİDER...
Trabzonspor’da daha sezonun başında teknik direktör Lazaroni ile yönetimin arası açıldı. Taraflar birbirini suçluyor. Bu kavga, beraberinde hoca değişikliğini getirir mi?
BÜTÜN iş neticede. Trabzonspor neticeyi alamadığı vakit, kim gelirse gelsin suçlanacak. Trabzonspor iyi bir takım ama biraz şanssız. Birtakım şeyleri beceremiyor. Yeni alınan oyuncuları oynatamıyor.
Bu oyuncuların uyumu o kadar basit değil. Hele hele futbol hiçbir zaman basit bir oyun değil. Bu işin, bir araba motorunu yenilemek gibi kolay olmadığının bilinmesi lazım. Takımda 11 kişinin uyumu önemli. Trabzonspor’un yenilgiyi hazmedemeyen bir seyircisi var.
Alınan kötü neticelerin sonrasında olay patlak veriyor. Bir hoca başarılı olamıyorsa gider. Sürenin de hiç önemi yok.
Tercih Zico’nun
F.Bahçe’de yeni katılan yabancılarla birlikte kadro genişledi. Zico’nun oyun planında değişiklik olur mu? Bu kadroda Tuncay mı, yoksa Tümer mi yedek kalır?
KİMİN yedek kalacağını bilmiyorum ama Fenerbahçe’nin kadrosu güçlendi. Oyuncuların uyum sorunu var. Atlattıkları vakit, çok daha iyi olur. Gelen oyuncuların kaliteleri de iyi. Bu sürecin milli maç arasına gelmesi Fenerbahçe’nin lehine oldu. Liglere verilen arada kadroya yeni katılan futbolcuların diğerleriyle kaynaşma imkanı oldu.
Futbolcular Zico’nun ne istediğini anladılar. Yabancıların çoğu Brezilyalı. Onların kolaylıkla anlaşacağından kuşkumuz yok. Önemli olan bizimkilerin hocalarını anlaması. Lige verilen bu ara çok iyi oldu. Kim yedek kalır, kim oynar onu bilemiyorum. Kadro ile ilgili tercihi de Zico yapacaktır.
Herkes milliyetçi...
Kezman’dan sonra İliç’in de gol sevinci sırasında Sırp milliyetçilerinin kullandığı ’Çetnik’ işareti yaptığı ortaya çıktı. Kezman’a ’ırkçı’ damgası vuranların hedefi F.Bahçe mi?
KENDİ ülke sınırları içerisinde herkes milliyetçi. Bir Türk vatandaşı ne kadar milliyetçiyse Kezman da, İliç de aynı oranda kendi ülke çıkarlarını düşünecek oranda milliyetçidir. Bu eleştiriyi yapanlar, bir bardak suda fırtına koparmaya çalışıyorlar. Amaçları başka.
Adam (Kezman) Fenerbahçe’ye başarılı olmaya, para kazanmaya gelmiş. Bu işi karıştıran bir sürü insan var. Üstelik hiçbiri topa ayağını bile sürmemiş. Ne olup bittiğini bilmiyorlar. Bir sürü insan da konu hakkında konuşuyor. Aynı işareti, kazandıkları bir maç sonrası İliç de yapmış. Yapar kardeşim.
Bu işin arkasında başka anlamlar çıkarmaya kalkarsanız, tatsız olaylar olur.
Kezman da İliç de bahsedilen işareti kendi ülkesinde yapar, o ayrı bir olay. Ülkesinde milliyetçidir. Bu futbolcunun kendisini ilgilendirir. İşin ırkçılıkla ne alakası var. Amaç, Fenerbahçe’nin başarısını engellemekse o ayrı bir konu.
Futbolcular HAKLI...
G.Saray’ın Şampiyonlar Ligi maçlarını oynayacağını duyurduğu Olimpiyat Stadı’na oyuncular gitmek istemiyor. Yönetimle oyuncular arasındaki fikir ayrılığı takımın saha içi performansını ne yönde etkiler?
FUTBOLCULAR o stada gitmek istemiyorsa bir rahatsızlıkları olduğu muhakkak. Diyorlar ki, "Olimpiyat Stadı’nda seyircimizin gücünü hissedemiyoruz" Futbolcular o statta maç oynamak istemiyorsa, yönetimin bu işe bir çözüm bulması gerekir.
Futbolcuların oyunu seyirciyi de etkiler, skoru da... G.Saray yönetimi bu çağrıya kulak vermeli. Bir de seyircinin oraya gitme problemi var. G.Saraylı futbolcular, kendi seyircisi ile iç içe oynamak istiyor. Bu işi de Ali Sami Yen Stadı’nda iyi yapıyorlar. Oradaki maçlara daha moralli çıkıyorlar.
Futbolcularla yönetimin ters düşmesi bence mantıksız. Yönetim, G.Saraylı oyuncuların nerede daha iyi oynayacağına karar vermeli. Yaptıkları bir hatadan da bahsetmek istiyorum. Ali Sami Yen Stadı’nın sezon başında yenilenmesi, çimlerinin pırıl pırıl hale getirilmesi lazımdı. Demekki, G.Saray yönetimi, Atatürk Olimpiyat Stadı’nda maç oynamayı kafasına çok önceden koymuş. Yöneticilerle, futbolcuların ters düşmesi bence çok tehlikeli.