Luca ve Sergen

* Beşiktaş'ın şampiyonluğunun temelinde neler yatıyor? Yönetim, teknik heyet veya futbolcunun mükemmel uyumu mu?

Bu başarının altında örnek alınması gereken çok şey yatıyor. Başarıda önemli payı yönetim alıyor. İkincisi Lucescu. Yönetim, Lucescu'yu fevkalade onore etti, o da buna layık oldu. Rumen teknik adam bunu şampiyonlukla değil, takımı toparlamadaki maharetiyle kazandı.

Üçüncüsü seyirci. Beşiktaş bugün bu başarıya imza atmışsa, daha önce sahaya devamlı arkasını dönen seyircinin devamlı destek olan bir seyirci kitlesine dönüşmesinden oldu. Taraftarla futbolcular moral ve güç kazandı. Seyircinin görevi kulübü idare etmek değil, takıma destek olmaktır. Bizde son dönemde taraftarlar yönetim ve futbolcular üzerinde söz sahibi olmak istiyor. Seyirci bundan vazgeçti, şampiyonluk geldi.

Dördüncüsü tabii ki futbolcular. Beşiktaş'ın fevkalade iyi bir kalecisi Cordoba var. Lucescu, çok oturaklı bir geri üçlü kurdu. Beşiktaş kolay gol yemedi. Rumen hoca kalecisiyle defansıyla takımına güven aşıladı. Beşiktaş'ın eksiği orta sahada çıktı.

Engin faktörü

Beşincisi Menajer Sinan Engin. Sinan, yönetim-Lucescu arasındaki bağı fevkalade sağladı. Sergen'i kazandırdı Beşiktaş'a ki, bu çok önemli bir faktör. Bu da Beşiktaş'ı şampiyon yaptı gibi geliyor bana. En çok gol atan, asist yapan şampiyonluk maçında gol atan Sergen. Çok mu iyi oynadı, belki hayır ama, herkesten daha iyi paslar attı. Fizik eksiğini giderirse mükemmel olacak. Sergen'i bu noktaya getiren de Sinan. Onu şahsi primleri, özel iddialarıyla hırslandırdı.

Şimdi son dönemde bir şampiyonluğa inanmak kavramı çıktı. F.Bahçe de sezon başında şampiyonluk istiyordu, ama olamadı. G.Saray da istiyordu, inanmıştı, ama olamadı. İnanmak başka şey, organize olup, sahaya bunu yansıtmak başka. İnanmanın yanında bilgili ve bilinçli hareket etmek, profesyonellik ve yetenek de gerekiyor.

Disiplin sorunu

Yalnız benim dikkatimi çeken Beşiktaş bu sezon şampiyonluğa giderken belki futbolcularını kırmamak için disiplinli davranmadı. Haberi vardı veya yoktu, İlhan çekip İtalya'da reklam çekimlerine gitti. Çok önemli bir maça gelmişler, Sergen, Yıldırım Demirören'in uçağıyla Bodrum'a gidiyor. Bunlar bir profesyonel kulübe yakışmayan şeyler. Önümüzdeki sezon da böyle olursa, Beşiktaş hüsran yaşar. Ama ben olacağını da zannetmiyorum. Çünkü şampiyon takımın motivasyonu büyüktür. Topa ayağını sürmemişlere bunu anlatamazsın. Şampiyonluk futbolcunun daha keyifli, daha dikkatli olmasını sağlar. Futbolcuları birbirine daha da yaklaştırır. Tabii bazı falsoları da olur, ama bunlar aşılır.


Doğrusu Daum tercihi


* F.Bahçe son dönemde büyük bir sıkıntı yaşıyor. Fenerbahçe bu sarsıntıyı atlatıp, yeni sezona bambaşka bir çehre ile başlayabilir mi?

B
aşlamak mecburiyetinde. Daum geliyorsa antrenör teşhisi doğru yapılmıştır. Türkiye'yi bilen, Türkiye'yi bilmekten çok futbolcumuzun ruh halini bilen bir teknik adam. Futbolcunun psikolojisini, mantalitesini bilmek çok önemlidir. Ne zaman okşayacağını, ne zaman sert yapacağını, aynen Lucescu gibi Daum da iyi biliyor. İyi bir çalıştırıcı, herhalde ekibiyle gelecek. Takımın kondisyonunu üst düzeye çıkaracak bir antrenör.

Tabii şunu da söylemek lazım, kondisyonu yüksek oyuncuları bünyesine katması gerekiyor. Revivo, Rapaiç, Yusuf gibi kondisyonu az oyuncular biraraya toplandı F.Bahçe'de. Daum kadroyu iyi kurabilmeli. Defansına ve orta sahasına iyi oyuncu almalı. Ve tabii ileri uça.

Menajer olmalı

İleri uçtaki oyuncuları Daum seçecek diyorlar. Bu işin de F.Bahçe'nin kontrolünde olması lazım. Ancak bu işi yönetici yapamaz, bir menajerin gelmesi lazım. Bu futbolcu yaşlıdır, gençtir, şu kadar oynar tercihini yapabilecek bir menajer. Bu yüzden bir menajer de çok önemli. En azından bir süre idareci işe karışmayacak. Yönetim ve başkanla, antrenör arasındaki uyumu menajer sağlayacak.

F.Bahçe'nin mükemmel bir takım kuracağına inanıyorum. Bu kadar kötü oynaması mümkün değil. Bu takım güçlü ve şampiyonluğa oynayacaktır. Ancak yöneticiler biz şampiyon olacağız dememeli, bu kurulacak kadro bunu kamuoyuna söyletmeli. Her idareci şampiyonluk ister, ‘‘Şampiyon olacağız’’ der. Ama kodrosu yetersizken, çıkıp söylerse herkesi kandırır, sonra da hayal kırıklığına uğrar ve uğratır.


Sıradanın altında bir Fenerbahçe


* Yeni teknik adamın Fenerbahçe'nin başarısında katkısı ne olur?

Çok büyük katkısı olur. Fenerbahçe'nin aldığı yabancılara bakın. Böyle komedi var mı? Golcü diye alınanlar, 18'i tanımıyor. Bundan önce şeker hastası, kalp hastası aldılar. Bir sürü oyuncular alınmış, ama bunlar F.Bahçe'de bırakın oynamayı, antrenman yapamaz. Bizim zamanımızda malzemeci Mustafa efendi vardı, o bunlara antrenman yapmaları için malzeme vermezdi. Fenerbahçe, sıradanın bile altında bir takım kurdu. Bunların hepsi şimdi değişecek ve değişmek zorunda.



Galatasaray değişecek

* Galatasaray, Beşiktaş derbisini neden kaybetti?

Galatasaray,
derbiye dezavantajlı çıktı. Galatasaray genellikle, Fenerbahçe ve Beşiktaş ile oynadığı bu tip maçlarda sinirli oynuyor. Zaten bu son derbi öncesi de stresli ve gerilimli olmaları için nedenleri vardı. Beşiktaş 5 puan öndeydi ve matematiksel olarak şansları olsa da, şampiyonluk onlara uzak olasılıktı. Bu stres onları etkiledi. Ayrıca Galatasaray dediğinizde, karşınızda 3-4 sene önceki Galatasaray yok. O kadrodaki futbolcular da şimdi yok.

İki etkili isim

Futbol, yetenekli oyuncularla oynanır. İyi oyuncunuz varsa iyi takım, büyük oyuncularınız varsa büyük takım olursunuz. Galatasaray’da Ergün ve Bülent'in dışında etkili oyuncu yok. Defansta Bülent her tarafta mücadele ediyor, yedikleri golde bile tek başına o direnmeye çalıştı. Belki Galatasaray galibiyet için riske girip ileri gitti, ama savunmada bir Bülent'i bırakmamaları gerekirdi. Yedikleri gol, minyatür kale maçındaki gibiydi.

Transferler yanlıştı

Galatasaray'ın köklü değişikliklere ihtiyacı var. Fatih Terim takımı oturtamadı. Transferler yanlış oldu. Ne kadar paranız varsa, o kadar oyuncu alırsınız, bu yüzden bu konuda aslında Terim'in yapabileceği fazla bir şey de yoktu. Terim, bu futbolcuları kasetten mi izledi, kendi mi aldı bilmiyorum, ama takımı hedefe taşıyacak oyuncular değildi aldıkları. Zaten Terim de bunun sıkıntısını çekiyor. Te- rim'in idealindeki takım, takır takır oynayan, rakibini boğan, gol kovalayan oyunculardan kuruludur. Gelecek sezon farklı bir Galatasaray olacağı kesin.
Yazarın Tüm Yazıları