FENERBAHÇE açısından zor bir maç oldu. Sarı lacivertliler özellikle ilk devre iyi oynamalarına rağmen, beklenen goller gelmeyince büyük sıkıntı yaşadılar.
Esasında Fenerbahçe, özellikle defansında kötü sinyaller verdi. Ankarasporlu Tita, tek başına dört tane gol pozisyonu yarattı. Eğer Ankarasporlu bir tek futbolcu maçı bu hale çeviriyorsa, Milan karşısındaki Fener’in vay haline. Unutmayın, Milan’da Tita gibi, hatta ondan daha kaliteli en az dört tane futbolcu var.
Fenerbahçe taraftarının bütün arzusu; takımın salı günkü Milan maçından puan ve tabii ki para kazanması. Ama Ankaraspor karşısında oynanan futbol -özellikle ikinci yarıdaki- bizi bir hayli endişelendirdi.
Evlere şenlik defans
İkinci yarıdaki Fenerbahçe defansı evlere şenlikti. Bütün futbolcular aynı hizaya dizilmişti. Ankarasporlu bir oyuncu, savunmadan birini geçtiği zaman direkt kaleciyle karşı karşıya kaldı. Böyle defans anlayışı olur mu...
Fenerbahçe açısından durumun diğer bir kötü yanı Aurellio ve Alex’in forvetin içine çok fazla girmesiydi. Selçuk hariç hiçbir orta saha oyuncusu defansa gerektiği gibi yardımcı olamadı.
Fenerbahçe adına bir başka olumsuzluk da hava toplarındaki başarısızlık oranı idi. Nobre’ye havalandırılan topların yüzde 100’ü, Anelka’ya havalandırılan topların ise yüzde 70’i kaybedildi. İkinci devrede geriye oynamaya başlayınca oyunun şekli değişti. Top sürekli geriye, yani defansa verildi, oradaki adamlar da topu havalandırdı.
Milan’dan çok koşmalısın
Fenerbahçe’nin Ankaraspor karşısında bu kadar zorlanmasının nedenlerinden biri Alex ve Nobre’nin kötü performanslarıydı. Alex’i, sadece attığı golde ve korner atışlarında gördük. Nobre ise hiç yoktu. Ankaraspor gibi topu iyi kullanan ve süratli hücuma çıkan bir takım karşısında 9 kişi oynarsanız, zorlanmanız doğaldır. Milan maçında böyle olmamasını diliyorum. İtalyanlar’dan puan almak istiyorsan onlardan 1-2 kişi eksik değil, 3-4 kişi daha fazla olacaksın. Yani onlardan çok çok fazla koşup, enerji harcayacaksın. Son sözümüz Volkan’a... Yine hatalı çıkış yaptı ve golü yedi. Volkan şimdi çıkıpta, ‘Tecrübesizliğimden bu golü yedim’ savunmasını yapmasın. Bu golün tecrübeyle falan alakası yok. Daha doğrusu bu golün hiçbir izahı yok.