KOCA Fenerbahçe takımına bakıyorsunuz, tam 80 dakika boyunca uyuyor, futbol adına hiçbir şey yapmıyor.Ne zamanki dakikalar 80'i gösterdi, ondan sonra sarı lacivertli futbolcuların akılları başlarına geldi. Oyunu birazcık çabuklaştırdılar ve bunun sonucunda da golü buldular. Maçın başında neden böyle yapmazlar, anlamak mümkün değil. Halbuki, ilk dakikalarda böyle çabuk oynasalar, maçı baştan koparırlardı. Van Hooijdonk oyuna neden geç girer? Hiçbir şey yapmasa bile iyi kafa vuran ve mükemmel frikik atan bir adam. Kaldı ki, Fenerbahçe bu maçta birbiri ardına korner atışı, duran top kullandı. Ben artık Van Hooijdonk'un oynatılmayışında kötü niyet olduğuna iyice inandım. Serhat gibi, şans verildiği her maçta kötü oynayan bir futbolcu 65'inci dakikada maça giriyor, Van Hooijdonk ondan tam 12 dakika sonra alınıyor. Bunun akılla, mantıkla izah edilecek bir yönü var mı?Bir tek AurelioSakaryaspor son derece mücadeleci ve enerjik oynadı. Orta sahada iyi pres yaptılar ve kaptıkları topları olabilecek en olumlu şekilde kullandılar. Fenerbahçe, bu bölgede çok ezik olduğu için, ne doğru dürüst top kullanabildi, ne de oyun kurabildi. Orta sahada iyi oynayan bir tek Aurelio vardı. Tek başına canla başla çalıştı.Fenerbahçe, sadece ve sadece Rüştü'nün degajlarında top Anelka ya da Nobre'ni önüne düştüğü vakit gol pozisyonu bulabildi. Yani, organize bir atağı yoktu. Ki, olmasına da imkan yoktu. Çünkü, orta sahaya hakim değildi. Kenarlardan adam kaçıramadılar. Trencilik oynar gibi, orta sahada birbirlerinin arkasına dizilip durdular. Rakip defansın yüzünü çizgiye doğru döndüremedikleri için, habire ceza sahasına orta kestiler. Şimdi bu oyun planıyla Anelka, Nobre nasıl top alacak, nasıl pozisyona girecek, nasıl gol atacak?Alay eder gibiTuncay bu maçta iyi oynamadı. Bunun da sebebi Daum'dur. Çünkü Daum, çok formda ve moralli olmasına rağmen geçen hafta Tuncay'ı, alay eder gibi son iki dakikada oynattı. Dolayısıyla Tuncay, maça sinir, stres içinde başladı, "Aman iyi bir şeyler yapayım da formamı kaybetmeyeyim" düşüncesiyle anormal işler yapma çabasına girdi. Yüzde yüz gollük pozisyonda topu direğe nişanlamasının nedeni de budur. Tuncay, o pozisyonda normal bir ruh hali içinde olsaydı, gelişine vurur, topu mermi gibi kaleye gönderirdi. Bu arada şunu da söylemek lazım. Bu kötü oyuna rağmen Nobre ve Tuncay'ın direkten birer şutları var. Onlar gol olsa, maçın skoru belki daha farklı olabilirdi. Sonuçta F.Bahçe, bu yanlış oyuncu seçimi ve oyun planı yüzünden Sakarya'da tam bir azap çekti. Allah'tan Luciano mükemmel bir kafa vuruşuyla golü attı da, işkenceye dönüşen bu 90 dakika mutlu bitti.