Kezman’ın zararı var

Kezman’ın Sivasspor maçındaki performansı için nasıl bir yorum yapacaksınız. Sizce, kendisini ispatlamak için mi bu şekilde davranıyor?

KARİYERİ çok iyi ve kaliteli bir futbolcu Kezman. Kendisini ispatlamak için yapacağı bir şey yok. Kezman’ın, Fenerbahçe’deki hali içler acısı. Acemi gibi davranıyor. Sanki hiç antrenman yapmamış gibi, kondisyonu sıfır. İkili mücadelelerde en ufak bir çarpmada yerlerde...

Üstelik hakemi de kandırma yolunu tercih ediyor. Topu rakibinden alıp, arkadaşlarına kazandıramıyor. İleriye kendisine giden top hemen geriye dönüyor. Topa hakim değil. Seyirci önce ıslıkladı, sonra da moral için onu alkışladı. Taraftar elinden geleni yapsa da ondan karşılık alamıyor. Aciz bir durumda. Hiç çalışmadığı belli.

Ortaya, asist diyorlar

Böyle bir Kezman da herkesi şaşırtıyor. Kezman asla bu değil. Ama maalesef Fenerbahçe’ye geldiğinden beri düzelemedi, böyle de devam ediyor.

Sivasspor maçında Roberto Carlos’a asist yaptığı söyleniyor. O pozisyonda asist falan yapmadı. Topu ortaladı.

Üstelik öyle bir durumdayken o topu Carlos’un kafasına değil, ayağına çıkarmalıydı. Carlos çok farklı ve kaliteli bir oyuncu olduğu için kötü ortayı bile gole çevirmeyi başardı. Kezman’ın takıma faydası yok, zararı var.

Şu anki haliyle Fenerbahçe’de değil, hiçbir takımda oynayamaz. Fenerbahçe’yi 10 kişi bırakıyor. Zico onu derhal kesmeli. Yoksa Kezman sezon bitene kadar evden maça, maçtan eve gider, durur.

Erken gol, işi kolaylaştırır

Fenerbahçe, Anderlecht maçında sahaya nasıl bir kadroyla çıkmalı. Sarı lacivertlilerin tur şansını nasıl değerlendiriyorsunuz?

SİVASSPOR
önündeki gibi mücadele eder ve oynarlarsa tur şansları çok zayıf. Fenerbahçe’nin kadrosundaki kaliteli isimlerden dolayı Anderlecht, Şükrü Saracoğlu’na korku içinde ayak bastı. İlk yarıda Belçika ekibi sahada yoktu ve Fenerbahçe üstün gözüktü. Ama ikinci yarıda oyuna hakim oldular ve pozisyonlar buldular. Şimdi kendi sahalarında oynayacaklar. Seyirci desteğini de arkalarına alacaklar ve bu onlara itici güç olacak.

Fenerbahçe defansının göbeğindeki Lugano ve Edu ikilisi çok kötü. Sivasspor’a 3 tane yüzde yüz gol pozisyonu verdiler. Böyle bir defans anlayışı, Anderlecht rövanşında hüsrana uğratır Fenerbahçe’yi. Sarı lacivertlilerin çarşamba akşamı en büyük avantajı Aurelio’nun takıma girecek olmasıdır.

Kiminle kontratağa çıkacaksın

F.Bahçe, 2-1 yenilse bile Şampiyonlar Ligi vizesi alacak. Oyunun başlarında bir gol bulursa, işi kolaylaşabilir. Ama, Zico takımı kontratak oynatacaksa, kiminle oynayacak? Kezman sahada var ama faydası yok. Deivid, daha oturaklı olsa da ikili mücadeleleri kaybediyor.

Üstelik ağır. Alex olabilir ama o da normal oyununu oynayamıyor. Böyle olunca da F.Bahçe’nin işi biraz şansa kalıyor. Kadroda isim olarak çok iyi futbolcular olsa da tahmin edildiği kadar kaliteli bir takım değil Fenerbahçe. Ama yine de ilk maçtan elde ettikleri 1-0’lık avantajla Belçika’ya gidiyorlar. Bu önemli bir faktör.

Trabzon’u taraftarı ve yönetimi baltalıyor

Trabzonspor seyircisiz maçta Ç.Rizespor’u topa tuttu. Bordo mavililer taraftar baskısı yüzünden mi oynayamıyor?

HEM
taraftar baskısı hem de idareci baskısı yüzünden oynayamıyorlar. Bu bir gerçek. Aslında, Trabzonspor’un komple bir takımı var. Kadroları çok kaliteli. Yetenekli isimler bir araya gelmiş. Bunu da biraz sahaya yansıttıklarında zaman zaman büyük takımlara kafa tutarlar.

Yenerler veya yenilirler ama diğer takımları rahat geçerler. Sivasspor maçındaki akıl almaz olaylar olmasaydı şimdi 3’te 3 yapmış olarak liderlik koltuğunda oturacaklardı. Hala o olayı çözebilmiş değilim. Böyle bir mantık yok. Rakip futbolculara saldıran bir taraftar, takımından da bir şey beklememeli. Çünkü buna hakları yok.

Trabzonspor, bu haliyle şampiyonluk yarışının sonuna kadar içinde olur. Buna futbolcuların inanması lazım.

Yönetimin de bu oyunculara beklentisiz destek vermesi şart. Trabzonspor taraftarı da takımına güvensin. Onları baltalamaya değil, desteklemek ve itici güç olmak için tribündeki yerini alsın. İşte o zaman özlenen Trabzonspor çok can yakar.

G.Saray Lincoln’le güzel

Müzmin sakat olduğu söylenen Lincoln, yine nefis bir gol atıp G.Saray’ı galibiyete taşıdı. Sarı kırmızılıların yeni bir golcüye ihtiyacı var mı?

LİNCOLN
, çok yönlü bir oyuncu. Üstelik henüz hazır değil. Meziyetleri farklı. Oyunu çabuk okuyor, topu hakimiyeti altına alıyor. Kimin nerede olduğunun farkında, pasları milimetrik ve hep dikine gidiyor. Feldkamp, bu oyuncuyu kondisyona sokacak. O zaman çok daha farklı bir Lincoln seyredeceğiz.

Uzun süredir sakattı. Bir var, bir yok. Bu tip oyuncular devamlı sakatlanır. Bu işi yapıyorsan, tekmeyi de yiyeceksin. Rakibin seni durdurmasının tek yolu bu. Bu dünyanın her yerinde böyledir. Futbol kuralları içinde o seni silmek isteyecektir, sen de onu yeteneklerinle mat edeceksin. Lincoln, Galatasaray formasını giydiği maçlarda takımına büyük katkı sağlar.

Galatasaray’da golcü sıkıntısı kendilerine göre yok. Ama yine de oyuncu arıyorlar. Diğer taraftan da Necati gibi bir golcüyü, sokağa atıyorlar. Ben bu durumu anlamakta zorluk çekiyorum. Mantıksız bir tablo. Hakan ileride çok uğraşıyor, didiniyor. Üstelik rekor beklentisi de var ama eskisi gibi güçlü değil. Ümit Karan ise topa hakim. Kaptırmıyor, mücadeleden yılmıyor. Onun da tek eksiği son vuruş.

Ancak, Galatasaray’da her şeye rağmen bir Ayhan gerçeği var. Mükemmel bir performans sergiliyor. Bu grafiği sezon sonuna kadar daha da tırmanacaktır. Onu kanıtlıyor, sahadaki görüntüsüyle. Şu anda tartışmasız Galatasaray’ın yüzde 50’si Ayhan.

Batuhan işine baksın...

16’lık Batuhan, Beşiktaş’ı Gaziantep’ta sırtladı. Geleceğini nasıl görüyorsunuz?

BATUHAN
için konuşmak çok erken. Bir tane gol attı diye onun hakkında yorum yapılamaz. Ne iyi diyebiliriz, ne de kötü. Ertuğrul Sağlam, genç oyuncuyu, Delgado’yu çıkarıp sahaya sürüyorsa ve ileriye doğru şişirilecek toplara vursun diye bir beklentisi varsa, Batuhan’da gelecek görüyor.

15 dakika mücadele eden bir futbolcunun yetenekleri tartışılamaz. Batuhan açısından bakıldığında, o Gaziantepspor’a attığı golü hiçbir zaman unutmayacak. Kendisi için büyük bir onur ve şeref bu. Takımına altın değerinde 3 puan kazandırdı. Ancak, bu çocuk da "Yıldız olacak. Geleceğin starı. Beşiktaş’ın yeni bombacısı" diye göklere çıkarılmamalı. Bu onu rahatsız eder ve ayaklarını da yerden keser. Bıraksınlar çocuğun peşini. O da futboluna baksın.

Beşiktaş’ta esas parlayan Serdar Özkan. Onda her şey var. Topu alıyor, veriyor. Üstelik süratli de. Büyük bir yetenek. Bunu belli etti. Ertuğrul Sağlam’ın, Türk futboluna armağan ettiği yeni bir yıldız Serdar Özkan.
Yazarın Tüm Yazıları