Kendinizi kandırmayın

Fenerbahçe bu defans anlayışıyla ve top kullanma becerisiyle Milan karşısında başarılı olamaz. Savunması çizgi halinde olan, topu sürekli havalandıran ve orta sahası defansa yardımcı olmayan bir takım, Milan’dan puan alamaz.

* Fenerbahçe’nin son oynadığı Ankaraspor maçının ışığında Milan karşısındaki şansını değerlendirir misiniz? Sarı lacivertlilerin neleri yapmamaları gerekiyor.

FENERBAHÇE,
Milan maçının provasını Ankaraspor karşısında yaptı. Bana göre bu prova hiçte sağlıklı olmadı. Fenerbahçeliler boşuna kendini kandırmasın. Bu defans anlayışıyla ve topu kullanma becerisiyle Milan karşısında başarılı olmaları mümkün değil.

Savunma sürekli çizgi halinde oynadı. Ankarasporlu herhangi bir futbolcu, Fenerbahçe defansından birini çalımladığı an kaleci Volkan’la karşı karşıya kaldı. Volkan, kötü bir gol yemesine rağmen, en az üç tane yüzde 100 pozisyonda mükemmel kurtarışlar yaptı. Sarı lacivertli futbolcular sadece ilk 30 dakika topu iyi kullandı. Geri kalan 60 dakika topu sürekli geriye verip ileriye vurmaya başladılar ve bunun sonucunda da oyun havadan oynandı. Fenerbahçe’nin ilerde kafa topu alacak santrforu olmadığı için de bu toplar hep kaybedildi. Ne Nobre, ne de Anelka, bu meziyette oyuncular değil.

Orta saha endişelendirdi

Milan maçı öncesi endişe verici bir başka olay da orta saha oyuncularının durumuydu. Appiah ve Aurellio çok fazla ileriye gidip, savunmayı ihmal ettiler ve gerektiği zaman geriye dönmediler. Böyle olunca da rakip savunmadan dönen topları karşılama işi bir tek Selçuk’a kaldı. Selçuk elinden geldiğince mücadele etti, ama yeterli olmadı. Ankaraspor Fenerbahçe’nin bu zaafı yüzünden çok sayıda gol pozisyonu yaşadı.

Sarı lacivertlilerin, bu saydığımız eksiklerini gidermediği taktirde Milan’dan puan almaları hayal olur. Fenerbahçe’nin Ankaraspor maçını kazanmasının sebebi; formasının ağırlığı ve taraftarın müthiş desteğidir. Fenerbahçe taraftarı, takımı iyi de oynasa, kötü de oynasa destekliyor. Özellikle Kadıköy’deki maçlarda başarı getiren en önemli faktör budur.

Ümit, Türkiye’nin en iyi santrforudur

* Galatasaray’da günün konusu Ümit Karan. Bu oyuncu sürekli ilk 11’de oynamalı mı? Ayrıca Ümit Karan’ın Sivasspor maçında attığı gollerden sonra Gerets’i es geçip tribünlere koşması spekülasyonlara neden oldu.

ÜMİT Karan
hem Galatasaray da hem de Milli Takım’da ilk 11’de oynamalıdır. Çünkü Ümit, şu anda Türkiye’nin en iyi santrforudur. Güçlü, deparlı, ikili mücadeleden kaçmıyor, topa çok güzel vuruyor, kafa hakimiyeti var ve korkak değil. Bir santrforda olması gereken bütün meziyetlere sahip. Hakan Şükür ve Fatih Tekke de santrfor oynuyor ama bunlar gerçek anlamda santrfor değil, bunlar forvet oyuncusu.

Eğer mücadeleci, defansı dağıtan ve pozisyona giren bir santrfor istiyorsan Ümit Karan’ı, sağdan soldan şişirip, hava toplarıyla gol arayacaksan Hakan Şükür’ü oynatacaksın. Ümit Karan ile Hakan Şükür arasındaki fark bu.

Gerets, artık kimi keser bilmiyorum ama, Ümit Karan mutlaka ilk 11’de oynamalıdır.

Ümit Karan’ın golleri attıktan sonra Gerets’e koşmamasında art niyet aramıyorum. Gol sevinciyle böyle bir hareket yapmış olabilir. Bunlar gayet doğaldır. Ama şunu da unutmayalım; bu kadar gol atıp da kenarda bekletilirsen, elbette ki üzülürsün.

Cezayı verdikten sonra kazanın

* Trabzonsporlu Gökdeniz, bahis oynadığını itiraf etti. Bu oyuncuya ceza verilmeli mi? Verilecekse de bunun miktarı ne olmalı?

GÖKDENİZ
büyük hata yapmış. Üstelik bu hata ‘bir kere kap kaç’ da olmamış, birçok kez yapmış. Sen Trabzonspor’un yıldızısın ve Milli Takım’da oynuyorsun, kalkıp ucuz para kazanma yoluna gidiyorsun.

Böyle şey olmaz. Disiplin Kurulu, Gökdeniz’e hak ettiği cezayı verecektir, vermelidir. ‘Çocuğumuzdur, affedelim’ anlayışıyla hareket etmek doğru olmaz. Eğer Gökdeniz’i kazanmak istiyorsan, cezayı verdikten sonra kazanacaksın. Ceza vermemekle Gökdeniz’i kazanamazsın. Üstelik bu ceza öyle hafif değil, caydırıcı olmalı.

Rıza’nın yanlışları

* Beşiktaş’ta düşüş sürüyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

BEŞİKTAŞ,
yenilebilir, kötü de oynayabilir, ama demoralize olmaması lazım. Eğer demoralize olursan her şeyi kaybedersin. Rıza Çalımbay’ın Rizespor maçından söyledikleri ise tam bir skandal... Kulübe verilen 1 maçlık saha kapatma cezasını ve Fenerbahçe derbisini düşündükleri için Rizespor’a konsantre olamamışlar. Böyle bir şey olabilir mi... Bunca senedir futbolun içindeyim, böyle şey görmedim. Futbolcu, oynadığı maçı düşünür, bir hafta sonrakini değil. Ayrıca kulübe verilen ceza da futbolcuyu ilgilendirmez. Bunlar yöneticilerin işidir.

Ayrıca, Rıza Çalımbay’ın forvette kimleri oynatacağına karar vermesi lazım. Lig başlayalı 5 hafta oldu, Beşiktaş’ın santrforu kim, onun yanındaki adam kim, belli değil. Bir futbol takımında bazı oyuncular vardır, bunlar omurgayı oluşturur. Sakatlık veya ceza olmadıkça bu oyuncular değişmez.

Rıza Çalımbay ne yapıyor; forvetteki oyunculardan biri kötü oynadığı zaman hemen çıkarıp, yerine başkasını alıyor. Böyle şey olmaz. Bir futbolcu takımdaki konumunun ne olduğunu bilmeli. Rıza böyle yaparak, oyuncunun kendine olan güvenini kaybetmesine neden oluyor. Sahadaki futbolcu, ‘kötü oynarsam çıkarılırım’ korkusuyla yaşıyor, kenardaki de, ‘sahadaki kötü oynasa da oyuna girsem’ diye düşünüyor.
Yazarın Tüm Yazıları