FENERBAHÇE, tam anlamıyla ıstırap çektirmeye başladı. Bu seyirci, takımdan iyi şeyler bekliyor.
İyi şeyler olması için de takımın iyi kurulması lazım. Lorant'ın Ortega'yı içine sindiremediği, sezon başındaki Avusturya kampından belliydi. Kalitesini dünyanın kabul ettiği böyle bir adam hakkında saçma sapan beyanatlar verdi. ‘‘İçerde oynatırım, dışarda oynatmam’’ dedi, Feyenoord maçında yedek bıraktı ve nihayet ağzından baklayı çıkardı...
İstanbulspor maçından önce, ‘‘Seni ilk 11'e almayacağım’’ dedi. Gerekçe de hastalığıymış. Halbuki Ortega,‘‘Hastalığım geçti. İyiyim, oynamak istiyorum’’ diyor. Sen kalkıp buna rağmen yedek bırakıyorsun. O da haliyle sinirlenip gitti.
Seyirci, Ortega'yı istiyor
Lorant'ın önce şunu düşünmesi lazım, seyircinin büyük çoğunluğu Ortega için stada geliyor. İyi futbolcu, klas hareketler görmek istiyor. Ama bunlar Lorant'ın hiç umurunda değil.
Steviç denen adam özel işleri için üç gün Almanya'ya gidiyor. Hani F.Bahçe çiftlik ya, gelir gelmez hemen ilk 11'e... O da oynuyor mu, oynamıyor mu belli değil. Öte taraftan Revivo kızıyor, 20 gün ortalardan kayboluyor. ‘‘İstanbulspor maçında oynatılmazsam, giderim’’ diyor. Sözün özü, Fenerbahçe'de Lorant'ın adamı olan herkes oynuyor, diğerleri Allah'a dua ediyor.
Abdullah dışlanıyor, PAF takımıyla antrenmana çıkmaya mecbur bırakılıyor. Esasında ilk 11'de oynaması gereken tek adam olan Abdullah'a metazori forma veriliyor. Bir de Mustafa Doğan var. Sakatlığının tedavisi yarıda kesilip, Kocaeli maçında 15 dakika oynatılıyor. Bir bakıyorsunuz, o da dün akşam ilk 11'de. Yaz, yaz bitmez...
Bu nasıl antrenör?
Yani F.Bahçe takımı antrenman yapmış, yapmamış, o formdaymış, bu değilmiş, hiç önemli değil. Kadro tam anlamıyla torbadan çıkıyor. Bu ne biçim antrenör, anlamak mümkün değil.
Ortega'yı kafasına takmış bir kere dedik. İlla problem yaratacak. Halbuki Ortega, dünyanın en sorunsuz futbolcularından biri. Her antrenörün rüyasındaki futbolcu. Lorant'ı bu hale yönetim getiriyor. Eğer yönetim işe baştan el koysa, bu tür krizler kesinlikle çıkmaz.
Neyse tekrar maça gelelim. Lorant, haftalardır defansta iyi oynayan Ogün'ü orta sahaya çekiyor. O da elinden gelen herşeyi yapıyor, ama vasatı aşamıyor. Ceyhun, kendisini fazla zorlayıp saçma sapan işler yapıyor. Tuncay sağa sola saldırıyor ama hiçbir şeye yaramıyor. Serhat belki en olumlu oyununu oynuyor ama paslar yanlış yere veya geç veriliyor. Yusuf'a bakıyorsunuz, o da kendini gösterme çabasında. Bir sağa, bir sola dönüyor, kıvranıp duruyor. Hakan Bayraktar oyuna alınıyor, ama sağ bekte... Fenerbahçe'de kondisyon yok, yardımlaşma yok, üst üste iki pas yok ama bir karambol golle maçı koparıp, üç puana uzanıyorlar. Bu ne kadar böyle gidecek, merak ediyorum.