İkiside yanlış yolda

Bir antrenörün kendisini futbolcuların üstünde görmesi, oyuncuları çok rahatsız eder. Arkadaşlığı minimum seviyeye indirir. Daum da, Hagi de kendilerini futbolcuların üstünde görüyorlar.

* Kulüp başkanlarının veya yöneticilerin teknik direktörlere müdahale etmeleri sizce doğru bir davranış mı?

Her
kulüpte yeri geldiğinde teknik direktöre müdahale edilir, edilmeli de. Ama bu her dakika müdahale edilmeli anlamına gelmemeli. Teknik direktörün hata yaptığını gördüğün an devreye girmek zorundasın. Daum'un yanlışları ortada. Eğer Fenerbahçe takımında çok selahiyetli bir menajer veya futbol şubesi sorumlusu yoksa, o zaman bunu başkan yapmalı. Bu gibi durumlarda Daum'a, "Sen ne yapıyorsun?" diye müdahale edilmeli. Fenerbahçe'de futboldan anlayan bir sürü yönetici var. En başta da Aziz Yıldırım. Takımın kötü oynadığını herkes görüyor, olaya el koysun, Daum'u uyarsın.

Şimdi Daum diyor ki, "Herkes bana karşı." Doğru, peki niye karşı? Takımı kötü oynattığı için yanlış oyuncuları sahaya sürdüğü için. Halbuki bu Fenerbahçe'yi güzel oynatmak için öyle anormal şeyler yapmaya gerek yok. Düzgün bir kadro çıkarıp, futbolcuları kendi hallerine bıraksan, takım o seyirciyi öyle bir coşturur ki... Ama Daum ne yapıyor? İki orta saha adamını kenarlara göndermek gibi gariplikler yapıyor. Adamın oyuncu seçimi yanlış ve futbolcu psikolojisinden de hiç anlamıyor. Artı, kendisini futbolcuların üstünde gördüğü kesin. Yaptığı işler bunu gösteriyor.

Bir antrenörün kendisini futbolcuların üstünde görmesi, oyuncuları çok rahatsız eder. Arkadaşlığı minimum seviyeye indirir. İnanın bana, Fenerbahçe şu anda yüzde 20 kapasiteyle oynuyor. Bunun tek sorumlusu da Daum'dur. Fenerbahçe normal futbolunu oynasa, takım şampiyonluk yarışında açık farkla önde olurdu. Hiçbir rakibi şampiyonluk için bu kadar ümitlenmez, yöneticileri de Fenerbahçe aleyhine konuşmazdı.

Niye teklif yapıyorlar?

Olay bu kadar ayan beyan ortada iken, F.Bahçe yönetiminin yeni bir sözleşme yapmak için Daum'a teklif yapmasını, üstelik de ısrar etmesini anlamıyorum.

Daum, Avrupa'daki başarısızlığın ardından, "Takım çok genç. Tecrübesizlik yüzünden elendik" dedi. Bu takım genç falan değil. Oynayanların hemen hepsinin tecrübesi Fenerbahçe'nin Avrupa'da başarılı olması için yeter. Üstüne üstlük elinde Alex, Anelka, Van Hooijdonk gibi dünya çapında yabancı oyuncuların var.

* Galatasaray, Kayseri'de çok önemli 2 puan kaybetti. Size göre bunun sebebi neydi?

Hagi
de sorunlu bir adam. O da Daum gibi kendisini oyuncuların üstünde görüyor. Futbolculuğunla belki oyuncularının üstünde olabilirsin ama, antrenör olarak daha sıfırsın. Hiçbir kariyerin, başarın yok. Galatasaray'da uzun süredir tıkır tıkır işleyen mükemmel bir orta saha vardı, Hagi kalktı, makine gibi işleyen bu orta sahayı bozdu. Ayhan, Ergün, Ribery, Conceiçao haftalardır olağanüstü işler yapıyorlar, niye bozuyorsun? Ribery'yi niye oyundan alıyorsun? Adam o kadar yetenekli ki, durur durur bir hareket yapar, gollük pas atar işi bitirir. Böyle bir futbolcu kenara alınır mı? Aynı şey Conceiçao için de geçerli. Hagi öncelikle şunu kafasının bir yerine yazmalı; kenara alınan oyuncudan hiçbir zaman tam verim alamazsın. Artı, Hagi bu mükemmel orta sahayı kurana kadar takımla epey oynadı. Bu yüzden de takım o dönem kötü sonuçlar aldı. Ne zamanki temel taşlar oturdu, Galatasaray ondan sonra çıkışa geçti. Ama Kayseri de bir baktık ki, Hagi gene takımla oynuyor. Hal böyle olunca da puan kaybetmen de normaldir.

Daum'un nasıl büyük antrenör olduğunu da anlamış değilim. Futbolcu psikolojisinden anlamayan, oyuncuları nerede kullanacağını bilmeyen bir antrenör nasıl büyük antrenör olur?

Trabzonspor kendi kendini mahvediyor

* Trabzonspor, Ankaraspor'la berabere kalarak, lider F.Bahçe'nin 9 puan gerisine düştü. Haftalarca zirvede yer alan bordo mavililerin düşüşünü neye bağlıyorsunuz.

TRABZONSPOR
enteresan bir takım. Dört futbolcusu Milli Takım'da direkt oynayan tek kulüp. Türkiye'nin en iyi futbol oynayan ekibi, ama iki kişinin üzerine kurulu. Benim gördüğüm kadarıyla yönetim kurulu ve camia takıma tam anlamıyla sahip çıkamıyor. Trabzonspor kendi kendini mahveden bir kulüp. Başkanları Atay Aktuğ, durup dururken Fenerbahçe'ye sataştı. Kaldı ki, Fenerbahçe ile aralarında tam 7 puan fark var ve üstelik Kadıköy'de onlarla oynayacak.

Ben hakemler hakkında konuşmayı pek sevmem ama, Trabzonspor-Ankaraspor maçında bir olay var, inanılır gibi değil. Ankarasporlu Şenol, Szymkowiak'tan topu tereyağından kıl çeker gibi aldı. Faulle uzaktan yakından alakası olmayan bir pozisyon. Ama bir de baktık ki, hakem Şenol'u kırmızı kartla oyundan atıyor. Ayıptır, ayıp.

Tuncay'ı değil, geleceği harcıyor

* Fenerbahçe, Gaziantepspor'u 2-0 yendi ama, futboluyla olumlu not alamadı. Özellikle Daum'un Tuncay, Van Hooijdonk ve Nobre gibi yıldızları kenarda oturtması çok eleştirildi. Bu eleştiriler için ne diyorsunuz?

F.Bahçe
'nin futbolu sadece bu maç için değil, iki senedir beğenilmiyor. Tam iki senedir bir temel oturtulamadı. Oyuncular sahaya yanlış sürülüyor. Ümit Milli Takım'ın sol beki Mahmut Hanefi diye çok yetenekli bir oyuncu var, kenarda oturmaktan anası ağladı. Murat Hacıoğlu diye bir futbolcu aldılar, oynayanların çoğunu cebinden çıkarır, ama ortada yok. Fenerbahçe gençleri kaybetti. Yani, böyle garip bir yönetim var. Bu yanlışlıklar sadece Fenerbahçe'ye değil, Türk futboluna zarar veriyor. Çünkü, kaybedilen bu gençler Türk futbolunun geleceği. Koca Fenerbahçe takımına bakıyorsun, bir tane genç yok.

Tuncay, harcanmaya çalışılıyor. Adam Milli Takım'a gidiyor, gol atıyor, üstelik topla en süratli çıkan oyuncu, ama Fenerbahçe'de yedek kalıyor. Alay eder gibi son 1.5 dakikada oyuna sokuluyor. Nobre sakat değil, oynayabilecek durumda, sonradan oyuna sokuluyor. Van Hooijdonk, "Hazırım" diyor, hiç oynatılmıyor. Peki bu adamların yerlerine kim oynuyor, Serhat. O ne yapıyor hiç. Bundan evvel ne yapmıştı, gene hiç. Aslında burada Serhat da ateşe atılıyor. Tuncay, Nobre, Van Hooijdonk gibi adamlar kenarda otururken, oynatılıyor, pek bir şey yapamadığı için doğal olarak tepki görüyor.

Daum'u hakikaten alkışlamak lazım! Takıma bu kadar zarar veren bir düzen kurduğu için. Akıl alacak gibi değil...

Sergen, ya oyna ya da bırak

* Beşiktaş’ın istikrarsız gidişini neye bağlıyorsunuz? Son olarak Diyarbakır deplasmanında da galip gelemediler.

BEŞİKTAŞ'ın kadrosu bu kadar. Daha fazla bir şey bekleyemezsiniz. İyi mücadele ediyorlar ama kaliteleri kısıtlı. Maçı koparacak güçleri yok. Carew, takımı sırtlayacak bir oyuncu değil. İbrahim Akın'da büyük düşüş var. Sergen artık kendisini maçların son 20 dakikalarına göre ayarlıyor. Halbuki Sergen'in izzet-i nefis mücadelesi yapması lazım. "Ben bu takımın patronuyum" demeli, ona göre mücadele etmeli. Ama, gördüğümüz kadarıyla Sergen'in bunu yapmaya niyeti yok. Eğer yapmayacaksa futbolu bıraksın daha iyi. Sergen, son 20 dakika oynayacak futbolcu mu?

Rıza Çalımbay da artık çok konuşmayı bıraksın. Olur olmaz her yerde, her şey hakkında konuşuyor. Göreve geldiği gün, "Çok iyi takımım var" dedi, aradan birkaç gün geçmeden, "Bu takımı ben kurmadım. Yeterli değil. En az 3-4 takviyeye ihtiyacımız var" dedi. Akıl alır gibi değil. Bu söylediklerinin hangisi doğru Rıza? Ayrıca, hakemler hakkında konuşmayı da bırakması lazım. O makama gelmiş bir adamın öncelikle şunu bilmesi lazım; ne kadar az konuşursan o kadar iyidir. Beşiktaşlı yöneticilerin de Rıza'dan geri kalır yanı yok. Hala hakem işindeler, hala geçen sezonki olaylardan bahsediyorlar. Lüzumsuz beyanatlarla vakit geçiriyorlar.
Yazarın Tüm Yazıları