F.Bahçe'nin gücü çabuk oynadığında ortaya çıkıyor. Böyle oynayınca hem iyi netice alıyor, hem de keyif veriyor. Yavaş oynarsa, Malatya maçındaki gibi her maçta sallanır.
* F.Bahçe, Malatya karşısında neden golü bulmakta zorlandı?
BİR takım ne kadar yetenekli oyuncusu olursa olsun, koşmadan, çabuk hareket etmeden gol pozisyonu bulamaz. Fenerbahçe bir kaç maç önce çok hızlı ve iyi oynadı. Topu oyuna iyi sokuyordu, şimdi sürekli kenara doğru oynuyor. Kenardaki adam da duruyor. Ne o, durarak adam mı çalımlayacak? Çizgiye inemiyor, oradan orta yapıyor.
Ümit Özat kenardan orta yapmak için 6 kere çalım atmak zorunda kalıyor. Solda Tuncay ile Ümit, sağda da Serkan ile Nobre trencilik oynuyorlar. Ortada yine bir kişi kalıyor. Bütün bu çaba, sağdan veya soldan orta için. Tabii ki bu durumda çabuk top oynayamazsın, markaja çabuk girersin, durduğun yerde de adamı geçemezsin. F.Bahçe bu yüzden de gol pozisyonu üretemiyor. Bekle ki kenardan gelen toplara kafa vurup gol atacaksın. Böyle oynayınca sahada rakip üstünde de oyunda fazla ağırlığın olmuyor.
Bir handikap da Serkan için sağ bekte ısrar edilmesi. Tuncay, solda kendini paralamasına rağmen verimli olamıyor. Nobre sağ kanatta oynuyor, çok deparlı, birebirde adam geçen bir futbolcu değil. Yalnız topu iyi takip eden 18 içi golcüsü. Onu sağa attığında hiçbir beceresi olmuyor, o zaman da Nobre'yi de öldürüyorsun.
F.Bahçe defansı iyi diyoruz, iki oyuncu Servet ile Deniz için çok iyi oynadılar diyoruz. Yalnız Murat Erdoğan'ın maçın başında girdiği bir pozisyon vardı, kaleciyle karşı karşıyayken topu dışarı attı. Defansının böyle gedik vermemesi lazım. F.Bahçe'nin gücü çabuk oynadığında ortaya çıkıyor. Böyle oynayınca hem iyi netice alıyor, hem de keyif veriyor. Yoksa yavaş oynarsa, Her maçta sallanır. Malatya'nın elinde süratli ve biraz becerikli oyuncu olsa F.Bahçe'yi perişan ederdi. Boliç'le bunu yapamadı.
Psikolojik ETKİ
* Tuncay'ın atılması gerçekten F.Bahçe'yi ateşledi mi?
Öncelikle oyundan atıldığı pozisyona değinmeliyiz. Bu pozisyondan önce Tuncay, Macar futbolcu Toth'dan iyi bir tekme yedi. Sinirlendi ve sonra ki pozisyonda bu futbolcuya çelme taktı. Hakem de Tuncay'ı attı. Tamam da hakemin Tuncay'a yapılan faulü de görmesi lazımdı.
Şimdi bir futbolcunun kırmızı kart görmesiyle 11 kişiyken sahada 10 kişi kalıyorsun, bunun bir avantajının olduğundan söz etmek mümkün değil. Yerinde oynatılmamasına rağmen Tuncay bir gol silahı.
Basma kalıp düzende oynuyorlar. Sağda solda trencilik oynayan oyuncular. Ama F.Bahçe'nin gücünün bir parçası gitti. Bundan önce Aurelio ileriye doğru yardımda bulunuyordu.
Takımı akına kaldıran oyuncuydu, Malatya maçında o da bunları yapamadı. Bu yüzden de F.Bahçe sıkıntı yaşadı. Ama Tuncay'ın atılması oyun olarak değil ama psikolojik olarak futbolcuları etkilemiş olabilir.
Ektiklerini biçiyorlar
* Futbol, basketbol ve voleybol maçlarında son dönemde olaylar tırmandı. Bunun nedeni nedir, ne yapılmalı?
Kulüp yöneticileri bugüne kadar ne ektilerse onu biçiyorlar. Bu olayların durması, yatışması biraz zaman alacak. Tabii televizyoncular mikrofonları yöneticilere uzatıp, kışkırtıcı, birbirlerine sataşan beyanatlar aldıklarında iyi iş yaptıklarını zannediyorlar. İdareciler de böylece popüler olduklarını düşünüyor, atıp tutuyorlar. Sonra da Türk futbolunda Fair-Play'den söz ediliyor.
Yanal İspanya’ya gitme
Milli Takımlar Teknik Direktörü Ersun Yanal Almanya'ya gitmiş, futbolcu seyredecekmiş. Halbuki burada seyreceği 15 tane oyuncu var. Ama ne hikmetse o Almanya'ya gidiyor. Hem de izleyeceğim dediği futbolcular Yıldıray ile Ümit oynamıyor. Herhalde Almanya'ya turistik seyehat yapmak istedi. Milli maçlar yakınlaştı ya. Yalnız Yanal, Nihat'ı seyretmeye gitmesin. Çünkü Nihat ameliyat oldu. Bizden uyarması.
Kadıköy'deki derbide biter
* G.Saray'ın bir fikstür avantajı olduğundan söz edilebilir mi? Bu avantaj ve derbiden galibiyetle ayrılması şampiyonluk yarışını nasıl etkiler?
Beşiktaş gibi dev takımı yeniyorsun. Hoş futbolcularıyla değil, ama ismiyle dev bir takım Beşiktaş. 100 yıllık rekabetten galip çıkıyorsun. Tabii ki Galatasaraylı futbolcular morallendi ve daha rahat bir nefes aldı. Kaybetse veya berabere kalsa 2 puan veya 3 puan daha geri düşecek ve fark daha da açılacaktı. Kazanmak için mücadele eden G.Saray'dı ve elinden ne geliyorsa yapıp istediğini aldı. Bu galibiyetle G.Saray'daki beyanatlar da değişti. Hakeme yönelik eleştiri ve suçlamalar kayboldu. Teknik direktör Gheorghe Hagi oyuncularını methediyor.
Bundan sonraki haftalarda yarışta tabii ki hem F.Bahçe, hem de G.Saray puan kaybedecek. Ne olursa şu anda F.Bahçe 5 puan farkla önde. Bence şampiyonluk yarışının sonucu F.Bahçe ile G.Saray arasındaki Kadıköy'de oynanacak derbide belli olacak.
Yalnız bu derbiye gelene kadar ve ondan sonra Anadolu takımlarıyla oynayacakları maçlar da önemli. F.Bahçe Malatya'da 2-0 kazanmasına rağmen hiç iç açıcı oynamadı. Şimdi diğer takımlara karşı nasıl oynayacak, hele de Daum'la bunu anlamak için müneccim olmak lazım. Ama Daum'da da gelişme var, en azından 2 hafta üstüste aynı takımı sahaya çıkardı.
Ağızından çıkanı kulakları duysun
* Trabzonspor'un aldığı Gaziantep yenilgisi sonrası yeniden teşvik iddialarının gündeme gelmesini nasıl yorumluyorsunuz? Trabzon yarışın neresinde?
Gaziantepspor, bu kadar iyi oyuncularla bu kadar maçı nasıl kaybetti anlamak mümkün değil. Trabzon'da 3-0 yenildiler ve Trabzon belki 5-0 veya 6-0 kazanabilirdi. Ama Gaziantep'te muhteşem bir maç izledim. İki takım için de geçerli bu. Trabzon'un silahları fazla ve bunları sahada kullanıyor. Gaziantep'in de çok iyi oyuncuları var, ama bunları bir takım haline getiremedi. Yoksa Türkiye'nin 5 büyüğünden bir tanesi. Futbolcu kalitesi olarak Denizli'den de, Malatya'dan da bir sürü takımdan da üstün, ama ne hikmetse bir türlü o mücadeleyi, o gücü düne kadar sahada veremediler.
Tartarak konuşsunlar
Trabzon güçlü ama yenilebilir, Gaziantep de bu kadar oyuncusuna rağmen anasından emdiği süt burnundan geldi. Trabzon ile oynarken maç kazanmak için terleyeceksiniz. Gaziantep her takımı hem kendi şehrinde, hem dışarıda yenebilir. Önceki günkü iki takım arasındaki maç bunu bir kez daha kanıtladı. Trabzonspor şampiyonluk yarışının içinde. Hem de F.Bahçe ve G.Saray kadar. Beşiktaş da öyle. Beşiktaş sezon başında takımını iyi kursaydı şimdi başka yerlerde olabilirdi.
Yalnız yarışta ve genelde kulüp idarecilerinin artık ağızlarından çıkan lafı kulakları biraz duyacak. Bu kadar popülist, onu bunu suçlayan, imalarla Türk futboluna zarar vermemeliler. Yeter artık. Durup dururken her sonuç sonrası teşvik iddialarını ortaya atmanın bunları konuşmanın manası ne? Ayıp, her yenilen bir şey buluyor. Yöneticiler iyi düşünüp ağızlarından çıkan lafı iyi tartacak.