Kulüplerimiz yabancı transferi için sezon sonunu beklemekle büyük hata yapıyor. Halbuki işi bilen antrenörlerini çok önceden Avrupa’ya ve Güney Amerika’ya gönderip, transferi sezon ortasında bitirseler, çok daha iyi sonuçlar alırlar.
* Takımlar yeni sezon hazırlıklarına başladı, ama 4 büyükler hala yabancı futbolcu transfer edemedi. Birçok kişi bu durumu, ‘4 büyükler çok geç kaldı’ diye yorumluyor. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
BİZİM seyirci alışmış, ‘Yöneticilerimiz onu alsın, bunu alsın’ diyorlar, ama bu işler öyle lafla olmuyor. Futbolcu, parayla alınıyor. Türk kulüplerinin bir futbolcuya 15-20 milyon Euro verecek hali yok. Dolayısıyla Avrupa’nın büyük kulüplerinin almadığı veya kadrolarında yer vermeyi düşünmedikleri oyuncularla yetinmek zorunda kalıyorlar. Bunun için de Avrupa’da transfer sezonunun bitmesini bekliyorlar. Çünkü, başka türlü yabancı futbolcu alma şansları yok. Ama şu var; kulüplerimiz transfer yapmak için sezon sonunu beklemekle çok büyük hata yapıyor. Sezon sonunu beklemeyeceksin. İşi bilen, güvenilir menajer veya antrenörlerini sezon ortasında Avrupa’ya ve Güney Amerika’ya gönderip, futbolcu izleteceksin. Ondan sonra ekibinin bulduğu genç ve yetenekli futbolcuları daha sezon ortasında, kimsenin dikkatini çekmeden alacaksın. Bugün Avrupa’da birçok kulüp bunu yapıyor, ama bizimkilerde maalesef böyle bir şey yok. Mesela son günlerde gençler kategorilerinde Dünya ve Avrupa şampiyonaları yapıldı. Hiçbir kulübümüz oraya doğru dürüst menajer veya antrenör göndermedi. Gönderen olduysa da hiçbir icraatlarını duymadık.
Rüştü, Türkiye’de oynamalı
* Fenerbahçe yönetimi haftalardır Rüştü Reçber’in transferiyle uğraşıyor. Burada en büyük sorun Rüştü’nün, ‘Ben yılda aldığım 1 milyon 750 bin Euro’dan indirim yapmam’ demesi. Sizce Rüştü, ‘olmazsa olmaz’ bir isim mi?
OLAYA Rüştü açısından bakarsanız, yüzde yüz haklı. Nerede daha çok para kazanıyorsa orada oynayacak. ‘Sen bizim evladımızsın, oğlumuzsun, at imzayı paranı sonra düşünürüz’ devirleri geçti. Çünkü, futbolu bıraktıktan sonra kimse kimsenin suratına bakmıyor. Hiçkimse vazgeçilmez değildir ama, Rüştü takımın yapısına oturmuş, kendisini kanıtlamış bir kaleci. Dolayısıyla ben Fenerbahçe’de kalmasını istiyorum. Yönetim ne yapıp edip onun transferini bitirmeli. Artı Rüştü sadece Fenerbahçe için değil, Milli Takım için de çok önemli bir isim. Onun Barcelona’da kalıp yedek kulübesinde oturması, Milli Takım’a da zarar verir. Bu işin en doğru yolu Rüştü’nün Türkiye’de bir takımda oynamasıdır.
Terim, ekibini kendi belirlemedi
* Fatih Terim’in milli takımlarda çalışacağı ekibi nasıl değerlendiriyorsunuz?
TÜRKİYE çok enteresan bir ülke. Fatih Terim, zannetmiyorum ki, ekibinin tamamını kendisi seçsin. Fenerbahçe birisi için bastırdı, Beşiktaş, Galatasaray başkaları için bastırdı, sonuçta ortaya böyle bir ekip çıktı. Tek tek değerlendirdiğimizde hepsi futbolculuğunda büyük isim yapmış kişiler. Ama antrenörlük başka bir şeydir. O iş farklı meziyetler ister. Terim’in ekibinde yer alan antrenörlerin daha tecrübeli olması gerekirdi.
Bugün Mehmet Özdilek’in nasıl bir antrenör olduğunu kimse bilmiyor. Belki çok iyidir ama, yeterli derecede çalışmadığı için, antrenörlüğü tam bir muamma. Sonuçta bu işin patronu Fatih Terim. Öyle ya da böyle, bu insanları o seçti. Herhangi bir başarısızlıkta faturayı o ödeyecek. Onun gibi tecrübeli bir insanın, göz göre göre kendisini ateşe atacağını sanmıyorum. Önünde çok zaman var, olmuyorsa, yürümüyorsa, ekibinde gerekli değişikliği yapar.
F.Bahçe tehlikeli iş yapıyor
* Fenerbahçe, bu sezon farklı bir hazırlık devresi geçiriyor. Ilıman iklimli Almanya’da sadece bir hafta kamp yapacak olan sarı lacivertliler, hazırlıklarının diğer evresini İstanbul’da geçirecek. Sizce bu doğru mu?
BAŞKAN Aziz Yıldırım,‘Beni seven, Daum’u da sevecek’ diyor ama, Daum’un yaptığı bazı icraatlar var ki, akıl sır erdirmek mümkün değil. Böyle yanlış bir kamp programı olmaz. Sen takımı İstanbul’da bu sıcakta, bu nemde çalıştıracaksın, ılıman iklimli Almanya’da ise bir hafta kalacaksın. Böyle şey olmaz. Fenerbahçe tehlikeli bir iş yapıyor. Bunun acısını ligde çekerler. Ayrıca bir takım, hazırlık maçlarını, kamp yaptığı yerde oynamalıdır. Burada çalışıp, Almanya’da hazırlık maçı oynamak hiç de akıllıca değil.
Havuz problemini federasyon çözmeli
* Anadolu kulüpleri yayın havuzundan aldıkları paranın artırılmasını istiyor. 4 büyükler ise, ‘Biz paramızda indirim yapmayız’ diye diretiyor. Sizce bu tartışmada kim haklı?
HAVUZ meselesinde iki taraf da haklı. Burada iş federasyona düşüyor. Futbol Federasyonu, yaptığı sponsorluk anlaşmalarından milyonlarca dolar para kazanıyor. Ayrıca havuzdan da önemli miktarda pay alıyor. Federasyonun buralardan elde ettiği gelirleri, bütçelerine göre Anadolu kulüplerine dağıtması lazım. Artı, ligde ilk 3’e girenlere ve küme çıkanlara da prim verilmeli. Ama bizim federasyon ne yapıyor; ‘Hep bana, hep bana’ diyor. Böyle olmaz.