Garip bir maç

GERÇEKTEN garip bir maç oldu... Fenerbahçe gol atıyor, daha dakikası dolmadan yiyor. Öne geçen hep Fenerbahçe, beraberliği sağlayan da G.Saray. Dört gol de kafayla atıldı.

Üç stoperle sahaya çıkan Fenerbahçe, 'gol yemeyeyim, arada bir tane de atarsam, kazanırım' mantığıyla oynadı. Maça tedirgin başlayan taraf, rüzgarı arkasına almasına rağmen Fenerbahçe idi. Her topu ileriye vurdular ve bu topların hepsi de F.Bahçe kalesine döndü. Genelde oyunun hakimi olan taraf G.Saray'dı, fakat onlar da hiç gol pozisyonu üretemedi. Kazandıkları topları istedikleri gibi kullandılar, ama sonuca gidemediler.

Mondragon sıçramadı

Böyle bir havada oynanan mücadelede Fenerbahçe, 45'inci dakikada Kemal'le golü buldu. Mondragon o pozisyonda birazcık sıçrasa top göğsüne çarpıp dönecekti. Ama o, hiç kıpırdamadı ve top da kafasının üzerinden kaleye girdi. Bu golün hemen ardından Fenerbahçe, 1-0 öne geçmenin rehavetiyle, daha sahaya yerleşemeden Arif'in kafasından golü yedi. Ki, o golün yenmesine neden olan pozisyon hatasını yapan Fatih Akyel de, sahanın en iyilerinden biriydi.

F.Bahçe, topu yere indirdiği vakit, yani dan dun ileri vurmadığı zamanlarda tehlikeli oldu. Evet, bir takım defansif oynayabilir, rakibinden çekinebilir ama, büyük takımsa topa dan dun vurmaması lazım. Fenerbahçe, 49'uncu dakikada organize bir atak sonucunda Hooijdonk'la tekrar öne geçti. Arkasından Prates'in şutunda taca çıkacak top Hakan Şükür'ün kafasına çarpıp, gol oldu. Bu tam bir şans golüydü.

Yusuf oynamalıydı

F.Bahçe'de topu kullanan bir adam olsaydı, oyun çok daha farklı olurdu. Yusuf'un muhakkak oyuna girmesi lazımdı, ama bu şans ona verilmedi. Yusuf'u oynatmayan Daum, kötü oynayan Serhat'a yine 90 dakika sabretti. Serhat'ın maç boyunca iki önemli hareketi vardı. Birincisinde soldan Hooijdonk'a ‘‘al da at’’ diye bir pas verdi. İkinci pozisyonda da Kemal, Serhat'a şahane bir pas verdi. Serhat, yapılmaması gereken herşeyi yapıp, golü kaçırdı. Ümit Özat, orta sahada görev yapmasına rağmen sahanın en iyilerinden biriydi. Kaleci Recep, hatasızdı. Buna karşın hatalı golleri yiyen Mondragon'du.

Hakem Muhittin Boşat, üç kritik pozisyonda hatalı kararlar verdi. Oyunun hemen başında, ceza sahasında Hooijdonk'un üstüne çıkıp yere düşüren Bülent'in hareketi resmen penaltıydı. Arkasından Bülent, gole giden Fatih'i yere indirdi, bir penaltı daha yaptı, yine es geçildi. Maçın son dakikalarında Luciano, ceza alanında kornerden gelen topa elle müdahele etti. Bu penaltı da verilmedi.

Herşeye rağmen maçın galibi Fenerbahçe olmalıydı. Çünkü yüzde yüz goller kaçırdı. Hooijdonk iki kez, Serhat ve Luciano da birer defa golle burun buruna geldiler, ama yararlanamadılar. Buna karşın Galatasaray'ın bir tane kaçan pozisyonu vardı, onda da Prates, topu sağ çaprazda kaleci Recep'in üstüne vurdu. O da zaten net bir gol fırsatı sayılmazdı. Çünkü Prates çok çaprazdaydı.
Yazarın Tüm Yazıları