Sahada kimse mücadele etmiyor. Kulübeye bakıyorsunuz, orası da bir alem. Tomas oyundan alınıyor, formayı yere atıyor. Daum başka yöne bakıyor. Ve bir Allah’ın kulu o formayı yerden kaldırmıyor.
FENERBAHÇE 3 puanı kazandığı için mutlu olmalı. Dünkü galibiyet, tombaladan çıktı, şanslıydı sarı lacivertli takım.
Fenerbahçe'nin ne kadrosu doğru dürüst kuruluyor, ne de futbolcular doğru dürüst mevkilerde oynatılıyor. Sarı lacivertli takımın kadrosu zaten kısıtlı. Orta saha diye bir şey yok. Aurelio'yu bu alana sürersen, Ümit Özat'ı sol tarafta oynatırsan -ki Ümit bu tarafta kayboldu gitti- bu iş gitmez elbette. Düşünün orta alanı, Aurelio, Ümit Özat ve Ali Güneş..
Defans çakılı oynuyor. Orta sahanın ne hücuma, ne forvete katkısı var. Top ancak ayaklarına gelirse, ‘‘Oynar gibi’’ yapıyorlar. Sarı lacivertli futbolcular ikili mücadeleye girmiyor. Sonra da diyoruz ki, ‘‘Fenerbahçe kötü oynadı’’ Bu takım nasıl iyi top oynar?
Daum, Tomas'ı oyundan alıyor, Fatih Akyel'i onun bölgesine çekiyor. Bu değişiklikten sonra tam 3 net gol pozisyonu veriyor Fenerbahçe rakibine. Fatih Akyel ortalıkta yok.
Müthiş mücadele
Adanaspor böyle iyi futbol oynuyor ve küme düşüyorsa, Türkiye'de futbol çok ilerlemiş demektir. Ama ben Adanasporlu futbolcuların sergilediği sinirli tavırları anlayamadım. Bu kadar müthiş mücadele edeceklerse, keşke bunu baştan yapsalardı. Ligin başından bu yana hep aynı istekle oynasalardı, hiç olmazsa küme düşmezler, Adana gibi bir büyük ili, Süper Lig'de temsilcisiz bırakmazlardı.
Fenerbahçe yatsın kalksın, Nobre'ye dua etsin. Hiç olmayacak pozisyonlardan iki gol çıkardı da F.Bahçe 3 puanı kurtardı. Sarı lacivertlilere orta alan felaket, defans dökülüyor, kaleciye bakıyorsunuz, o da bir garip. Volkan, eline gelen topla yere atlıyor, topu düşürüyor. Düşünün bu (rakibin dışarı attıkları hariç) Volkan 3 tane de yüzde yüzlük gol kurtarıyor.
Ve bu takım şampiyonluğa gidiyor. Fenerbahçe, şampiyon olsa bile, bu defans, bu orta saha ve bu futbol anlayışıyla, Şampiyonlar Ligi'nde nasıl oynayacak?
Pele gibiler
Mücadele eden, rakiple didişen, çırpınan bir tane adam yok sahada. Her topu ileri vuruyorlar. Rakip alsın, istediği gibi kullansın diye. Fenerbahçe'nin bu futbol anlayışına rakipte şaşırdı. Adanasporlu futbolcuların hepsi, ‘‘Pele’’ gibi oldu. İsteyen futbolcu, istediği Fenerbahçeli'ye istediği çalımı attı. İstedikleri gibi ver-kaç'lara girdiler, istedikleri gibi paslaştılar. Fenerbahçe'nin savunması, Adanaspor'un forvetlerine yetişemedi.
Ve küme düşen Adanaspor bunu, mükemmel bir sahada, Fenerbahçe'yi hiç rahatsız etmeyen ve aleyhte bir tezahüratın yapılmadığı seyirci önünde yapıyor.
Demek ki, Fenerbahçe'de bir düşüş var. Sahada birazcık mücadele eden tek isim Nobre'ydi. Birazcık da Rebrov. Allah'tan, Rebrov oyuna girdi de, bir gol kurtardı.
Kulübüye bakıyorsun, orası da bir alem. Tomas oyundan alınıyor, formayı yere atıyor. Olacak iş değil. Daum, başka yöne bakıyor, görmemezliğe geliyor, iş soğusun istiyor. Ve bir Allah’ın kulu da o formayı yerden almıyor.
Böyle bir takım futbol oynayabilir mi? Bu anlayış ile Fenerbahçeliler daha çok yürekleri ağzında maç seyrederler.