F.Bahçe, 9 puan değerindeki Sakarya maçını zorlanarak kazandı. UEFA Kupası’nda tur için galip gelmesi gereken sarı lacivertliler, perşembe günü AZ Alkmaar karşısında ne yapar?
FENERBAHÇE, ligdeki en kötü futbolunu Sakaryaspor karşısında oynadı. Perşembe günkü AZ Alkmaar maçı ise çok farklı. Sarı lacivertli futbolcular o maçta çok farklı oynayacaktır. Daha çok koşacak, birbirlerine yardım ederek kazanmayı hedefleyeceklerdir.
Bu maçta kötü oynamaları, o karşılaşmada da kötü oynayacakları anlamına gelmez. İki maçı birbirinden ayırmak lazım. AZ Alkmaar iyi bir takım ama bu, yenilmeyecekleri anlamına gelmez. Eğer sen, 3-1’den maçı 3-3’e getirebiliyorsan, rövanşta da kazanma şansın vardır.
Bu tip maçlarda en büyük sorumluluk kaleciye düşüyor. Gerek milli maçlarda, gerekse Avrupa kupalarında kalecilerin sahada çok becerikli olmaları, oyuna konsantre olmaları şart.
Fenerbahçe’nin bir başka sıkıntısı, ileride çoğalamaması. Bu maçta onu yapabilir mi? Niye yapmasınlar? Nasıl mücadele edecekler, nasıl top kullanacaklar, ileride çoğalabilecekler mi? Perşembe günü hep birlikte göreceğiz.
Alex- Tümer yan yana oynar
- Son haftalarda Alex’in performansında büyük bir düşüş gözlenirken Tümer, AZ Alkmaar ve Sakarya maçlarında golleriyle kendini gösterdi. Zico, kadro oluştururken nasıl bir strateji izlemeli?
BANA göre her ikisi de oynamalı. Yalnız ikisini de koşturmak şartıyla. Gerek Alex, gerekse Tümer biraz fedakarlık yapıp, koşacak. Durarak oynamaktan vazgeçmeleri lazım. Tümer, bunu Beşiktaş’ta ve A Milli Takım’da bir müddet yaptı. Alex oyunu çevirecek adam. AZ Alkmaar ile oynanacak rövanş maçında frikik atabilir, kendi pozisyonuna girip gol yapabilir. Gerçi bu sezon frikik golü atamadı ama yine de etkili atışlar kullanan bir oyuncu.
Fenerbahçe futbol oynamak istiyorsa ve "ben mücadele edeceğim" diyorsa, ikisinden birinden vazgeçecek.
Seyircinin Alkmaar maçında yaptığı protesto bence yersiz. Alex mücadele etmediği, Volkan da hatalı goller yediği için seyirciyi kızdırdı. Onlardan kötü olan Deivid sadece koştuğu için protesto yemekten kurtuldu. Bir oyuncudan çok şeyler beklersin, istediğini alamayınca kızarsın. Ama onu moralman çökertmeye hakkın yok.
Anadolu’da puan aslanın ağzında
- Üç büyükler Anadolu takımları karşısında deplasmanda kötü futbol oynayıp, puan bırakarak dönüyor. Bu sezon ne değişti de ortaya böyle bir tablo çıktı?
TÜRKİYE’de bir anlayış var; üç büyükler nereye giderse gitsin kazanacak! Berabere kaldıkları vakit her tarafta tenkit ediliyorlar. Aslında deplasman maçlarında puan aslanın ağzında olmalı. Gerçi Türkiye’nin her yerinde çok sayıda seyircileri var ama rakiplerin de puana ihtiyacı var. Çoğu küme düşmemeye oynuyor. Hayat memat meselesi... Anadolu takımları, üç büyüklere karşı oynarken doğal olarak mücadele ediyorlar, gol için yükleniyorlar. Bunu da bilmeleri lazım.
Eğer yıldız futbolcun koşmaz, mücadele etmezse maç rakip takımın üstünlüğünde geçiyor. Fenerbahçe Rize’de yenildi, Sakarya’yı mucize eseri yenebildi. Beşiktaş Konya’da, Galatasaray Gaziantep’te kaybetti. Ancak onlar Fener’e oranla daha fazla yardımlaşarak oynuyor. Gol pozisyonu üretemedikleri için yenildiler. Ürettikleri vakit, rakiplerine fark atıyorlar. Fener ise gol pozisyonu üretemiyor. Çünkü, koşmuyor, mücadele etmiyor.
Trabzon-Beşiktaş final gibi maç!
- Son iki maçını kazanan Trabzonspor, şampiyonluk yarışında kilit rolü oynar mı? Bordo mavililerin bu hafta Beşiktaş’la oynayacağı maç sizce nasıl sonuçlanır?
BU haftaki maç çok kritik. Beşiktaş kazanırsa, şampiyonluk yarışının içinde olacak. Trabzonspor galip gelirse kendini yukarılara taşıyacak. Yani, tam bir final maçı.
Trabzonspor kötü takım değil. Moral diye bir olay var. Bozulduğu vakit, kolay kolay düzelmiyor. Trabzonspor takımı moral bozukluğunu üzerinden attı. Oturaklı bir orta sahaları var, hücuma çabuk çıkıyorlar. Yattara ve Gökdeniz gibi formsuz futbolcuları var. Takıma sonradan katılan Ceyhun ise formunun zirvesinde. Trabzonspor-Beşiktaş maçı her iki takım açısından da büyük önem taşıyor.