F.Bahçe avantajlı

* Galatasaray-Fenerbahçe derbisi öncesi iki takımı bir tartıya koyar mısınız, hangi takım ağır basıyor? İki takımın avantaj ve dezavantajları neler?

İKİSİ de kötü durumda ve iyi futbol oynamıyorlar. İkisi de takımlarını oturtamadılar ve bu yüzden de kadrolarında sürekli değişiklikler yapıyorlar. Oğuz Çetin de, Fatih Terim de istediği futbolu takımına oynatamıyor. Çünkü G.Saray da F.Bahçe de çok düz oyunculardan kurulu. Bu Beşiktaş için de geçerli.

F.Bahçe gerçek anlamda olmasa da deplasmanda oynuyor. Büyük bir G.Saray seyircisi önüne çıkacak. Belki statta 2.000 F.Bahçeli olacak, ama bu 25.000 kişi içinde fazla bir şey ifade etmiyor. F.Bahçe seyircisiz oynayacak diyebiliriz. Saha ve seyircisi G.Saray'ın avantajı. Ancak G.Saray'ın ilk dezavantajı ligin ilk yarısındaki 6-0'lık yenilgi. F.Bahçe akılcı davranır, G.Saray 6-0'ın stresiyle bu skoru nasıl telafi ederiz? derdine düşerse, bu sarı kırmızılıların aleyhine olur. G.Saray, kendi evinde kazanmak, rövanşı almak isteyecek, böylece zirveden ve yarıştan da kopmayacak. Yoksa geriye düşecek. G.Saray bu yüzden sinirli olursa, bu da onların dezavantajları olur. G.Saray için eksi faktörler daha çok. Ancak bu derbi, G.Saray açısından F.Bahçe'ye göre daha önemli.

F.Bahçe'nin oynadığı futbol şampiyonluk yarışındaki ümidini azaltıyor, ama bu onların Beşiktaş maçı dışındaki prestij maçı. G.Saray'ı tekrar yenerek prestij olarak kendini kurtarmak ve matematiksel olarak süren şampiyonluk yarışından kopmamak isteyecek.

Eyyamcı olmamalı

Ali Sami Yen'de çok sinirli ve stresli bir maç geçecek. Karşılaşmayı çok iyi bir hakemin yönetmesi gerekiyor. İyi hakemliğin yanında eyyamcı da olmamalı. O futbolcu, şu takım kırılmasın, bu da kırılmasın zihniyetinde maç yönetilirse kan gövdeyi götürür. Çünkü, ne idareci, ne futbolcu, ne de seyircimizde Fair-Play yok. Profesyonellik terbiyesi de, birbirlerine saygı da yok. Futbolcular birbirlerine saygılı gibi gözüküyorlar ama saygısızlar.

F.Bahçe, G.Saray maçlarına genelde sakin çıkıyor. G.Saraylılar da sakin olmalı. Oyuncuları atılırsa yarıştan koparlar, bu da Beşiktaş'ın ekmeğine de yağ sürer ve onları rahatlatır.

Önce centilmenlik

Bütün iş seyircinin maça gelip gelmesinde değil, stattaki taraftarların centilmence hareket etmesinde. Geçen maçta F.Bahçeliler bize yaptı da, biz intikamı aldık düşüncesi ortadan kalkmalı. İntikam lafı unutulmalı. İntikam olgusu sürdükce tribün olaylarının önüne geçemeyiz. Taraftarların da artık akıllı ve olgun davranmaları şart. Rakiple uğraşacaklarına kendi takımlarını teşvik etmeleri lazım.

F.Bahçe, G.Saray, Beşiktaş ömürler boyu sürecek bir rekabet içindeler. Ancak bu dostluğu ve centilmenliği de beraberinde getiriyor. Onların rekabeti futbolumuza da renk getiriyor. Bu yüzden tribünlerdeki sloganlarda dikkatli olmak lazım. Ayrıca Anadolu da İstanbul'daki sloganları örnek alıyor..

Beşiktaş'ta problem var

* Beşiktaş'ın bu sezon en çok gol attığı ve yediği maç Göztepe karşılaşması oldu. Beşiktaş'ın bu performansını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Beşiktaş'
ın 7 gol atması önemli değil. Çünkü çok golcü oyuncusu var. Orta sahasını düzgün yani topu iyi kullanan oyunculardan kurduğunda bu skorları yakalar. Ancak Göztepe maçındaki goller bu kurgunun olmasından gelmedi. Rakip kalecinin hatalarından geldi.

Ancak Beşiktaş'ın dikkat çeken yönü 3 gol yemesi ve rakibin bir de kalecisiyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda gol kaçırması. Bir takım savunmasında bu kadar gedik verir mi? Beşiktaş'ta problem var. Oysa çok önemli maçlar oynayacak. Güçlü takımlar geliyor. Yarın G.Birliği ile pazar günü Trabzonspor ile karşılaşacak. İki zor maç peşpeşe. Beşiktaş zorlu bir dönemece giriyor. Zayıf takımlarla daha doğru düşme tehlikesinden kurtulmuş takımlarla değil de ya başa güreşen ya da kümede tutunma çabasındaki takımlarla oynayacak. Rakipleri sahada varlarını yoklarını ortaya koyacak. Avrupa maçları var. Beşiktaş camiası, taraftarı hatta Türk futbol kamuoyu Beşiktaş'tan UEFA Kupası'nda ümitli. Lazio çıkarsa geçer diye tahmin ediliyor.

Bunda teknik direktörüne duyulan güven de etkili. Ancak defans büyük sıkıntı. Tayfur savunmaya yardım ediyor ama o oynadığında da Beşiktaş hücum edemiyor. Siyah beyazlılar takımda henüz dengeyi bulamadı. Bu yönde eksiği var. Bunda en büyük faktör de iki teknisyeni, Tümer ve Sergen'in oynamaması.

Bu nasıl sakatlık?

Sergen'in sakatlığını da anlamak mümkün değil. Sezon başından beri sakat. Futbolcu sakatlanır, iyileşir oynar sonra yeniden sakatlanabilir. Ama Sergen sakat sakat oynuyor. Sonra da bir var bir yok. Madem öyle, belli bir süre oynamasın, hazır olduğunda takıma girsin. Bu nasıl düzelecek anlamak mümkün değil. Sergen'in yemek sorunu varsa, kliniğe yatırılır tedavi görür, antrenman yaptırılır. Futbolcu kendi haline bırakılmaz. Bu işi de antrenör ve menajer gerçekleştirir.

Ayrıca bana ters gelen bu takımın kurgusu üzerinde çok oynanması. Tamam takımın belki bir iskeleti var ama bir sürü oyuncu değiştiriliyor. Tamer oynuyor, Ali Eren oynuyor, Tolga oynamıyor. Kaan'ın yerine 6 maçtır oynamayan Nouma sürülüyor. Aslında Nouma ne kadar çok oynarsa o kadar faydalı olur. Eğer İlhan da söz edilen 15 milyon dolara satılacaksa, Nouma'nın kalıp oynamasında fayda var. Ama Lucescu takımın üzerinde çok oynuyor. Belki her zaman futbolcularını hazır tutmak istiyor ama iskelette değişiklik bir iki futbolcuyla olur. Takımın temeli bozulmaz.

Yıldızsız derbi

* Hafta sonu oynanacak derbide düğümü teknik adamlar mı, yoksa sahadaki bireysel yetenekler mi çözecek?

Sonucu her zaman sahadaki futbolcular belirler. Antrenör futbolcularını, fizik ve psikolojik olarak maça hazırlar. Rakibini ve özelliklerini futbolcularının ne yapmaları gerektiğini anlatıp, taktiği verir. Ama futbolcu randıman vermezse, onun istediklerini tatbik edemezse yapacağı fazla bir şey yoktur. Sadece 2-3 oyuncu değiştirerek aksaklığı gidermeye çalışırlar.

Sahada düğümü çözecek futbolcuların sinirlerine hakim ve olgun olmalı. Seyirciyi hakemi kandırmaya yönelmemeli. Mesela, G.Saray kaptanı Bülent'in Kocaelispor maçında yaptığı gibi. Ayıp, Bülent küme düşecek bir takım karşısında rol yapıyor. Bu tür roller mahallede yapılmaz. Bu davranış G.Saray kaptanına yakışıyor mu? Neden yapıyor, hakem rakibe sarı kart göstersin. Bu davranış türü yalnızca Bülent için geçerli değil, tüm takımlardaki futbolcularımız için geçerli. Ancak Bülent ekstrasını yapıyor. Hakemi kandırmak için rol yapıyorlar, bu da seyirciyi tahrik ediyor.

Standart oyuncular

İki takımda da oyunun kaderini değiştirecek yıldız yok, standart oyuncuları var. F.Bahçe'de Ortega vardı, sarı lacivertliler hazmedemedi, o da gitti. Yıldız olmaya namzet Ceyhun vardı, o da kafasında kendi kendine problem yarattı. G.Saray'da Hagi vardı, bıraktı. Sarı kırmızılılarda yıldıza yakın Ergün var, o da sakat. Aslında baktığınızda dünyada yıldız yok. Toplasanız 3-5 tane çıkar. Bunlardan biri Zidane, ama o bile bir Maradona veya Pele değil. Bu sorunun en basit yanıtı şu: Bugün seyirciyi büyüleyen, onu izlemek için maçına gidilen futbolcu var mı?
Yazarın Tüm Yazıları