Dördü de bunalımda

Daum Fener’de kafasına göre denemeler yaparken, Del Bousque hala Beşiktaş’ı tanımıyor. Cimbom’un aldığı galibiyet büyütülmemeli, Trabzon ise içindeki karmaşadan kurtulmalı.

F.BAHÇE

Daum garip şeyler yapıyor

FENERBAHÇE’nin antrenörü kendi kafasına göre değişiklikler, denemeler yapıyor. Hiç oynamayan Serkan sağbek oynuyor. Önder Turacı kulübede başlıyor. Nobre tam iyileşmeden oynuyor. Daum, kendi kendine bunalım yaratıyor. Elinde kadrosu var, çok iyi oyuncular da almış. Garip garip şeyler yapıyor. Tabii ki, futbolcularını eleştirecek. Antrenörün görevlerinden biri bu. Ama kendini de eleştirmesi gerekiyor. ‘Ben hatalıydım’ diyorsun. Antrenör hatalıyım demeyecek. Yönetim için özür diliyor. Bütün hazırlık dönemininin performansına bakacaksın. Sistemini ve oyun şablonunu oturtması gerekiyor. Her dakika, herkesin yeri değişmez.

Beyanatlarında çarpıklık var. ‘Benim değiştirecek, maçı çevirecek oyuncum yok’ diyor. Madem öyle, neden son 15 dakikayı bekliyorsun. 10 milyon dolar vereceksin, oynatamayacaksın. Böyle bir şey dünyanın hiçbir yerinde yok.

Dışarıda iki star bekleteceğim, takım kötü gidince oyuna sokacağım mantığı olmaz. Transferin en iyisini yaptın, hala hayıflanmanın manası yok. Orta sahaya aldığın Serkan’ı sen sağbekte oynatıyorsun. Her takıma lazım olan, dinamik, top kapan, rakibi oynatmayan bir ismi sağbek yapıyorsun.

Önder Turacı için ‘gelecek on yılın sağbeki’ diyorlar. Bunu da Milli Takım Antrenörü diyor. Bütün hazırlık maçlarında oynat, lige yedek soyundur. Adamı demoralize ediyorsun. Hala orta sahada iki kişi oynuyor. Aurelio-Ümit’in dışındakiler sahteden, ayıp olmasın diye geliyor. Alex ve Deniz gelecek. Neler olacak bakalım. Nasıl bir saçma takım ortaya çıkacak?

Fener iyi olur. Elinde imkanları, oyuncuları var. İyi bir kondisyoneri var. Her türlü imkan sunulmuş durumda. Az konuşacak, çok iş yapacaksın. Kendine kılıf aramaya çalışma. En mükemmelini yap.

Beşiktaş

Del Bosque kaliteyi tanımıyor

BEŞİKTAŞ’ın birçok oyuncusu ilk maçta forma giymedi. Tümer cezalı, Sergen yok. Bunu da anlamış değilim. Onur ve izzeti-nefis meselesi yapması gerekir. Sergen’in bu kadar vurdumduymaz olmaması gerekiyor. İnsan en azından ‘Ben neden yedek kaldım?’ diye gece uyumaz. Nasıl Milli Takım’a seçilmiyorum diye üzülüyorsan, Beşiktaş’ta da kendin için bir şeyler yapmalısın.

Benim anladığım kadarıyla eksiklere rağmen Del Bosque oyuncularının kalitesini anlayamamış. Yahut kendisine yanlış brifing verilmiş. Ronaldo bu takımın vazgeçilmezi. Oynaması lazım. Defansı toparlayan birisi.

Cordoba’nın kesinlikle kazanılması lazım. Bunlar biraz muallakta. Disiplin içine sokulmaları gerek. İbrahim Toraman stoper birisi. Onu orta sahada perişan etmenin anlamı yok. Kaan Dobra’yı 85 dakika oyunda tutuyor. Oyunu kenarlara yıkıp, Carew’i kullanmalısın. Van Hooijdonk bir yıldır sahada dayak yiyor. Carew daha ilk maçında oynadı. Hakemler onların lehine faul verince, kötülük yapmış kabul ediyorlar sanki. Defans oyuncusu tabii ki, faul yapacak. Ama bunu hakem görmeli. Eğer görmezse, oyuncu sinirleniyor.

Hakem objektif olmalı. Hisleriyle hareket etmemeli. Özellikle bu iki oyuncuya karşı daha hassas olmalılar. Beşiktaş da düzelecek ama düzgün takım kurulmalı. Antrenör daha takımı iyi tanımamış. Bir İspanyol daha geldi. O da takıma girecek. İlk maçlarda kaybetmek çok önemli değil. Ama zamanı iyi değerlendirmek şart. 3-4 hafta sonra kadro şekillenmeli. İbrahim Akın diye yetenekli bir oyuncu alınmış. Kenarda bırakılmamalı. Hem çabuk, hem süratli ve topu iyi kullananan bir oyuncu. Şimdi İbrahim oturacak, Kaan Dobra oynayacaksa, haksızlık olur.

G.Saray

Galibiyet şişirilmemeli

GALATASARAY’da Hakan çok önemli bir güç. Kafasını, ayağını iyi kullanıyor. Stoper-libero arasında oynuyor. Arkadaşlarına kollektif yardım ediyor. Ama Galatasaray bu galibiyeti fazla şişirmemeli. Patronlar sahada belli olmalı. Conceiçao alınmışsa, sahada patron olmalı. Ama durum öyle değil, ayağına her top alan kendini patron sanıyor. Hasan Şaş topu ayağına alınca, üç kişi geçmeden pas vermiyor. İyi niyetle oynuyor ama takımı frenliyor. Song iyi bir defans oyuncusu. Ama bu yüzden kabak çiçeği gibi açılmanın anlamı yok.

Hakan Şükür’ün yanına iyi bir oyuncu bulmalısın. Buraya üç tane aday var. Arif, Ümit Karan ve Necati. Ama bunların uyum sağlaması lazım. Kendi kafalarına göre oynayamazlar. Sahanın tek egoist olmayan oyuncusu Hakan Şükür. Eğer uyum sağlarlarsa, Galatasaray fazla yararlanır. Üçü de gol atabilen oyuncular.

Hoşuma giden, takımların büyük kulüplere karşı müthiş enerjili ve akıllı oynaması. Ç.Rize ve Malatya, Fenerbahçe ile Beşiktaş’ın burnundan getirdi. Galatasaray, Konyalı Altan’ı durduramadı. Zaten hayret ediyorum bu çocuk neden büyüklere gelmiyor. Tek başına G.Saray defansını perişan etti.

Galatasaray daha çok koşmalı, çok çalışmalı. Çok üstün oldukları için Porto’yu yenmediler. Mücadele ve enerji ile yendiler. Bunu lige de yansıtmaları lazım. Eski Galatasaray’dan çok daha iyi olacakları kesin. O bunalım bir daha yaşanmaz. Lorant devrinde Fenerbahçe de yaşamıştı. Büyük takımlar kolay atlatamıyor. Beşiktaş da geçen yıl yaşamıştı.

Trabzon

Kendine problem çıkarıyor

TRABZONSPOR kendi kendine problem çıkarıyor. Başkan bir taraftan, antrenör bir taraftan. Başkan çıkıyor, ‘lig şaibeli’ diyor. Sonra da şaibenin muhattabı Haluk Ulusoy’u desteklediğini deklare ediyor. Antrenör çıkıyor, takım kazandığı halde konuşuyor. İkinci olmuş bir takım, ligi sallıyor. Ama enteresan şeyler yapıyor. Yattara diye bir yeteneği son dakikalarda sahaya sürüyor. Tamam da Trabzon’un bir bütçesi var. Sen elindeki malzemeye göre işini yapacaksın. Ziya da Daum’un başka bir versiyonu olmaya başladı. İkide bir sorunlar çıkarıyor.

Şenol Güneş’in ismi ortalıkta dolaşıyor. Ne kadar doğru bilemem ama, Ziya Doğan’ın da bu kadar çok konuşması hoş değil. Bunlar Trabzon’a zarar verir.

Trabzon lige iyi bir başlangıç yaptı. Hala konuşmanın manası yok. İmkanları bu demek ki. Üstelik kazanıyor. İnşallah Dinamo Kiev’i eleyerek Şampiyonlar Ligi’ne katılırlar. O zaman daha iyi bir oyuncu daha alabilirler.

Ankaraspor Birinci Lig’de ilk kez oynuyor. Tecrübesi olmayan bir ekip, daha ilk sezonunda Ankara’da TSYD Kupası’nı kazandılar. Lige de Sebat galibiyetiyle başladılar.Samet Aybaba’yı tebrik etmek lazım. Beşiktaş’ın eski oyuncuları fevkalade disiplinli ve olumlu işler yapıyorlar. Ziya Doğan, Rıza Çalımbay ve Samet Aybaba’yı kutlamak gerekir. Fenerbahçe’den bir tek Aykut Kocaman istikrarı yakaladı. Tabii ki Aykut’un ideali F.Bahçe, diğerlerinin de Beşiktaş’a gelmek. Ama çok konuşarak kendi durumlarını sarsmasınlar. Rıza’yı dinledim, mükemmel konuştu. Sporculuğunun dışında iyi bir teknik adam olacağını da gösterdi.

Dirençli rakipler

Büyüklerin ilk maçlarını ilk haftada değerlendirmek doğru olmaz. Çok dirençli ve güçlü rakipler buldular karşılarında. Fenerbahçe 2-0 öne geçti, puan kaybetti. Maçı da kaybedebilirdi. Beşiktaş son saniyelerde beraberliği kurtardı. Bülent ikinci golü boş kaleye atamadı. Durum değişik olurdu. Galatasaray da güçlü bir Konya ile oynadı. Hakan’ın üç golüyle kazandı. 2-1 iken geri pası olmasa, durum farklı olabilirdi.


Rüştü’yü beğeniyorum, gelsin

Ben Rüştü’yü beğeniyorum. Tamam çok kötü goller yedi. Belki de Avrupa maçlarında başarılı olamadı. Emniyetli bir kalecinin arkada olması futbolcular için önemli bir itimat. ‘Bunu çıkarır, buna izin vermez’ diye düşünürler. O güveni verebilen bir kaleci.

Fenerbahçe’ye gelmesini isterim. Çünkü buraya gelirse, milli forma için de avantaj olacak. Ama mali durumu ne olur. Kendisi de oynamak istiyorsa, fedakarlık yaparak geri dönecek. Haa, para mı alırım derse, buna diyecek bir şey yok.

Benim gördüğüm kadarıyla Volkan iyi kaleci olacak. Fakat bir yıldır kendini hiç geliştirmiyor. Hataları da aynı. Demek ki, iyi eğitilmiyor. Sözüm fizik yönüne değil. Beyin olarak gelişmeli. Şampiyon takımın kalecisi daha iyi olmalı. Immel’in yanına bir kaleci antrenörü daha almışlar. Bunun kararını kim veriyor? Zaten senin elinde eski dönemde kaleyi korumuş, diplomalı Yavuz Şimşek var. Öyle garip işler yapılıyor ki, Daum mu tanıyor da bu antrenörü istemiş. Benim anladığım kadarıyla Daum zaten Serkan’ın ne olduğunu anlamamış. Bırak kaleci antrenörünü..
Yazarın Tüm Yazıları