HAVA şartları ve saha kötüydü, ama hafta arası güzel bir antrenman maçı izledik.
Aslında maç önemli değil, ben Uşak’taki bu kupa randevusunda iki şeye dikkat ettim. Birincisi, Fenerbahçe fevkalade ciddi oynadı. Daum’u kutlamak lazım, takıma bu maçın önemini çok iyi anlatıp, işi ciddiye almalarını sağlamış. Fenerbahçe 6. golü attıktan sonra bile ciddi oynadı ve rehavete kapılıp oyun anlayışından uzaklaşmadan 90 dakikayı tamamladılar.
Farklı olabilirdi
İkincisi, Fenerbahçeli hiçbir futbolcu laubali hareket etmedi. Rakibini küçük düşürecek davranışta bulunmadı. Rakibi küçük görmedi. Daha ilk 15 dakikada 2-0 öne geçen Fenerbahçe rakibi hafife alabilir, bu da belki farklı bir skor getirebilirdi. Belki de yine golleri atarlardı, ama sahadaki futbol ve davranış farklı olurdu. Bu anlayış sarı lacivertli takım için çok önemliydi.
Uşak da 6 gol yemesine rağmen, 0-0’mış gibi oynadı, elinden geldiğince rakibine direnmeye çalıştı. Onları da kutlamak gerek.
Centilmence geçti
Fevkalade centilmence bir maç oldu. 5 bin kişi tribünlerde centilmence bir maç izledi. Uşaklılar kendi takımını ve Fenerbahçe’yi izleme şansını buldu. Süper Birinci Lig’e çıkma şansı bulunan ve bunun hesaplarını yapan kendi takımının gücünü gördü.
Bir noktaya daha değinmek istiyorum... Fenerbahçe’nin Uşak’a as kadrosuyla gelmesi güzeldi. Bu maç İzmir’de de oynanabilir ve tribünlerde 5 bin kişi yerine fazlası olabilirdi. Bu da Uşak’ın daha fazla para kazanmasını sağlayabilirdi. Maç Uşak’ta oynandı, seyirci ve halkla içiçe bir tablo sergilendi.