BU Fenerbahçe, Fenerbahçeliğini kaybetmiş. O moralli, kendine güvenen büyük Fenerbahçe gitmiş, sıradan, yeteneksiz oyunculardan kurulu bir takım gelmiş.
Bu kadar yeteneksiz bir takım olur mu! Bir Fenerbahçe'ye bakıyorsun, bir de küme düşmemeye oynayan Altay'a. O Fenerbahçe'den en az 5-6 kişiyi Altay'a futbolcu diye koymazsın. Üstelik bunlar nasıl bir takımda oynadıklarının farkında bile değiller. Kendilerini çok önemli oyuncular filan zannediyorlar.
Koca 90 dakikaya bakıyorsunuz, Tuncay'ın kafayla kaçırdığı bir gol fırsatı dışında pozisyon yok. Ama Altay'a bakıyorsun, en az dört tane pozisyonu var. Mücadele olarak Altay daha iyi. Üstüne üstlük topu daha iyi kullanıyor. O zaman neden yenmesinler ki bu Fenerbahçe'yi?
Seyirci de coşturamıyor
Şu Fenerbahçe'nin diğer takımlardan tek farkı seyircisi. Ama artık seyirci de bu takımı coşturamıyor. Bu takım bitmiş, moralmen çökmüş.
Fenerbahçe'nin en büyük güvencesi dediğimiz Rüştü'nün yediği gole bir bakın. Tam evlere şenlik. Adam nerede durduğunun farkında değil. Ya Mustafa'ya ne demeli! Topu taca atacağına, Sinan'ın kafasına attı. Sinan da bu ikramı geri çevirmedi ve golünü attı. Ama bu arada üç tane de gol kurtarıyor bu Rüştü.
Fenerbahçe yenilebilir, ilk defa da yenilmiyor. Ama bir tane doğru dürüst gol pozisyonun, şutun yok, buna karşın kalende dört pozisyon görüyorsun. Bu maçta asıl konuşulacak takım Altay'dır.
Saha güzel, bu kadar soğuğa rağmen seyirci geliyor, kötü oynarken bile seni destekliyor. Ama sonuç sıfır. O vakit burada bazı eksikler var. En büyük eksik de şu; Fenerbahçe, oyuncu kalitesi itibariyle sıradan bir takım olmuş. 2-3 futbolcuyu çıkar, gerisi İkinci Lig oyuncusu.
Kenar yönetim desen, o ayrı bir alem. Fener 1-0 mağlup, oyuna Johnson giriyor. Herhalde fark yememek için! Böyle bir yanlış olur mu, hücum gücünü artıracağına defansa oyuncu alıyorsun.
Yabancılar ne iş yapar?
İki tane yabancı var. Bunlar ne iş yapar? Bu kadar kötüsü hiçbir takımda yok. Fenerbahçe, ayağını kaldıramayan, uzun boylu bir santrfor aldı, kalp hastası çıktı. Şimdi onu bile mumla arıyor. Bu yetmezmiş gibi Rebrov'la, Bescasthih çıktı başımıza. Bunları nereden alıyorlar, kim alıyor, kimler aldırıyor? Doğrusu çok merak ediyorum. Antrenörümüzü, yöneticimizi nasıl kandırıyorlar? Bu işleri kim yapıyorsa tebrik etmek, Oscar vermek lazım. Bu kadar futbol bilmez adamları biraraya toplamak, doğrusu büyük maharet!
İşin garibi, büyük mücadeleler sonucunda dünya çapında bir yıldız alıyorsun, onu da (kadro dışı kalanlar da dahil) bu futbolcular istemiyor, tavır koyuyorlar.
Oğuz Çetin, önümüzdeki sezonun takımını kuracağım diyerek, beş oyuncuyu kadro dışı bıraktı. Üstelik bunların biriyle (Yusuf) üç senelik mukavele yapmışsın, birini de hiç oynatmamışsın (Ali Akdeniz). Bir de Abdullah var. İlk yarıda PAF'a gönderildi, geldi. Fenerbahçe'ye kaptan oldu, Milli Takım'a seçildi, kadro dışı kaldı. Önümüzdeki sezonun takımını kuruyorsan, bunu ilk geldiğin vakit yani devre arasında yapacaktın, şimdi değil. Veya bunu liglerin sonunda yaparsın. Oğuz Çetin'in savunması yanlış bir savunma. Başka bir sebep söylemesi lazım.
Altay, Fenerbahçe'ye futbol dersi verdi. Tebrik etmek lazım. Ama bu Fener, hani doktor ne yersen ye der ya, işte öyle.