Fenerbahçe durduk yere bir disiplin arayışına girdi. Problemleri kendi kendine yaratan bir kulüp oldu. Önce sorunu kendi çıkarıyor, sonra onun içinde boğuluyor...
* F.Bahçe'de son iki hazırlık maçında yenilgiler ve bir Ortega mı, Ceyhun mu? tartışması var...
Özellikle Trabzon maçına değinmek istiyorum. Trabzon'un iyi olacağını yenildiği ligdeki F.Bahçe maçında söylemiştim. Daha da iyi olacaklar. F.Bahçe ilk defa da yenilmiyor, ama ders çıkarması lazım. Bu maç F.Bahçe'deki eksikleri gösterdi. Şu anda kondisyon eksik, takım yerli yerine oturduğunda en azından eskisinden iyi olacak.
Takımda beyin görevi üstlenecek oyuncu var, ama kullanmana bağlı. Ceyhun da, Ortega da, Hakan da bu vasıfta oyuncular. Ayrıca gol atmanız lazım. Bu anlamda sıkıntı var. Gol rahatlık ve kendine güven verir. Golü geç bulursanız, zaten sallantıda giden, kamuoyunu, seyircisini tatmin edememiş bir takım büyük sıkıntı içine düşer. Mustafa Denizli'den başlayıp bugüne gelin, F.Bahçe'nin iyi oynadığı 5 maç var. Yaklaşık 3 senelik bir dönemde bir takım sadece 5 tane mi iyi maç oynar.
Ancak F.Bahçe'de tuhaf şeyler oluyor. Bundan önce Oğuz Çetin konumu da gereği konuşmuyordu. Ama şimdi de çok konuşmaya başladı. Belki apolet var ama buna da bir sınır koyması lazım. Ağzından bir kelime çıkarıyor, ‘‘düşünüyorum’’ diyor veya lafın gelişi konuşuyor, ‘‘Ortega, Ceyhun’’ diyor, bir problem ve yazı dizisi çıkıyor. Bizde içeriğe bakılmaz, söylenenler büyütülür.
Problemi kendi yaratıyor
Hiçbir antrenör futbolcularına taviz vererek bir yere gelemez, bunun cezasını en sonunda çeker. Bu demek değil ki oyuncuları hırpalayıp, katı düzenle sarsacaksın. İyilikle güzellikle kendini kabul ettireceksin. F.Bahçe durduk yere bir disiplin arayışına girdi. ‘‘Ortega gelir mi?’’ problemi çıktı. Sonra şimdi de Ortega-Ceyhun tercihi. Ortega da oynar, Ceyhun da. İkisi birden oynar.
Bu problem neden yaratılıyor. Deniyor ki, iki mükemmel oyuncu, ama ikisinden biri oynayacak. Niye ikisi birden oynamıyor. Böyle bir komedi olur mu? F.Bahçe problemleri kendi kendine yaratan bir kulüp oldu. Önce sorunu kendi çıkarıyor, sonra onun içinde boğuluyor. Saçma beyanatlarla, oyunculara gözdağı mı veriliyor, disiplin mi kurulmak isteniyor? Bir antrenörün görevi en iyi oyuncuları sahaya sürmek ve bunlardan en iyi şekilde faydalanabilmektir.
* F.Bahçe kondisyoner aldı, bilimsel bir çalışma yapıyor ama futbolcuların 60 dakika sonra performansı düşüyor. Bu durumu neye bağlıyorsunuz?
Belli bir kondisyona ulaşmak zaman ister. Kondisyon depoyu benzinle doldur, gaza bas git gibi olmaz. Ama Lorant da takıma kondisyon olarak bir şey kazandıramamış demek ki. Futbolcu sahadaki antrenman ve özel hayatına dikkatle daha yukarıya çıkar. 1 hafta 10 gün bilimsel çalışmakla kondisyon artmaz, bu zamanla oturur. Sorun 50-60 dakika değil, bu yukarı çıkarılabilir. Sorun sistem de değil...
Böyle bahane olmaz
Bir sistem lafı dolaşıyor. Sisteme alışmış alışmamış ne demek? Geride dörtlü, ortada 4-5'li oynayan bir takım var. Yardımlaşamıyor anlaşamıyorlar mı? Sisteme alışılacak diye bir bahane olur mu? Oyun içinde 5-6 kere ayrı sistemlerde olursunuz. Bilen bilmeyen bir takım şeyler yazıyor. Bunlar F.Bahçe için fevkalade tehlikeli.
Önce kondisyonu artıracaksınız, elinizdeki oyuncu imkanlarına göre sistemi kuracaksınız. Oğuz sistemi kurmuş. Defans dörtlü, önündeki 4-5 orta saha üzerine düşeni yapamıyor mu? O zaman yetenekleri sınırlı, oyuncu seçimleri de yanlış. Güçlü olmanın yanında takımda yardımlaşma olacak. Rakip hücuma kalktığında orta saha geriye gelecek, sen hücuma kalktığında da ileriye gidecek. 3-5 bilinmeyenli denklemlere gerek yok. Bütün dünya nasıl oynuyorsa sen de öyle oyanayacaksın.
* Rus Beschastnykh F.Bahçe'nin gol sorununa çözüm olacak bir futbolcu görüntüsü veriyor mu?
Onun hakkında henüz bir fikir yürütmek yanlış ve zor olur. F.Bahçe geçmişte yaptığı hatalardan, aldığı yanlış oyunculardan hala ders alamamışsa söyleyecek bir şey yok. O zaman onlara Oscar vermek lazım. Bu futbolcuyu golcü diye aldılar, golcü mü, değil mi şimdilik belli değil. İsmini önceden bilmiyorum, ama anladığım kadarıyla hazır değil. Hazır olup sahaya çıktığında göreceğiz. Ben daha önce ününü duymadım. Bu devirde de önemli bir golcüyü almanız mümkün değil. Herhalde yasak savılacak. Önceki golcülerden iyi olacağını ümit ederim.
F.Bahçe'nin Hasan'a ihtiyacı yok
* F.Bahçe Revivo'ya karşı G.Saray'a Hasan'la misilleme yapmak istiyor. Hasan yararlı olur mu ve bu davranışı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Revivo'nun sözleşmesi varken G.Saray ile görüştüğünü F.Bahçe yönetimi biliyor. G.Saray'a gitmesi problem edilmedi ve rahatsızlık vermedi. Bizde başarılı olamıyorsa ilgilenmiyoruz dediler. Ama başkan Azız Yıldırım, centilmenlikten bahsediyor ve bunun karşılığını veriyorsa bu konu bir yere gelebilir.
F.Bahçe'nin Hasan'la ilgilenip ilgilenmeyeceği teknik kadronun işi. Ama Hasan golcü değil, onunla neden ilgilenilsin ki. Çalışkanlığıyla faydalı olabilir, ne var ki şampiyonluğu getirecek golleri atamaz. Onun futbol anlayışı farklı. F.Bahçe'nin ihtiyacı golcü, Hasan değil. Hasan F.Bahçe'ye G.Saray'a gitmeden A.Gücü tarafından hem de 500 bin dolardan aşağı bir rakama F.Bahçe'ye önerildi. O zaman alınmadı, şimdi neden alsın.
Sergen, bu nasıl profesyonellik
* Beşiktaş'ta Sergen'in kilo alması ve sakatlığı Lucescu'yu endişelendiriyor. Sergen hakkındaki yorumunuz.
Bir futbolcu düşünün. Profesyonel, seyircinin sevgilisi, herkes tarafından takdir ediliyor. Bir ara oluyor, bir haftada 4 kilo alıyor. Böyle şey olur mu? Özellikle böyle kilo alma zaafın varsa çok daha dikkat edeceksin. Bırak kazandığın parayı, insan kendini sevenin karşısına farklı çıkmaya çalışır. Seyircisi onu başka türlü seviyor, başka kulübe gitmiş doğduğu yere dönmüş. Böyle bir skandal olabilir mi?
Bırak kilo almayı, daha çok vermeye çalışacaksın. Seyirci seni görmek istiyor, Milli Takım senden faydalanmak istiyor. Kiloluyken daha çok zorlanırsın, sakatlıklar gelir. Depar atmak istersin adalen atar, bileğin döner. Bunu Sergen bilmiyor mu? Neymiş, çekirdek kilo yaparmış, çok çekirdek yiyormuş. Çekirdeğin kilo yaptığını da ilk defa duyuyorum. Yani Sergen yemek yemiyor mu?
G.Saray iyi golcü aldı
* Hazırlık maçlarında G.Saray'da gerçekten bir değişim göze çarpıyor mu? G.Saray'ın transferde izlediği yol hakkındaki yorumunuz.
G.Saray'da en önemli nokta sahada çalışıyor, koşuyor. Ama golü bulamıyor. Bundan önce bir firikik atıyor, maçı kurtarıyor, kötü oynayan takım iyi mücadele etmeye başlıyordu. Aradıkları golcüyü buldular gibi geliyor. Lukunku güçlü, belki tam hazır değil, ama gol yollarına kaçan iyi bir futbolcu. Daha iyi mi, kötü mü olur, zaman gösterecek. Bana göre kötü olması mümkün değil. Bütün iş Fatih Terim'in elinde. Onun yönlendirmesinde, çalıştırmasında.
G.Saray çalışıyor. Herkes bir şeyler yapma gayretinde. Orta sahaya, takımın beyni olmak üzere Revivo'yu istediler. Revivo başarı olur mu olmaz mı bilemiyorum. Fiziki olarak iyi değil. Belki F.Bahçe'deki çalışmasından, adam geçemeyen bir Revivo vardı. Ama çok güzel firikik atıyor. Bu G.Saray için avantaj olacak. F.Bahçe'deki gibi koşmadan topu ayağına bekler, deparda bir adamı ekarte edemezse, Fatih'in onu oynatacağını zannetmiyorum.