Fenerbahçeli futbolcular Anelka’nın sahadaki varlığının farkında değil. Onun gücünün ne olduğunu, ne yapabileceğini bilmiyorlar. Bu sorunu F.Bahçeli futbolcular ve Daum çözmeli.
* Fenerbahçe için Anelka sorunu bitti mi? Zafer Biryol’un takıma katkısı ne olur?
Anelka problemi zaten onun takımdan gidip kalması değil, Fransız futbolcudan nasıl faydalanılacağıydı. O zaten gitmek istemiyor, bunu daha önce defalarca söyledi. Ama ondan en iyi nerede ve nasıl oynatırsan faydalanır, randıman alırsın, işte F.Bahçe Teknik Direktörü ve takım arkadaşlarının farkında olması gereken nokta bu.
Anelka, Samsunspor maçında gol attı, seyircinin onun için yaptığı tezahüratın bunda büyük etkisi oldu. Yoksa takım arkadaşları Anelka’nın sahadaki varlığının farkında değil. Onun gücünün ne olduğunu, ne yapabileceğini bilmiyorlar. Bu sorunu en önce F.Bahçeli futbolcular ve Daum çözmeli.
Nobre problem
Zafer Biryol’a gelince... Bu sene formda değil, gayet yavaş. Tamam bir golcü, topa vurmasını, nerede durması gerektiğini, nereden kaçacağını biliyor. Ama F.Bahçe’de kimin yerine oynayacak? Nobre’nin yerine mi?
Nobre problem. Onun en başta oynamaması lazım, çünkü F.Bahçe’nin futbolcusu değil. Tamam iyi niyetle mücadele ediyor, ama yeterli değil ve ihtiyacı karşılamıyor. Onun ne kadar zayıf olduğunun farkında değil arkadaşları. Hala topları ona doğru şişiriyorlar, o toplar da geri dönüyor. Nobre’yi 18 içinde topla buluşturursan tehlikeli, kafa atıyor, ayağını sokuyor, golünü atıyor. Ama bunun dışında ona verdiğin toplar kayıp. Bu gerçeği F.Bahçeli futbolcular bilmiyor. Futbolcunun kiminle paslaşacağını iyi bilmesi gerekir. F.Bahçe Nobre’nin üzerine oynadıkça, futbol oynayamayacak. Çünkü Brezilyalının yetenekleri, o atılan topları kaldıracak güçte değil. Gözüken o ki, Zafer Biryol, Nobre’nin yerine alındı. Ama ne yapacak göreceğiz...
Topları orta saha kullanmalı
* Fenerbahçe beklenen çizgiye ulaştı mı?
Hayır ulaşmadı. Uluşmamasının sebebi de, takımın sahada patronlarını bilmemesi. F.Bahçe oyunu geriden Serkan, Luciano, Ümit Özat, Önder ile kurmayacak. Bu futbolcular topları orta sahada kim varsa, Aurelio, Appiah,Selçuk’a verecek. Ondan sonra bu futbolcular topsuz olarak, orta sahadaki bu futbolcuların topları atacağı yerlere kaçacak. Yoksa gerideki adamlar topu kullanırsa Fenerbahçe oynayamaz. Onlar oyun kurmaya kalkarsa, o top geri döner.
F.Bahçe’nin çok iyi oyuncuları var, ama futbol anlayışı olarak takım oturmuş değil. Baştan beri orta sahada az oyuncu var diye eleştirdik. Orta sahayı kalabalıklaştırdı F.Bahçe, Appiah’ı da aldı. Ama bu futbolculara, beklerin geri ikilinin de oyuna girerek yardımcı olması lazım. F.Bahçe akın yapıyor, santrforun arkasında iki adam duruyor, faydası yok. O topu alacaksın, arkadaşını oyuna sokacaksın, kendin gireceksin bir sürü varyasyon var, ama bunları yapmıyorlar.
Artı biraz da futbolcular oynadıkları takımın formasının ağırlığını, o seyircinin sevgisini bilerek, enerjisini verecek. Hem dışarıdaki beyanatlarda, hem de içerideki arkadaşlıkta ukalalık, çok bilmişlik yok. Fenerbahçe’de oynamak ne demek, takımda bunu bilmeyen bir sürü futbolcu var. Bu Beşiktaş ve G.Saray’da da böyle.
Milli Takım rahat olmalı
* Milli Takım Danimarka mesaisine başladı. Bu maç öncesi bizim için dezavantajlar neler?
Avantajımız kendi sahamızda oynayacak olmamız, seyircimizin takımı sonuna kadar desteklemesi. Dezavantaj ise bu durumda olmamız. Yani her şeyin son maçlara sıkışması. Bu da etkiler takımı, mutlaka kazanmak için sinir içinde çıkacaklar sahaya. Oysa, futbolcu sahaya çıkarken rahat olmalı.
Şimdi siz bizim takımın sahaya rahat çıkabileceğini söyleyebilir misiniz? Sadece futbolcu değil, seyirci de stresli olacak. Gerilimi yüksek bir maç bizi bekliyor. Bu sadece bizim açımızdan böyle, Danimarka rahat. Tabii o da kazanıp garantiye almak istiyor, ama bizim üstümüzdeki baskı onda yok. Güçlü bir rakiple oynayacağız, burada şansın da bize biraz yardım etmesi lazım.
Aslında burada artık bence önemli olan Almanya’ya gidip gitmemek değil, futbolumuzu ortaya koyup ilerisi için ne yapacağımız. Sorun burada.
Terbiye bitti...
* BJK İnönü Stadı’nda yaşanan olaylara baktığımızda geçen seneki tablo yeniden gündeme gelecek mi?
Bir taraftarın sinirlenip sahaya atlamasıyla, Beşiktaş aynı olayları yaşamaz. Ona müsaade etmezler. Ama önceki günkü gibi aradan biri çıkıp atlayabilir. Burası Türkiye, insanlar daha o centilmenliğe ve olgunluğa erişmiş değil.
Şimdi o adam sahaya atladığında ne yapacak? Hakemi mi, futbolcuyu mu protesto edecek? Beşiktaş protesto edilecek kadar kötü de oynamadı. Burada sorun, Beşiktaşlı futbolcu Okan Buruk ile Diyarbakırspor Yardımcı Antrenörü Sedat Karabük’ün kavgası. Böyle bir şey olabilir mi, iki profesyonel adam kavga ediyor.
Ne antrenörün bir futbolcuya tecavüze ne de futbolcunun rakip antrenöre tecavüze hakkı var. Tuhaf olduk. Centilmenlik kalktı, terbiye bitti.
Gol atacaksın diye kanun mu var?
* Beşiktaş ve Galatasaray’ın puan kayıplarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bunda teknik adamların rolü nedir?
Takımlar puan kazanacaklar da kaybedecekler de. Aslında 3 takım da Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor güzel oynadı. Üçü de gol pozisyonlarına girdiler, çoğunu değerlendiremediler.
Atacaksın diye kanun mu var? Topa yanlış vurursun, ıskalarsın. Olur böyle şeyler ve beraberlikler.
Taraftar şunu mu bekliyor? İstanbul’a gelecek Diyarbakır takımını, 5 tane atıp göndereceksin. Yok böyle bir şey. Diyarbakır da para kazandığı için canını dişine takıyor. Artık bu kadar ucuz değil galibiyet. Bütün takımlar federasyondan aldıkları parayı artırmak için 3 puan almaya, en azından yenilmemeye oynuyor. Federasyon fevkalade bir iş yapmış ve çekişmeli maçlar oluyor. Bravo.