F.Bahçe antrenörü futbolu okuyan bir adam olsa, 20. dakikadan sonra farkın açılacağını hesaplamalı. Anelka’yı oyuna sokup, farkı artırabilirdi. Bir hoca Anelka’yı yanında oturtuyorsa, ben ona antrenör demem.
* Fenerbahçe’nin Galatasaray karşısında elde ettiği farklı galibiyetin sırrı nedir?
Futbolcuların özverisi ve kenetlenmesi. Kazanmak için çok koşmak, yardım etmek gerekirdi. Golü erken bulmaları önemliydi. Ama golden önce 3 tane pozisyon verdiler. Hakan, Necati, Ayhan bunları kaçırdı. Müthiş bir destek ile futbol oynadılar. En önemlisi futbolunu rakibine kabul ettirdi.
Takım doğru mu çıktı derseniz, tabi ki hayır. Ama her futbolcu görevini yerine getirdi. Uzun zamandır oynamayan Selçuk’u oynatıyorsun. Devamlı pozisyon hatası yapan Servet oynuyor. Oyun şablonunda orta saha oyuncusu olarak alınan Appiah sağda geçen yılki Serhat gibi görev yapıyor. Ve başarılı oluyor. Alex çok hareketliydi. Nobre’nin olağanüstü çalışkanlığı vardı.
F.Bahçe’yi başarıya götüren bir başka neden de erken gelen gollerdi. Eğer antrenör futbolu okuyan bir adam olsa, 20. dakikadan sonra farkın açılacağını hesaplamalı. Anelka’yı oyuna sokup, farkı artırabilirdi. Bir hoca Anelka’yı yanında oturtuyorsa, ben ona antrenör demem. Sana kazanmak için golcü adam lazım, sen yanında oturtuyorsun. Hem de Türkiye’nin en değerli oyuncusu. Böyle bir rezalet olamaz. Eğer Nobre sakatlanmasa Anelka’nın farkında bile değil. Böyle bir komedi olabilir mi.
Büyüleyen şovlar
Fenerbahçe Başkanı’nın "Anelka’yı gördünüz mü, 15 dakikada neler yaptı?" lafı var. Gitsin onu antrenörüne söylesin. Büyük fedakarlık ile bu adamı getirdiniz. Hepinizi kutluyorum, ama bunu antrenör değerlendiremiyor. Takımda herkes iyi oynadı. 12. dakikaya kadar zorlanan ve dan-dun top oynayan takım Appiah ve Luciano ile rahatladı. Goller geldikçe yetenekler ortaya çıktı. Luciano’nun attığı golde Alex’in Tuncay’a hazırladığı pozisyon önemliydi. Bütün gollerin hazırlanışı harikaydı. Anelka ile başlayan atakta, Aurelio ve Alex’in pas alış verişi, hücuma çıkışı görülmeye değerdi. Seyirciyi büyüleyen şovlar yapıldı.
Orta saha güçlü olmalı
* Trabzonspor karşısında Selçuk’lu orta saha mı oynamalı?
Christoph Daum’a bir şey söylemenin manası yok. Kendi kafasına göre takım yapıyor, "Benim şablonum budur. Kimseyi tanımam. Bildiğimi yaparım" diyor. Trabzon’da orta sahanın güçlü olması gerekiyor. Appiah son maçında sağ tarafta mükemmel oynadı. Selçuk da uzun bir aradan sonra forma giymesine karşın Aurelio’ya yardım etti.
Tamam Selçuk ayağını iyi kullanıyor, ama Appiah ve Aurelio’nun kalitesinde değil. Yine de vazifesini yaptı. 8 aydır top oynamıyor ve bu maça çıkıp elinden geleni yapıyor. Servet de görevini yaptı. Bu maçta daha çok Hakan Şükür ile oynadı. Daha doğrusu fazla yorulmadı. Hakan o kadar tutukdu ki, Servet’e hata yaptırmadı. Sık sık ileri çıktı. Duran toplarda Luciano ile birlikte takımın hava hakimiyeti kurmasını sağladı.
Trabzon’da zor sınav
* Trabzonspor istikrarsız sonuçlar alıyor. Rize’de şov yapan Gökdeniz ile Fatih, Fenerbahçe karşısında ne yapar?
Trabzonspor, Rizespor karşısında iyi futbol oynadı ve güzel goller attı. Gökdeniz ile Fatih ikilisi ne kadar tehlikeli olduğunu gösterdi. Onları rahat bırakırsan, etkili olurlar. 3’er golle büyük moral buldular. Trabzonspor, F.Bahçe’ye karşı iyi motive oluyor. Sanki F.Bahçe’yi düşman gibi görüyorlar. Avni Aker’de normal bir maç oynanmıyor.
Zor maç olacak. F.Bahçe için çok önemli bir sınav. Trabzon için de prestij maçı. Antrenör gidecek mi, kalacak mı belli değil. Hala hoca işini çözmüş değiller. Futbolcular üzerinde bu tip durumlar büyük etki yapar. Trabzon çıkacak F.Bahçe’yi yenmeye çalışacak. Bunun başka yolu yok. Zaten olması gereken de bu.
Erik Gerets yanlış yaptı
* Galatasaray ilk golü atsaydı maçı kazanabilir miydi? Gerets hatalı taktikle mi oynadı?
Gerets’in oyun şablonu bu. Çok fazla değişiklik yapmıyor. Böylesine önemli maçta iki genç oyuncuyu sahaya sürmesi doğru değil. Bir hafta evvel Ergün iyi oynamış, üstelik büyük maç tecrübesine sahip. Bu maçta Ergün’ü oynatmak gerekiyor. Ne zaman topu tutacağını, ne zaman geriye vereceğini, ne zaman hücuma sokacağını biliyor. Gençler ile bu maça çıkmak risk olurdu, nihayet de oldu. Daha çok koşsunlar, mücadele etsinler diye gençleri sahaya sürdü, ama istediğini alamadı. Hasan Şaş, Ayhan ve Saidou çabuk top çıkarıyorlar. Ama bu maçta etkili olamadılar. İlk 5 dakikada 3 pozisyon bulan G.Saray 85 dakika ortada yok. Kazanmak için mücadele etmek lazım.
Bu maçlarda taktik filan olmaz. Standart şeyler vardır. Oyuncuların becerisi, iyi niyeti ve mücadelesi ortaya çıkar. Golü de bulmak önemli. G.Saray daha maçın başında topu Hakan’a doğru şişirmeye başlıyor. Böyle bir oyun tarzı var mı?
G.Saray bundan sonra 3 maçını kazanmaya bakacak. Farklı yenilgi nasıl etkileyecek bilinmez. Bunu toparlamak antrenöre ve idarecilere düşer. Büyük takımlar çabuk toparlanan takımlardır. G.Saray şampiyonluğu son haftaya kadar bırakmayacak. Böyle farklı yenilgi tabii ki futbolcuları üzecek. Bu da doğaldır. Ama yarışı sürdürmek için kazanmak zorundalar.
Hedef olmayınca heyecan da yok
* Beşiktaş ligi bırakmış gözüküyor. Kupa finaline kadar nasıl hazırlanır?
Beşiktaş ligde kötü sonuçlar alıyor. Türkiye Kupası’nda F.Bahçe ile final oynayacak. F.Bahçe’ye yenilse bile Türkiye’yi UEFA Kupası’nda temsil etme hakkını elde etmiş durumda. Bu saatten sonra Beşiktaş için iyi oynadı, kötü oynadı yorumu yapmak doğru değil. Hedef olmadı mı, heyecan da olmuyor. Artık önümüzdeki seneye bakacaksın. Yeni bir kadro ve yeni bir hedef için yapılanacaksın. Futbolcuları, camiayı rencide etmenin anlamı yok. Bakıyorsun, antrenör de hata yapıyor. Bu takımın temel direkt oyuncularından birisi Koray. Sen Koray gibi bir oyuncuyu yedeğe çekersen, kaybedersin. Futbolcular duygusaldır. Böyle şeylerden rahatsız oluyor. Kulübede oturmak onları olumsuz etkiler. Derbiler hiçbir zaman belli olmaz. Kupa maçı kıran kırana geçecek. Beşiktaş her şeyini ortaya koyacak. Nerede oynanacağı henüz belli değil. Ama Beşiktaş, Fenerbahçe’ye karşı iyi motive oluyor. Güzel bir maç olacaktır.
İki takım da kupayı almak için varını yoğunu ortaya koyacak.