Paylaş
Hergün pek çok insandan mutsuzum, sorunlarım tekrar ediyor, yaşamımda bir şeyler değişmiyor gibi e-posta ve mesajlar alıyorum.
Tabi bunun yanında mucizeler yaşayan, yaşamı değişen ve sevinç çığlıkları atan insanlar da bana yazıyor.
Bugün aslında büyük grupların, şirketlerin veya bir işin başlarındaki insanların eğer başarılı olamıyor ve kazanamıyorlarsa, egolarını yenerek koltuklarını başka birilerine bırakmaları ile ilgili yazacaktım. Pek çok kurumun problemi çoğu zaman bu konudan kaynaklanabiliyor.
Bir insan o konuma geldi diye sürekli başarılı olacak diye bir kural yok. Ve o insanın o konumda başarılı olamamasının nedeni dış etkenler değil her zaman kendi enerjisidir. Geri kalan ise bahaneler zincirinden başka bir şey değildir.
Daha sonra bu konuyu yazacağım ama ilk önce size önemli bir şey anlatmak istiyorum.
Ben kendi deneyimlerimden ve çocukluğumdan bu yana, içinde olduğum alandan ve kendi şifalanma sürecimden dolayı çok mucizeler gördüm.
Lakin şöyle bir gerçek var, insanlar sihirli bir değnek onlara dokunsun, onların içlerinde, kafalarında, sözlerinde bir şey değişmesin ama onların istedikleri olsun istiyorlar. Malesef öyle bir şey yok.
Çok sayıda insan mucizeler yaşıyor. Demek ki onlar hakketmişler ve o mucizeyi yaşıyorlar. Hayatın içinde bazı şeylerin de hakediş olduğuna inanıyorum. Bizler bir insana bakıyoruz, ışık saçıyor, güzel bir kadın yada yakışıklı bir adam veya tatlı bir genç olabiliyor. Lakin onun 14 nesillik ailesinde neler olduğunu, kimin kimi öldürdüğü veya hakkını yediğini ve o kişinin ailesine karşı duyduğu sevgi aidiyet duygusundan dolayı neyi çözmeye, neyin fedakarlığını yapmaya çalıştığını bilemeyebiliyoruz.
Tabi kimse kurban değil. İnsanların astroloji haritasına bakıyorsun, çok iyi durumda ama düşünce sistemi ve kolektif bilinçten dolayı negatif otomatikman hayatı da negatif. Başka bir insana bakıyorsun annesi veya babası ile sorunu var. Devamlı iş hayatında, sosyal hayatında öfkelenecek, kavga edecek, öfkesini yansıtacak birilerini buluyor. Mutlaka o öfkeyi yaşıyor olmalı. Tabi bu insanların düzenli olarak psikoterapi, psikodinamik çalışmalar, aile dizimi, homeopati kullanmak gibi bazı çalışmalara yönelmeleri lazım.
Lakin bunları yapsalar bile, hala mutsuz olan insanlar tanıyorum. Benim kendi hayatımda gördüğüm bir şey varsa, o da sözcüklerinizi, düşüncenizi, hayallerinizi değiştirmeniz gerektiği. Ama sevgiye, pozitif cümlelere yönelmenin kimseye zararı olmaz.
Tabi şimdi bu anlattığım işin bir yönü... Bir başka ve çok önemli diğer bir yönü ise hayatınızı nasıl değiştireceğiniz?
Hayatınızı değiştirmek mi istiyorsunuz? O zaman sabırlı, kararlı, azimli, isteğinizde net, sonsuz olasılıklara açık, yargısız ve sevgide olacaksınız...
Ben yıllardır azimle kendi üstümde çalışıyorum. Ve hala da çalışıyorum. Devamlı içsel, dışsal çalışmalar yapıyorum. Olmuyor demekle kendinizi mutsuzluğa bırakmanız kadar kolay ve acı bir şey yok.
Tabi şunu önemle söylemek istiyorum ki siz sadece kendinizi ve kendi hayatınızı değiştirebilirsiniz. Başkalarını manipule etmeye çalışmayın. Bazı bayanlar bana yazıyor; Bir adamı seviyorum, o da beni sevsin istiyorum. Buradan o bayanlara sesleniyorum. Dünya’da adam mı yok? Dünya’da 7 milyar insan var, kime ne yetmiyor? Bilincinizi değiştirin yoksa mutsuzluktan kurtulamazsınız.
Tabi bu tarz bir mesaj veya e-posta aldığım zaman benim “Düşle İnan Yaşa” kitabımı okuyun diyorum. Çünkü uzun uzun bu konuyu orada anlatıyorum ve hatta hayatınıza hayat arkadaşınızı nasıl çekeceğinizi de anlatıyorum.
Bana bu tarz sorular soran, hayatımda mutsuzum, bana yardım edin diyen insanlara bir cevap vermek istiyorum; Ben kendi adıma şu ana kadar kendi tecrübelerimden, eğitimlerimden, yaşadığım mucizelerden, başkalarının yaşadıkları mucizelerden, dünya çapındaki hocaların desteklerinden ve eğitimlerimden aldığım her şeyi harmanlayarak kendi fayda elde ettiğim şekilde sizlerle paylaşıyorum. 3 tane kitap yazdım. Bunlardan her birisi çok özel kitaplar ve tamamen uygulamalarla, içlerinde gerçek örneklerle anlatılan, bir çok insanın şu ana kadar hayatlarında mucizeler yaşatan kitaplar olmaya devam ediyorlar. Sonra tamamen ücretsiz bilgileri You Tube kanalımda sizlerle paylaşıyorum.
Lütfen alın, kabul edin, özümseyin, daimi olarak uygulayın. Sadece okumak değil uygulamanız da lazım. “Şifanın Eli” kitabımda özellikle insanların bu şifa konularından nasıl fayda elde edeceklerini uzun uzun anlatıyorum. “Düşle İnan Yaşa” kitabımda insanların farkındalıklarının değişeceği ve hayatlarında somut net bir şekilde değişim yaşayacakları teknikleri anlatıyorum. Lakin bunları uygulamanız lazım. Uyguladıkça ne demek istediğimi daha fazla anlayacaksınız.
Kendi hayatınızda mutlu olmak istiyorsanız her gün ağzınızdan çıkan her bir söze dikkat edeceksiniz.
Evinizdeki, çevrenizdeki eşyaların sizin üstünüzdeki etkilerinin farkına varacaksınız. Hangi renkler, hangi taşlar sizi nasıl etkiliyor? Bunlara bakacaksınız.
Rüyalarınızı yazacak ve rüyalarınızın üstünde çalışacaksınız. İçsel bir yolculuk yapacak ve kendi içinizde değişim yaratacaksınız. Aynanın karşına geçecek, kendinizle konuşacak, olumlamalarınızı yapacak, negatif cümleleri devamlı iptal edecek ve hayatınızın istediğiniz gibi olması için gerekli yazıyı yazarak ses kaydı yapıp dinleyeceksiniz. Ev detoksu, insan detoksu, zihinsel ve ruhsal detoks yapacaksınız. Ve yapacağınız daha çok şey var.
sadece e-posta hesabınız ile üye olabileceğiniz You tube kanalımda her Cuma günü sizler için yeni videolar yayınlıyorum. Orada bir çok uygulamalı video var. Seyredip hergün benimle meditasyon yapabilirsiniz. Ben özellikle evden çıkamayan insanları düşünerek onlara yönelik te medtiasyonlar ve çalışmalar yaptım. Bu önümüzdeki dönem özellikle ilişkilerle ilgili de uygulamalı 5 video geliyor... Ve sizler için hazırlamaya devam ediyoruz.
Bu dönem yeni kitabımı yazıyorum. O yüzden her gün kısa bir süre sosyal medyaya giriyorum. Bir tür üretme ve yenilenme dönemindeyim. Ekim’den itibaren sizlerle yeniliklerle olmak üzere de hazırlanıyorum...
Tabi haftada 3 gün Hürriyet’te sizlerle olmaya devam ettiğimden dolayı çok mutluyum.
Yaşamın kendisi gerçekten sihirli ... Sihirli değnek olmayabilir ama siz kendi üstünüzde çalıştığınızda sözcüklerinizin ve düşüncelerinizin hatta hayallerinizin gücünü keşfettiğiniz zaman yaşamın sihirli olduğunu görecek ve yaşayacaksınız... Ben her gün görmeye devam ediyor ve her gün daha çok şaşırıyorum...
Yazmaya devam edeceğim...
Sevginin kaynağının gücü, seni evime ve yaşamıma davet ediyorum. Benim her an daimi olarak hayallerimin ötesinde mutluluk, neşe ve sevinç kahkahaları içinde olmamı sağla lütfen... Sana inanıyorum ve güveniyorum... Sevgide merkezlenmeye, sevgi ile yaşamaya niyet ediyorum...
Sizi seven bir Can...
Paylaş