İnsanların özgürlüğünü elinden alamazsınız!

Dün Türkiye’nin önde gelen ve en çok sevilen isimlerinden bir tanesi Esra Ceyhan ile sosyal medya hesabımızda canlı yayın yaparken de bu konuyu konuştuğumuz da yine anlattım.

Konuşmamız esnasında Esra Ceyhan, bu dönem havai fişeklerin atıldığını ve bunların kuşların ölmesine birçok türün zarar görmesine neden olduğundan bahsetti.

Ben de buradan bu konu ile ilgili yetkilerin desteğini ve herkesin hassasiyetini rica ediyorum.

*

Corona sürecinin en başından itibaren Sayın Cumhurbaşkanımız ‘Evdekal’ demesine rağmen...

Benim çok sevdiğim, saygı duyduğum, hayran olduğum beğendiğim ve çok zeki olduğunu düşündüğüm Hülya Avşar’ın yürüyüşe çıkacağına dair paylaşımı, arkasından Murat Boz’un hava güzel diyerek dışarı çıkacağını sonra da kendi sitesinin içinde çıktığını söylemesi, Serdar Ortaç’ın Saba Tümer’in kendisine birbirlerini öpmemeleri gerektiğini hatırlatması ile dünya kaos yaşadığı sırada ‘Böyle şeylere inanıyor musun?’ demesi beni gerçekten şoka uğrattı...

Kurumsal hayat üstüne standup yapan Kaan Sekban ‘ın bir paylaşımını takipçilerim bana yolladı.

Dönem dönem siyasi, muhalefet, dönem dönem komedi ya da standup yaptığı sahnelerden paylaşımlar yapan sosyal medya hesabından ‘Promosyon Beyinler’ diye videosunu seyredince şaşırdım.

Kendisine göre ‘Kargocular’ vurgusunu yaparak online alışverişe karşı çıkıyordu.  

Bunun üstüne birçok insan bana ‘Can bey o zaman internetten almayalım biz marketlere gidip alalım.’ Diye yazdılar.

Malum olduğumuz sürecin içinde 20 yaş altı ve 60 yaş üstü vatandaşlarımızın sokağa çıkması yasak hatta geçen cuma akşamı 48 saatliğine sokağa çıkma yasağı geldi.

Bunun üstüne sayısız insan sokağa alışverişe çıktı. Zaten çevremden duyduğum kadarı ile yasak gelene kadar pek çok insan hala sokaktan alışveriş yapamaya devam ediyordu. Sonuç olarak da hepimiz endişe ediyoruz.

Bu dönem sosyal medya fenomenlerinin ve ünlü isimlerin özellikle internetten alışverişe yönlendirmesi çok önemli... Çünkü 20 yaş altı ailesinden uzak okul için geldiği şehirde evinde yaşayan ya da 60 yaş üstü evinden çıkamayıp ihtiyaçlarını internetten alması gereken, ya da benim alt komşum Pucca gibi ufak çocuğunu bırakıp hiçbir yere gidemeyen bir sürü insan var.

Bunun yanında zaten kargo çalışanları ile bir temas olmuyor ve öncesinde ödenmiş paketi kapıya bırakıp gidiyorlar.

Ben ve bütün arkadaşlarım kapıyı yarım açıp gelen kişiden kargoyu kapının önüne bırakmasını rica edip, o gittikten sonra çamaşır suyu ile silip öyle içeri alıyoruz.

Değil internet ve kargo ile alışverişin durması tamamen artmalı hatta insanlar bütün ihtiyaçlarını almalı...

Çünkü zaten ekonomik olarak da insanların alışveriş yapması ekonomik sorunların olmamasına vesile olacak bir şey...

Eğer insanlar alışveriş yapmayı durdurur ise o kadar çalışanı olan şirketler ne kadar dayanabilir ki?

Bu şirketler çalışmayı bırakmadı ki... Bütün beyaz yakalar evlerinden bilgisayar başında çalışmaya devam ediyorlar.

Bu insanlar kuaföre gidemedikleri ama mecburen kamera açarak toplantı yapmak, belki yeni iş için iş görüşmesi yapmak, zaten evden çıkılamadığından dolayı psikolojik olarak zorlandıkları bu dönemde kendilerini iyi hissetmek için makyaj, her türlü bakım ürünü, saç boyası, parfüm, ruj, rimel, kadınsal ihtiyaçlar, saçını kesmek zorunda olan için saç kesme aletleri, saç boyamak için fırça vs. gibi ürünleri alabilmeliler...

Evinde çocuğu olan kişiler, çocuğuna kıyafet, çocuğu evde oyalamak zorunda olduğundan oyuncak, çeşitli bakım ürünlerini almak mecburiyetinde olabilir.

Zaten ‘Kargocular’ derken neden markette ki çalışanlar, dükkanlar da mecburen çalışıp kargocular gibi kapıya bırakıp gitmek yerine birebir muhattap olmak zorunda olan, şu dönem paraya ihtiyacı olduğundan ve insanlar gelmeye devam ettiğinden dolayı çalışan kasiyerler için ‘Kasiyerler’ demiyor hiç anlamadım.

En önemlisi zaten bilinçli insanlar evlerinden çıkmıyor ve internetten bol kitap alışverişi yapıyorlar.

Şu dönem puzzle ve çok şükür kitap satışları müthiş şekilde artmış durumda...

İnternetten alışverişine uyumlanmamış insanlarında sokağa çıkıp ihtiyaçlarını almak yerine internete yönelmeleri ile kargo şirketleri çok daha fazla çalışan alacak ve bu olumlu bir iş alanı yaratacaktır. Kargocular maske ve eldiven ile gelip kapıdan bırakıp gidiyorlar.

Çok sayıda büyük alışveriş kurumu bu dönem daha fazla çalışan alarak iş pozisyonlarını arttırdı.

Çin ve İtalya bu dönem internetten alışverişi destekledi ve kargolar çalışmaya devam ettiler..

Ruj alma... demek zaten çok saçma bir şey çünkü insanlar tek bir kişi ruj değil birçok alışverişlerini beraberinde istiyor.

Kargocular yoruluyor gibi gelen yorumlara ‘şu dönem polisimiz, doktorumuz, hemşirelerimiz, hastane çalışanları, evlerinde bir taraftan çocukları ile ilgilenip bir taraftan yemek yaparken aynı anda şirkete gitmiş gibi çalışmaya devam etmek zorunda olan beyaz yakalar yorulmuyor mu? Diye soruyorum!

Ve herkesi sadece kendilerini değil toplumu, genel kitleyi düşünmeye ve daha empatik olmaya davet ediyorum.

İnsanların sokağa çıkma, ailesine sarılma, dostu ile bir kahve içme, okuluna gitme, sahilde ve parkta yürüme gibi en temel özgürlük ihtiyaçlarını yapamazken kendilerini iyi hissetmesi için rujunu sürüp, parfümünü sıkmasına karışamazsınız.

İnsan  bazen gerçekten saçmalama adı altında komedi yapabilir ama şu zaman komedinin ne sonuçlar yaratacağı düşünülerek yapılmalı..

O kargolar sayesinde şu an iş yeri kapalı evinde çocuğuna ekmek vermesi gereken bir sürü kobi yani küçük işletmeci ekmek parasını kazanıyor.

Sokağa insanlar çıkıp alışveriş yapmaları ile neler olduğunu gördük.

İnternet alışverişine yönelen ihtiyaçlarını belirleyip bu dönemin farkında olarak alan bir toplum olsak üzüldüğümüz manzaraları seyretmeyiz...

Herkes internete yönelse zaten hemen ona göre işe alımlar ve tüm oluşumlar yapılır.

O yüzden ben yurdumu, vatanımı ve insanımı seven bir kişi olarak internet alışverişine yönelin... diyorum...

Dilerim herkesin zihninde, dilinde, gözünde ve kalbinde sevginin kaynağın gücü olsun...

Sizi seven bir Can...