Yağmur var ama şemsiye almayın

23 Nisan’da hava, Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu’da yağışlı.

Yağış yer yer Marmara, İç Anadolu ve Karadeniz’in batısında da görülecek ama bu yağışları pek etkili beklemiyoruz, belki de sabahtan öğlene kadar gelip geçebilir. Pazar günü ise açık hava programları için hiç fena görünmüyor.

Sıcaklıklar süratle arttı, aynı süratle de düşüyor. Hemen şunu da ekliyoruz; sıcaklıklar büyük değerlerde azalıyor, ancak artışın ardından gelen bir düşüş olduğu için 15-16 derecelerin pek altına gerilemiyor. Yağışlar aralıklarla kısa süreli sağanaklar şeklinde. Şimdi merak edilen ‘23 Nisan’da hava nasıl olacak?’. Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu yağışlı. Yağış yer yer Marmara, İç Anadolu ve Karadeniz’in batısında da görülecek ama bu yağışları pek etkili beklemiyoruz, belki de sabahtan öğlene kadar gelip geçebilir. Pazar günü ise açık hava programları için hiç fena görünmüyor.

Şöyle uzun vadeye baktığımızda, bu düşüşün ardından sıcaklık artıyor ve bu artışın üzerinden yakın bir gelecekte ne aşırı bir sıcak, ne de ciddi bir düşüş yönünde dalgalanma görünüyor.

*

Her ne kadar ara ara karşılaşsak da, bu nisanda beklenen, istenen yağışları göremedik. Kurak bir nisan geçiriyoruz. Çamurlu yağmurları yüzünden belki arabalar daha fazla yıkanacaktı, ev camları daha sık silinecekti ama bu yağışlar bize lazımdı. Bu yağmurların, yağış camiasında itibarı hayli yüksektir :), zira mineral değeri yüksek olan bu yağışlara Akdenizliler ‘Yılanlar için zehir, balıklar için inci, insanlar için şifadır’ derler.

Dönem itibarıyla güneyli hava akımları artık baskın. Önümüzdeki günlerde daha da kuvvetlenecek, hazirana doğru ilerlerken de artık Basra Körfezi’nden esen rüzgarlar Anadolu’yu adım adım kavurmaya başlayacak. Bu güneyli rüzgarlar Afrika ve Asya’dan tozu-toprağı alıp Türkiye’ye taşıyor. Bu toz-toprak yağmurla yere iniyor. Nisan yağmurları (çamurlu yağmurlar) toprak için doğal bir gübreleme, balıklar için besin kaynağı (çamur yağmurları ile denize aktarılan mineraller plankton üretimini artırıyor, planktonlar da balıkların besin kaynaklarının başını çekiyor), insanlar için temiz bir nefes ve saç-cilt güzelliği anlamına geliyor.

Kurak geçen bu nisanda bir yağışlı sistem daha bekliyoruz. Gelin şemsiyeleri bırakın bir kenara, bu yağmur altında öyle yürüyün; yüksek mineralli nisan yağmurundan bir nebze de olsa faydalanın. Ama hemen şunu da ekliyoruz, aslında güneyli hava akımları mayıs sonlarında iyice kuvvetlenecek, hem Afrika, hem Lübnan çevreleri, hem de Arap Yarımadası üzerinden tozu-toprağı daha fazla taşıyacak. Bu kesimlerden bazen bulaşıcı hastalıklara neden olan birtakım bakteriler de bu doğal havayolu ile gelebiliyor. Bu sebeple yağmuru ilk gördüğünüz anda kendinizi atın yağmurun altına, zira mayıs-haziranda bakteri riski sebebi ile biraz tehlikeli olabilir.

*

Yazım bitmeden okunmasını sevmem. Ama sağolsun pek muhterem Mesut Alarçin Bey, yazılarımı yazarken hem omzum üzerinden okumaya çalışır, hem de öğrenmek istediği konuları yazmam doğrultusunda direktiflerde bulunur. Mesut Alarçin Bey’in bu haftaki merak ettiği ve yazmamı istediği konu Kurbağa Yağmuru. Şaka bir yana Kurbağa Yağmuru yaşanmış bir olay, 1960’larda Adana’da gerçekleşti. Ama Mesut Bey sizi biraz merakta bırakacağım; çünkü bana ayrılan sayfanın sonuna geldim, bu konudan haftaya kısaca bahsedeceğim.
Yazarın Tüm Yazıları