Lodos, bugün batı bölgelerde fırtına şeklinde esecek ve sıcaklıkları artıracak, sağanak yağışları Türkiye’ye taşıyacak.
Marmara, Ege, Akdeniz ve İç Anadolu’nun batısında altyapı sorunu olan bölgeler ile bodrum katlarda yaşayanlara dikkat diyoruz!
Dikkat, dikkat, dikkat!!! Birçok olumsuz etkileri ile gözü yaşlı lodos geliyor. Bugün batı bölgelerde fırtına şeklinde esecek ve sıcaklıkları artıracak, sağanak yağışları Türkiye’ye taşıyacak. Burada iki sıkıntı söz konusu; birincisi, lodos soba zehirlenmelerine neden olabilir, ikincisi ise batı bölgelerde güçlü sağanakların üzerine lodosla eriyen kar sularının eklenmesi su baskınlarına yol açabilir. Marmara, Ege, Akdeniz ve İç Anadolu’nun batısında altyapı sorunu olan bölgeler ile bodrum katlarda yaşayanlara dikkat diyoruz!
*
Geçen sonbaharda, ekim kasım gibi yazılarımda; "Bu kış Sibirya etkisinde geçecek ve havaların ılık gitmesine aldanmayın batı bölgelerin kışı ocak sonu başlar" diye bahsediyordum. Ocağın ikinci yarısında başladı soğuklar ve ardı arkası kesilmiyor. İşte bir soğuk daha geliyor. Öğrenciler bu duruma sevinse de "Yeteeeeeer" diyenlerin olduğunu tahmin ediyorum, ama boşa; bu konuda benim de elimden bir şey gelmiyor, biz meteorologları doktorlardan ayıran en önemli özellik, bizde teşhis var ama tedavi yok maalesef. Son iki soğuk hava sistemi pazar, pazartesi günleri gelmişti, bu sefer de benzer şekilde. Yine gözünüz kulağınız cuma günkü hava durumu bültenlerinde olsun, zira biliyorsunuz size yazılarımı gözlerinizin önüne gelmeden iki gün önce yazıyorum, değişim olabilir. Ama şu anki tabloda cumartesi yeni bir soğuğun geleceği, pazar günü güçlenip yağışları Marmara, Ege, İç Anadolu ve Karadeniz’de kara çevireceği görünüyor. Bu sistemin ömrü 2-3 gün, ardından etkisini yitiriyor. Eğer değişim olursa zaten ayrıntılarını hava durumu bültenlerimizde izlersiniz deyip soğuk haberi (öğrenciler için sıcak olabilir, bu onların derdi, ben karda tatil yapamıyorum ya o bakımdan...) geride bırakıyorum.
Biz millet olarak her şeye isim veriyoruz, sıfatlandırıyoruz ve bunu çok seviyoruz. Benim alanımla ilgili olarak örnekler; kavuran sıcaklar, öldüren çöl sıcakları, Sibirya soğukları, Basra sıcakları gibi. Durum bu şekilde olunca soğuk hava Sibirya’dan geliyor dediğimiz anda SİBİRYA SOĞUKLARI damgası basılıyor. Tabii ağız dolduran koskoca "Sibirya Soğukları" bir afet değil de klasik bir kış tablosu oluşturunca da "Nasıl Sibirya soğukları bunlar?" sorusu telaffuz edilmeye başlıyor. Öncelikle şunu söyleyeyim; Sibirya Soğukları adına sahip spesifik bir soğuk hava yok. Yani Ticaret Rüzgarları, Musonlar, El Nino, La Nina gibi bir adı olan bir rüzgar ya da sistem hareketi değil. Sibirya Soğukları adını Sibirya’dan geldiği için yakıştırıyoruz, yoksa kendilerinin bundan haberi yok :). Yani bu kış, kuvvetli ya da zayıf hangi soğuk hava sistemi gelirse gelsin hepsinin adı Sibirya Soğukları...
Karı ne kadar sevsek de fazlası olunca "üf püf" demeye başlıyoruz. Ama aslında bu kışı ucuz atlatıyoruz desek yeri. Zira bu kış, normalden çok daha sert hava sistemleri Sibirya’da oluşuyor. Bu sert soğuk sistemler güneye doğru iniyor ve bu soğukların merkezi Türkiye’ye çok yaklaşıyor ama neyse ki biz bu sistemlerin ancak kıyısından köşesinden etkileniyoruz. Kıyısından köşesinden etkilenirken kar, tipi, buz, çığ, fırtınalar gibi çoğu zaman hayatı durduran hava koşulları ile boğuşurken gelin sistemin merkezindeki soğukları siz düşünün. Merkezi diyorum ama çok uzağımızda değil, hemen kuzeyimizde, Ukrayna’da son 3 hafta içinde 750’nin üzerinde insan bu soğuklar sebebiyle yaşamını yitirdi. Tek cümle ile neden ucuz atlatıyoruz dediğimi anlıyorsunuz değil mi?