Anneler Günü bulutlu

Haftasonuna girişte hava gayet iyi. Anneler Günü’nde bulutlar biraz artabilir. Batı Akdeniz, İç Ege, İç Anadolu’nun batısı ile Doğu Anadolu’da yer yer yağış ihtimali var ancak bu yağışlar pek kuvvetli değil.

Ciddi su sıkıntısı yaşanan ülkemizde herkesin isteği yağışın olması yönündeydi, ama bu sefer de gri gökyüzünden başımızı kaldıramaz olduk. Ama artık hava açtı, sıcaklıklar arttı, bu haftasonuna girişte hava gayet iyi. Anneler Günü’nde bulutlar biraz artabilir. Batı Akdeniz, İç Ege, İç Anadolu’nun batısı ile Doğu Anadolu’da yer yer yağış ihtimali var ancak bu yağışlar pek kuvvetli değil. Şimdiden tüm anne ve adaylarının gününü kutluyorum.

*

Birçok kişi yaz yaklaşınca meteorologların işi rahatladı sanır. Tersine bu dönemlerde zorda kalırız. Lokal yağışlar bizi adeta yalancı çıkarmaya çalışıyor ama durum aslında o şekilde değil. Kıştan çıkıp yaz tipi yağışların etkisine girdik. Kışın tahmin yapmak aslında daha kolaydır. Bir cephe sistemi vardır ve o cephe sisteminin hareketi ile yağış ilerler. Düzenli bir hareket olduğu için yağışın hareketini, etki alanını kestirmek daha kolaydır. Hatırlarsınız ilkokulda yağış tiplerinden bahsedilirdi, cephesel, orografik ve konvektif yağışlar. İşte yaza ilerlerken cephesel yağışlar kesiliyor, konvektif yağışlar başlıyor. Şehrin bir semtinde bu sistemler ile oluşan yağışlar gözlenirken, hemen yakınında başka bir semtte günlük güneşlik bir hava olabiliyor. İşte meteorologları yalancı çıkarmaya çalışan bu konvektif yağışlar. Yağış ihbarı verildiğinde bulunduğunuz semtte olmasa da bir başka semtte yağıyor olabilir. Neyse aslında burada anlatmak istediğim şey başka, aslında bu tür yağışlara dikkat etmek gerekiyor. Çünkü iki büyük tehlikesi var. Birincisi konvektif yağışların uzun sürelileri su baskınları, hatta sel oluşturabiliyor, ikincisi ise yaz aylarında yıldırımlarla beraber gelmeleri. Önümüz yaz ve yıldırım riski söz konusu. Biz millet olarak olaylar olup bittikten sonra kritiğini yaparız, bu sefer yıldırımlar başlamadan alınacak önlemleri hatırlatayım istedim. Yıldırımın gücünü tanımlamak zor, eğer enerjisini depolayabilecek olsaydık, belki birçok sektörün yıllık enerji ihtiyacı karşılanabilirdi. Yıldırım ve şimşeğin gücünü anlatmak için sizi rakamlara boğmayacağım. Çok basit iki örnek; birincisi ışık hızının yaklaşık yarısı hızında hareket eden orta güçteki bir şimşek çakışı ile 100 watt’lık bir ampulü aralıksız 3 ay yakabilirsiniz; ikincisi şimşek çakışında şimşek kanalının sıcaklığı yaklaşık 28000 dereceye çıkabiliyor. Depolanabilseydi, fosil yakıtlara bu kadar ihtiyaç duyar mıydık, dolayısı ile küresel ısınmadan eser kalır mıydı? Olsun, biz insanoğlu, sonumuzu getirmek için başka çareler kesin bulurduk, neyse. Şimdi bakalım ne yapmamız gerekiyor? Bildiğiniz temel önlem, etrafınızda şimşekler çakıyorsa yükseltilerden uzak durulacak, bilhassa tek ağaçlardan. Elde, kesinlikle sivri uçlu bir şey, boru, kürek, gitar vb. bulundurulmamalı. Özellikle metal eşyalardan uzak durulmalı. Açık bir arazidesiniz, cildiniz sızlıyor ve tüyleriniz dikleşiyorsa yakın çevrenize yıldırım düşme ihtimali çok yüksek demek. Ve etrafta yükselti oluşturacak bir şey yoksa tek hedefsiniz demek. Bu durumda hemen yere çömelmelisiniz. Başınızı bacaklarınızın arasına alıp, hem yerle temasınızı, hem de kendi yüzeyinizi en aza indirmeniz gerekiyor. Ancak kesinlikle yapmamanız gereken şey yere yatmak. Bu durumda elektrik üzerinizden deşarj olmaya çalışacaktır. Bir Amerikan park görevlisini ömrü boyunca 7 kez yıldırım çarpmış, ama maalesef 6 tanesinden kurtulabilmiş. Bu numunelik bir örnek, herkes bu kadar şanslı olamayabilir, ya da şanssız. Siz siz olun iliklerinize kadar ıslanacak olsanız da aman ağaç altına sığınmayın...
Yazarın Tüm Yazıları