Vicdanlar sızlıyor mu?

HEP şunu söyledim: Bir hakem bazen bir takımın, bazen bir hocanın geleceğini belirler.

Haberin Devamı

Bu sezon Okan Buruk, Elazığ’da üst üste 5 mağlubiyetle ‘hocalık’ kariyerine başlamıştı. Bir mağlubiyet daha olsa takımıyla bağları kopacak ve kariyeri sekteye uğrayacaktı. Antalya’ya karşı belki de son maçına çıkıyor, oyun da istediği gibi gitmiyordu. Ama hakem Fırat Aydınus’un çok doğru bir kararıyla penaltı çalıyor, Antalya da 10 kişi kalıyordu. Sonuçta Elazığ maçı rahatça kazanıyordu. Böylesine kritik bir karar verilmese, Okan Hoca için bugün konuştuklarımızı konuşabilir miydik?
Geçelim İrfan Buz hocaya. Hayli emek vermiş. Almanya’da ilk diploması UEFA B lisansını hem de birincilikle Köln Spor Akademisi’nden almış. Yıllarca Almanya Futbol Federasyonu bünyesinde altyapılarda çalışırken, bazı ismi duyulmamış Alman kulüplerinde teknik adamlık yapmış. Hem Türk hem de Almanya’da çalışmış olması nedeniyle, Daum onu tercih etmiş; birlikte yolları Bursaspor’a düşmüş.

İRFAN BOZ’A ACIYORUM

Daum’un istifasıyla teknik adamlık koltuğa emanetçi olarak oturmuş. Sonrası malum; Abdullah Avcı, Elvir Balic derken,-hatta Balic ile prensipte anlaşıldı denirken- G.Saray ile oynanan kupa yarı finali ilk maçı ve deplasman da alınan iyi sonuçla belki de hayatboyu yakalamak istediği şansı, hem de şampiyon olmuş bir takımda yakaladı.
Ama Türkiye’de hoca olmak zor. Skor üretip sonuç alacaksınız. İstatistiklere bakıldığı zaman takımınızla göz dolduracaksınız. Ama o da ne? Kupada G.Saray ile yarı final 2. maçı oynuyor, maç 2-1 lehine iken olmayan penaltı ile gol yiyor. Takımın direnci düşüyor ve kupadan ağır bir yenilgi ile eleniyor. Gençlerbirliği deplasmanında da, içeride Trabzon ile oynadığı maçta da ikişer tane tartışılmayacak penaltıları verilmiyor. Erciyes deplasmanında ise oyun berabere iken atılan nizami gol, elle oynandı denilerek iptal ediliyor.
Hakem hataları Bursaspor’a kasıtlı yapılıyor demiyorum. Çünkü hakemlere ne kadar hata yapsalar da güveniyorum. Lakin İrfan Hoca’ya da acıyor ve üzülüyorum. Hayatboyu belki de bir kez yakaladığı teknik adamlık şansını yavaş yavaş kaybediyor. Nedeni mi? Türkiye’de bir maçta zirveye çıkarken, bir maçta teknik adamlık görevin son bulabiliyor. Ne oynanan oyuna ne yetiştireceğin oyuncuya ne de elindeki kadro kalitesine bakılıyor. Türkiye’de bakılan şey, öncelikle üç puan, sonrasında sezon sonunda sıralamada aldığın yer oluyor. Merak ediyorum, bir büyük takımımızın aleyhine yapılmış hatalardan sonra, Zekeriya Alp’in açıkladığı gibi hıçkıra hıçkıra ağlayan hakem olduğunu biliyoruz da, peki bir Anadolu takımı aleyhine hem de üst üste bu kadar hata yapıldıktan sonra ağlayan ya da hiç olmazsa vicdanı sızlayan hakem veya yönetici var mıdır?
Soma’da hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum. Başımız sağ olsun!

Yazarın Tüm Yazıları