Paylaş
Günah işleyenler bu kazanlarda cezalandırılıyormuş. Kazandan çıkaranları zebaniler kafasına vurarak geri sokuyormuş. Baş zebani bir bakmış diğer kazanlarda herkes çıkmaya çalışıyor ama Türkiye’nin kazanından kimse kafasını bile çıkarmıyor. Baş zebani, zebanilerden birini çağırmış ve sormuş: “Niçin Türkiye’nin kazanından kimse çıkmıyor? Yoksa orada günahkar yok mu?” Zebani: “Olmaz mı? Ama çıkmaya çalışanı alttakiler geri çekiyor!”
Fıkraya esasında içimizin yanması gerekirken biz gülüyoruz. Geçen hafta Galatasaray camiasına “Neden Türk değil?” diye yazdığım yazıya karşılık, az sayıda olumlu fakat çok sayıda olumsuz tepki aldım. Efendim Hikmet Karaman Galatasaray’ın başına gelir miymiş, bu zamana kadar ne başarısı varmış, ne yapmış diye. Türksen durum bu maalesef. Bu zihniyet Ersun Yanal’ı da hazmedememişti. Ersun Yanal Fenerbahçe ile anlaştıktan sonra otoritelerden bazıları Fenerbahçe’nin başarılı olamayacağı görüşündeydi. Hatta ilk yarıyı lider bitirdiğinde bile ikinci yarı Ersun Hoca’nın takımları düşüşe geçer denilmişti. İlk yarıyı 8 puan farkla bir yabancı teknik adam Fenerbahçe’nin başında lider bitirseydi, bu otoriteler tarafından methiyeler dizilmez miydi? Ünal Aysal’ın her türlü tepkiye rağmen Hikmet Karaman ile en azından görüşmesi bile bu ortamda olumlu bir adımdır. Yukarıdaki fıkrayı neden yazdığımı şimdi anladınız değil mi?
‘ŞÜKÜR ALLAH’ DİYORUM
Bahreynli hakem Nawaf Shukralla’yı Portekiz–Gana maçında görünce, bizim hakemlere “Şükür Allah” dedim. FIFA artık şunu gözetmeli, kıta mı önemli yoksa hakem mi? Macar Viktor Kassai gibi bir hakem çağrılmıyor ama hem Shukralla hem de Yuichi Nishimura gibi sıradan hakemler kıta kontenjanından çağrılıyor. Dünyanın güya en iyi hakemleri Brezilya’da. Ama önemli hakem hataları var. Bir de Pierluigi Collina, Kim Milton Nielsen, Urs Meier, Anders Frisk gibi özelliği olan hakem sayısı oldukça az. Cüneyt Çakır’ın Brezilya–Meksika’dan sonra, iki takımın da 2. tur ihtimali bulunan Cezayir–Rusya maçını da başarıyla yönetmesiyle daha üst turlarda maç yöneteceği kanımca kesinleşti. Bu arada Capello da maçtan sonra “Hakemler hakkında konuşmak istemiyorum ama...” diye başlayan bizim ligimizin klasiği olan sözcüklerle Cüneyt’i eleştirmiş, penaltılarının verilmediğini söylemiş. Penaltı varsa o da Cezayirli Slimani’nin şortundan çekilmesiydi. Çakır finali yönetir mi o biraz zor. Çünkü 1990’dan beri FIFA, UEFA’dan bir hakemi finale veriyorsa bir sonrakine başka kıtadan birine vermiş. 2010 finalini İngiliz Howard Webb, yönettiğinden Çakır’ın final şansı düşük ama yine de ümitliyim...
Paylaş