Paylaş
Gaziantep son 3 maçını kazanmış... Düşme hattından elini ayağını neredeyse çekmiş... İki takımın da puan kaybetme lüksü var. Ama Gaziantepspor’u tanıyamadım. O mücadelesi üst düzey takım gitmiş, yerine sanki başka bir takım gelmiş. Yenseler puanlarını 38 yapacaklar, hedefleri UEFA Avrupa Ligi olacak.
Fenerbahçe öyle mi? Kalecisinden tutun da forvet hattına kadar herkes şampiyonluğa inanmış. Mücadele var. Takımdaşlık var. Ciddiyet var. En önemlisi çok iyi forvetleri var. Gerçi, Binya ile Stankevicius’a ayrı paragraf açmak lazım... Ama kötü oynayan defansa karşı özellikle Emenike’nin hem güçlü oluşu hem de bireysel yetenekleri maçı Fenerbahçe’nin rahat kazanamsını sağladı.
SOW’U DA KAZANDILAR
YANAL’ı kutlamak gerek... Hem takımı iyi motive etti. Hem de geçen haftaki kötü oyununa rağmen Sow’u kazandı. Sow da attığı golden sonra teşekkürün en güzelini sevincini hocasıyla paylaşarak etti. Hakem Halis Özkahya, rahat bir maç yönetti. Fenerbahçe’nin son 5 maçından sonra hakem için bir şeyler yazacaktım ki, Binya’ya o kart çıktı... Halis, orada hatalıydı. Yine de bu maçta hakemin fazla konuşulacağı bir pozisyon yoktu.
Yalnız şu soruyu sormak lazım. 32’de Caner’in Mustafa’ya kolla müdahalesine penaltı vermiyorsan, aynı maçta Binya’nın Webo’ya yaptığı harekete neden faul çalıyorsun? İki hareket de aynı değil mi? Halis, Uilenberg sana böyle mi öğretti?
KALE EMİN ELLERDE
VOLKAN’ın yokluğunda Mert kalesinde çok fazla pozisyon görmese de Mustafa’nın attığı iki güzel şuta aynı güzellikte kurtarışlarla cevap verdi. Kalenin emin ellerde olduğunu gösterdi. F.Bahçe, çok önemli sayılabilecek Gaziantep deplasmanını da rahat geçerek, şampiyonluk şansını perçinledi. Bitime 8 hafta kala, en yakın rakibiyle aradaki puan farkını 10’a (Trabzon maçından 3 puan gelirse) çıkarmak önemli bir başarı...
Paylaş