Paylaş
Bu dönemi rahat geçirmeniz ve çocuğunuzun ağız-diş sağlığını koruyabilmeniz için Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Pedodonti (Çocuk Diş Hekimliği) Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Rıza Alpöz’ün sizlere önerileri var.
Diş çürüğü insanlık tarihi kadar eski bir hastalıktır. Başlıca etkeni ‘Streptococcus mutans’ isimli bakteridir. Çocuk doğduğu zaman ağzında çürük yapıcı hiçbir bakteri bulunmaz. Ancak 6’ncı aydan itibaren bu bakteri diş sert dokuları üzerinde kolonize olmaya başlar. Ülkemizde 3-12 yaş grubunda çürük prevalansı yüzde 98 civarındadır. Hazır ve katkılı gıdalar, glukoz, fruktoz ya da mısır şurupları, nişasta bazlı şeker, boyalı şekerli ürünler, çocuklarımızın hem genel, hem de diş sağlığını tehdit eder.
ALTTAN GELENİ ETKİLER
Süt dişleri daimi dişlerin sağlıklı olarak oluşup sürmelerini sağlayan çok önemli rehberlerdir. Daimi dişlerin oluşumu ve çenelerin gelişimi esnasında hem fonksiyonu sağlarlar, hem de kalıcı dişlerin sürecekleri yolu oluştururlar. Çocuğun konuşması, beslenmesi ve alttan gelecek daimi dişlere yer tutması açısından çok önemlidirler. İltihaplı ya da çürümüş bir süt dişi, altında gelişen daimi dişin oluşumunu yavaşlatır veya bozar. Süt dişindeki harabiyetin durumuna göre bu çok hafif bir hasar olabileceği gibi, ileride daimi dişin tam fonksiyon görmesini engelleyecek ya da çürüğe dayanıksız hale gelmesine sebep olacak bir hasar da olabilir. Ön dişleri çürük nedeniyle tamamen harap olmuş bir çocukta estetik ve konuşma bozukluğunun yanında beslenme bozuklukları da ortaya çıkar.
BİBERON ÇÜRÜĞÜ NEDİR?
“Erken çocukluk çağı çürüğü” demektir. Sadece biberonla uzun süreli beslenmeyle değil, anne sütü ile 1 yıldan fazla beslenen çocuklarda da görülür. Nedeni, anne sütünde bulunan doğal bir şeker olan laktozdur. Eğer şekerli meyve suyu, ballı ya da şekerli süt gibi sıvıları biberonla gece yatarken çocuğumuza veriyorsak çürük riskimiz yüksek olur. Son yıllarda biberon çürüğünün görülme sıklığında ciddi bir artış gözlenmektedir. Bunun nedenleri arasında şekerli gıdaların çocuklarda çok sık tüketilen gıdaların başında olması ve diş fırçalama alışkanlığının hiç olmaması ya da az olmasıdır. “Süt dişidir nasıl olsa alttan yenileri gelir” düşüncesi tamamen yanlıştır.
NELER YAPMAMIZ GEREK?
* Çocuğunuzun süt dişleri çıkmaya başladığı günden itibaren yaklaşık 1-1.5 yaşlarına kadar her gün temiz bir gazlı bezle çocuğunuzun dişlerini silin. Flor içermeyen çocuk diş macunları ile günde 2 kez uygun bir fırçayla fırçalayın.
* Emziği bal, reçel, şekerli su gibi tatlı gıdalara batırarak çocuğa vermeyin.
* Ballı-şekerli süt, tatlandırılmış meyve suyu gibi gıdaları biberon içine koyarak uzun süre çocuğa vermeyin.
* 2.5-3 yaşından itibaren florlu özel çocuk diş macunları ile günde 2-3 defa tercihen kahvaltı ve akşam yemeğinden sonra fırça üzerine mercimek tanesi büyüklüğünde macun koyarak çocuğunuzun dişlerini fırçalayın.
* Tatlı gıdalar tüketiyorsa ve yanınızda fırça yoksa beslenmeden hemen sonra suyla bolca çocuğunuza ağzını çalkalatın.
* Dişhekiminizi düzenli olarak 6 ayda bir ziyaret edin. 3 yaşından sonra çocuğunuza çürük riskine göre yılda ortalama iki kez topikal florlama yaptırın.
Sonuç olarak çocuklarda ağız diş sağlığına büyük önem vermek gerekir. Çocuğun ilk 7 yıllık ağız diş sağlığından tamamiyle ebeveynler sorumludur. Bu dönemde ebeveynler çocuğa ağız diş sağlığının önemini öğretmeli, diş fırçalama alışkanlığını kazandırmalı, dişhekimine kontrole götürmeli ve ancak bu yaştan sonra sorumluluğu yavaş yavaş kendisine vermelidir. Unutmayalım, çocuklarımız için de, bizler için de sağlık ağızdan başlar.
Sağlıkla, güzel gülüşlerle ve sevgiyle kalın.
Paylaş