Paylaş
Sağlıklı bir hayat bizim elimizde. Peki bunun için ne yapmalıyız? Estetia Estetik ve Plastik Cerrahı, Özel Tınaztepe Galen Hastanesi Konsültan Hekimi Prof. Dr. Atay Atabey, sağlıklı yaşamın şifrelerini anlattı:
Sağlıklı bir yaşamın en iyi göstergesi sağlıklı ve canlı görünen deridir. Deri en büyük organımız ve bizi dış etkilere karşı koruyan bir bariyerdir. Derinin üst tabakası sürekli değişir, bu süreç her ay tekrarlanır. Yaşam biçimi, beslenme alışkanlıkları, zararlı maddelerle olan ilişkiler, çevre şartları ve genetik yapı deri kalitesini ve sağlığını etkileyen faktörlerdir. Sağlıklı bir deri genel vücut sağlığının ayrılmaz parçasıdır. Genel olarak sağlıklı ve güzel bir cilt için doğru beslenmek, zararlı etkenlerden uzak durmak ve genetik altyapı çok önemlidir.
Deri dış çevre ile organizmamız arasında fiziksel ve kimyasal bir bariyerdir. Vücut ısısını ayarlamada, dışarıdan gelen zararlı etkenleri engellemede ve D vitamini sentezlenmesinde önemli rol oynar. Deri diğer organlardan farklı olarak hem vücut içindeki olaylardan, hem de dış çevredeki olaylardan etkilenir. Vücudumuzdaki dengeyi iyi anlayıp ona göre hareket etmemiz organizmanın daha düzenli çalışmasını sağlar. Vücudumuz yaşadığımız ortamla, yediklerimizle, çevresel etkenlerle, vücuda giren maddelerle, duygularımızla, genlerimizle ve sosyal çevremizle sıkı bir bağ içindedir. Organizmamızda ters giden olaylar deride belirtiler verebilir. Örneğin, karaciğer bozuklukları deride kızarıklık veya akne türü olaylara yol açabilir. Deri muayenesi yapılarak birçok iç sistem patolojilerinin tanısı konabilir.
DERİYE ZARAR VEREN ETKENLER
Sıvı eksikliği: İnsanlar günlük yaşam çabası içinde su ve diğer sıvıları kısıtlı almaktadırlar. Oysa su, deri hücrelerinin yapı taşıdır. Unutmayalım ki, susamadan su içmek gerekir. Erişkin bir insan günde 2-3 litre su içmelidir. Susuz kalan deri pürüzlenir, kırışır, canlılığını ve parlaklığını kaybeder. Su içmenin yanında deriyi nemlendirecek diğer ajanları (kremler gibi) da kullanmalıyız.
Güneş-solaryum hasarı: Güneşten gelen ultraviyole ışınlar ve çevreden gelen diğer ışınlar DNA hasarına yol açmaktadır. Ayrıca, bu ışınlar hücrelerdeki antioksidan, C ve E vitamini sevilerinin düşmesine yol açarak savunma sistemlerini bozmaktadır. Bunun sonunda deride güneş yaşlanması (fotoyaşlanma) denilen olay sonucunda kırışma, gevşeme ve kalınlaşmalar olmaktadır. Güneş ışınlarının her üç deri kanseriyle ilgili (bazal-yassı hücreli ve malign melanom) aktive edici etkisi bilinmektedir. Solaryum uygulamalarının da (UV ışınları yapay uygulaması) aynen aşırı güneşe maruz kalma gibi hücre hasarı ve deri kanserleriyle ilişkisi saptanmıştır.
Sigara ve tütün kullanımı: Sigara ve diğer tütün ürünleri kullanımı deriye büyük zarar vermektedir. Sigara içmek deri dolaşımını azaltmakta, derinin sarı-toprak rengine dönmesine yol açmakta, deri kanserleri oluşma (özellikle yassı hücreli deri kanseri) riskini artırmaktadır. Ameliyat olan hastalarda yara izlerinin iyileşmesini geciktirmekte, daha kalın ve sağlıksız kalmasına yol açmaktadır.
Egzersiz yapmamak: Düzenli egzersiz yapmayan insanlarda kan dolaşımı yavaşlamaktadır. Deri yeterince kan akımı almayınca oksijenlenme azalmakta ve deri hücrelerinde biriken zararlı maddeler temizlenememektedir.
Kötü yeme alışkanlığı: Beslenme deriyi doğrudan etkileyen bir faktördür. Deri belirli oranda karbohidrat, protein, lipid ve vitaminlere ihtiyaç duyar. Fazla yağlı, aşırı ve tek yönlü karbohidrat ağırlıklı, tuzlu ve asitli yiyecekler deriye zarar verir.
SAĞLIKLI DERİ İÇİN NE YAPMALI
Zararlı ışınlardan korunma-aşırı güneş ışını ve solaryumdan uzak durma: UV ışınları (güneş veya solaryum kaynaklı) hücre hasarı yaptığı bilinen ışınlardır. Bunlara uzun süre maruz kalmamak gerekir. Özellikle atmosferdeki ozon tabakası incelmesi ve salonlarda solaryum kullanımının artmasıyla deri kanserleri görülme sıklığında patlama olmuştur (son 4 yılda yüzde 70’ten fazla artış). Bu durumda aşırı güneş ışınları ve solaryum uygulamalarından uzak durmak gerekir. Güneşlenmeyi sabah ve akşama yakın saatlere almak, güneşli havada şapka, gözlük, kapalı giysiler (UV ye karşı koruyucu giysiler daha iyi) ve güneş kremleri kullanmak gerekir. Güneş koruyucu kremler bizim gibi yoğun güneş alan ülkelerde yaşayan insanlar için vazgeçilmezdir. Güneş ışınları zararlı etkileri onaylanmış güneş kremleri ile engellenebilir. Bunlar UV ışınlarının deriye geçmesini ve verdiği zararların geriye çevrilmesini sağlar.
Nemlendirme: Sistematik olarak bol sıvı tüketmek deri nemliliği ve sağlığı için çok önemlidir. Bunun yanı sıra deriyi dıştan uygulanan nemlendiricilerle desteklemek gerekir.
Sağlıklı yiyeceklerle beslenme: İyi beslenme sağlıklı derinin şartıdır. Protein, lipid ve uygun miktarda karbohidratların yanı sıra vitamin alımı son derece önemlidir.
Egzersiz yapma: Düzenli egzersiz (her gün 30-60 dakika) deri dolaşımını ve oksijenlenmesini artırarak daha sağlıklı ve parlak bir deri görünümü sağlar.
Makyajı kısıtlama: Yoğun yapılan makyaj, uygun olmayan malzemelerle yapılan makyaj deri havalanmasını bozmakta, küçük porları tıkamakta, derinin fizyolojisini bozmaktadır. Makyaj malzemesinde bulunan kimyasal maddeler deride tahrişe, yıpranmaya ve alerjiye yol açabilmektedir. Yapılan makyaj süre sonunda mutlaka dikkatlice temizlenmeli ve deri tekrar eski doğal haline döndürülmelidir.
Paylaş