Palyatif bakım ekibi

Haberin Devamı

TÜRKİYE’nin ilk Palyatif Bakım Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Rüçhan Uslu, palyatif bakım hizmeti veren kurumların çoğaltılmasını amaçladıklarını söyledi. Uslu, yaşam süresinden çok yaşamın niteliğiyle ilgilenen yaklaşım bilincinin Türkiye’de sağlık çalışanları ve toplum tarafından benimsenmesi için çalıştıklarını belirterek, ayrıca palyatif bakımın kanser hastaları başta olmak üzere alzheimer gibi kronik rahatsızlıkların çoğunda gerekli bir basamak olduğunu kaydetti.

Ege Üniversitesi bünyesinde hizmet veren merkez hakkında bilgi veren Prof. Uslu, “Psikiyatr, beslenme, çocuk hastalıkları, ağrı, fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanlarının yanı sıra genel cerrah, onkoloji ve dahiliye uzmanları, pratisyen hekimlerle hemşirelerden oluşan geniş bir ekiple bu hizmet verilecek. Hastaların beslenmelerinin ayarlanması, ağrılarının giderilmesi, fonksiyonel hale getirilmesi ve psiko-sosyal sorunlarının giderilmesi gibi akut ihtiyaçları Tülay Aktaş Onkoloji Hastanesi’nde yeni açılan Nigar Dinleten Palyatif Bakım Yataklı Birimi’nde giderildikten sonra bakımlarına evde devam edilecek” dedi.
Uslu, merkez olmadan önce bu ekibin 2005’ten beri yaklaşık 5 bin hastaya hizmet verdiğini ve bu konuda yeterli tecrübe kazandıklarını ifade etti. Prof. Uslu, en önemli hedeflerinin hastayla yakınlarını teşhisten itibaren yalnız bırakmamak, hastalık sürecinde her türlü fiziksel ve psikolojik ihtiyaçlarına cevap vermek olduğunu dile getirdi.

PALYATİF BAKIM NEDİR

Haberin Devamı

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) şöyle tanımlıyor: “Yaşamı tehdit eden hastalığa bağlı olarak ortaya çıkan problemlerle karşılaşan hasta ve ailede, ağrının ve diğer problemlerin, erken tanılama ve kusursuz bir değerlendirmeyle fiziksel, psikolojik, sosyal ve manevi gereksinimlerin karşılanması yoluyla acı çekmenin önlenmesi ve hafifletilmesine yönelik uygulamaların yer aldığı ve yaşam kalitesini geliştirmenin amaçlandığı bir yaklaşım.”

4 bin kişiye ilkyardım eğitimi

Konak Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü ve İzmir Tabip Odası İlkyardım Eğitim Merkezi işbirliğinde “Ev Kazaları ve İlkyardım” konulu eğitim, Saadet Mirci Semt Merkezi’nde düzenlendi. Eğitime, semt merkezi kursiyerleri ve çevre sakinleri büyük ilgi gösterdi. İzmir Tabip Odası İlkyardım Eğitim Merkezi’nden Dr. G. Berna Gökengin ve Dr. Hüseyin Çetinel’in verdiği eğitimin ardından katılımcılara sertifika sunuldu. Yılsonuna kadar dört bin kişinin ilkyardım konusunda eğitilmesi hedefleniyor. Evde yaşanabilecek çeşitli yanıklar, kanama, bilinç bozuklukları, zehirlenme, boğulma, kırık, çıkık ve burkulma gibi pek çok konuda doğru ve etkin ilkyardım müdahaleleri konularında bilgilendirme yapan doktorlar, gelen soruları da cevaplandırdı.
Konak Belediyesi Sağlık İşleri Müdürü Dr. Filiz Gümeli, çeşitli semt merkezlerinde halka ve belediye personeline “Ev Kazaları ve İlkyardım” konusunda eğitim semineri vermeye devam edeceklerini söyledi. Başkan Hakan Tartan da hastaya, yaralıya bilinçli yapılacak ilkyardımın hayat kurtarmada büyük önemi olduğuna dikkat çekti, “Yılsonuna kadar semt merkezlerimizde dört bin kişiyi ilkyardım eğitimi konusunda bilinçlendirmeyi hedefliyoruz. Kulaktan dolma bilgiler yerine basit ama gerektiğinde hayat kurtaracak bilgiler herkese lazım. O nedenle hem belediye personeline hem de semt sakinlerimize bu eğitimlere katılmalarını öneriyorum” diye konuştu.

Haberin Devamı

Kan testiyle prostat kanserinde erken teşhis

İzmir Çiğli’deki Kent Hastanesi Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Ömer Öge, ilerleyen yaşla birlikte erkeğin prostattan mustarip olma ihtimalinin de o kadar arttığını aktardı. Prostat büyümesinin bir erkeği bekleyen sağlık sorunlarının en tepesinde yer aldığını dile getiren Öğe, “Prostat, yaşlanan erkeği bekleyen en önemli sorunlardan biridir. Prostat büyümesi yaşlanmanın doğal bir sonucudur. Prostat büyümesi önlenemez, ancak tedavi edilebilir bir durumdur. Yeni tanı almış kanser hastalarının yüzde 12’sini prostat kanseri oluşturuyor. 50 yaşını geçmiş erkeklerin yüzde 50’si iyi huylu ürolojik hastalıklara yakalanır ve bunların başında iyi huylu prostat büyümesi gelir. Prostat kanseri tanısı muayene ve PSA dediğimiz bir kan testiyle çok kolaylıkla konulur. Bu tanıyı erken dönemde koyduğumuz zaman hastayı yüzde 100’e yakın bu kanserden kurtarabiliyoruz. ” dedi.

Yazarın Tüm Yazıları