YOĞUN bakım ünitesine sahip bütün hastanelerde bulunmak zorunda olan organ koordinatörleri nakil yapan ekiplerin en önemli aktörü durumunda.
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Organ Nakli Koordinatörü Dr. Nükhet Çelik, 2.5 yılda 29 aile ile görüştüğünü, bunlardan 19’unun organ bağışını onayladığını, bu sürecin sonunda 82 hastaya kalp, karaciğer, böbrek ve kornea nakli yapıldığını söyledi. Dr. Nükhet Çelik, koordinatörlüğün, organ yetmezliği nedeniyle nakil bekleyen kişiler adına "Beyin ölümü" gerçekleşmiş verici adaylarının aileleriyle görüşmekle görevli olduğunu belirterek, "Ülkemizde 40.000’e yakın böbrek, 3000 karaciğer, 1000 civarında kalp bekleyen hasta olduğu biliniyor. Üstelik bu sayıya her yıl 8000 yeni hasta daha ekleniyor" diye konuştu.
Empati ve doğru iletişim
Aile görüşmesinde beyin ölümü raporu eşliğinde beyin ölümü kavramı, organ bağışı ve organ nakli konusunda bilgi verildiğini anlatan Dr. Nükhet Çelik, "Beyin ölümü haberi aldıktan kısa süre sonra yapılmak zorunda olan aile görüşmesinde doğal olarak büyük bir yas söz konusudur. Organ nakil koordinatörü olarak empatik yaklaşım, etkin iletişim kurmak önemlidir. Organ yetmezliği nedeniyle bir gün bizlerin de nakil bekleyen kişiler olabileceği unutulmamalıdır. Organ nakli yapmak, yaşam süresini uzatan, yaşam kalitesini artıran, maliyet kaybını kazanca dönüştüren çok özverili bir görevdir" dedi.
Erken teşhis hayat kurtarır
KONAK Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü ile İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tülay Aktaş Kanser Erken Tanı ve Eğitim Merkezi (KETEM) işbirliği ile gerçekleştirilen eğitim çalışmaları Eskiizmir’de başlatıldı. Yoğun ilgi gören eğitim seminerinde kadınlarda en sık görülen kanser türleri olan meme ve rahim ağzı kanseri konusunda bilgi verildi. Kadınlara ayrıca erken tanı ve korunma anlatıldı, maket üzerinde uygulamalı olarak kendi kendine elle meme muayenesinin nasıl yapılacağı gösterildi. Konak Belediye Başkanı Muzaffer Tunçağ, meme kanseri konusunda kadınların bilinçlenmesinin önemini vurgulayarak, "Çünkü erken teşhis hayat kuntarır. Eğitim ve uygulama çalışmalarımız diğer semtlerde de sürecek" dedi.
Prostat artık
kabus değil
ERKEKLERİ en sık etkileyen ölümcül kanser türü olan prostat kanseri hakkında bilgi veren Kent Hastanesi Üroloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ömer Öge, "50 yaşını geçmiş erkeklerin düzenli prostat muayenesi olmaları gerekir" uyarısında bulundu. Prostat hastalıklarının 10 yıl öncesine kadar erkeklerin kabusu olduğunu ancak günümüzdeki tanı ve tedavi yöntemleriyle beraber bu durumun geride kaldığını kaydeden Doç. Dr. Öge, 1 günü geçmeyen hastanede kalış süreleri ile kansız prostat ameliyatlarını gerçekleştirdiklerini ifade etti. Bazı prostat kanserlerinin çok yavaş ilerlediğine ve yıllarca fark edilmediğine dikkat çeken Doç. Dr. Öge, "Bu yüzden erken teşhis çok önemli. 50 yaşından sonra yılda bir prostat kontrolünü yaptıran bir erkeğin prostat kanserinden ölme riski neredeyse yoktur. Ailede prostat kanseri olanlar için bu yaş sınırı 45’e çekilebilir" dedi.
Korunma Önerileri
1- Sigara ve alkolden uzak durulmalı,
2- Doğal ve sağlıklı besinler tercih edilmeli,
3- Bol su tüketilmeli,
4- E vitamini, selenyum ve domateste bulunan likofen adlı antioksidan ve yeşil çay, prostat kanserine yakalanma riskini azaltıyor. Doğruluğu ispatlanmamış olsa bile doğal ve vücut için yararlı maddeler olduklarından daha sık tüketilmeli.