Kornea nakli yüz güldürüyor

Trafik kazasında yaşamını yitiren 22 yaşındaki bir erkeğin korneası, 20 yıldır bekleyen Ayşe İlbasan’a takıldı.

Haberin Devamı

Yıllar sonra yeniden gören İlbasan, “7 yaşında gözümnde oluşan enfeksiyon nedeniyle bir gözüm görmüyordu. Tekrar yaşama döndüm” dedi. Ameliyatı yapan Prof. Dr. Esin Başer ve Doç. Dr. Göktuğ Seymenoğlu, bu gibi durumlarda doku uyumu aranmadığını belirterek, “Ulusal Kornea Bankası’nın sisteminden sıraya girmiştik” dedi.

Prof. Esin Başer, şöyle konuştu; “Kornea gözümüzün ön kısmında bulunan ince, saydam ve hassas bir doku. Saat camı gibi düşünebiliriz. Görünürlük için şeffaf ve düzgün yapıda olmalıdır. Gerek saydamlık kaybı (opaklaşma), gerekse kornea normal şeklinin bozulması -gözün diğer kısımları sağlam olsa bile- görme kaybına yol açar. Yaygın olarak göz nakli diye bilinen gözün kornea tabakasının nakli (keratoplasti) ile korneada sorunlara bağlı görme kaybı yaşayanlarda görme yeniden kazandırabilir. Kornea nakli günümüzde tüm dünyada en sık uygulanan ve en başarılı nakildir.”

Haberin Devamı


DAHA EMNİYETLİ
Keratoplasti ameliyatları sonucunda elde edilen görsel sonuçların büyük oranda kesilerin ve dikişlerin düzgünlüğüne bağlı olduğunu belirten Prof. Dr. Esin Başer, yüksek ve düzensiz ‘astigmatizma’nın, keratoplasti sonrası ciddi bir sorun olduğunu belirtti. “En iyi cerrahların elinde bile ameliyat sonrası yüksek astigmatizma olabilmekte ve nakil edilen doku saydam bile olsa astigmatizma nedeniyle görme arzu edilen düzeylere çıkamayabilmektedir. Bu durumda da hastanın tekrar gözlük-kontakt lens kullanması gerekebilir veya laser ile düzeltme yapmak gerekebilir” diyen Prof. Başer şunları söyledi:


İDEAL BİRLEŞME HATTI
“Femto lazer bugüne kadar miyop ve astigmatizma ameliyatlarını gerçekleştirmek için kullanılmaktaydı, artık kornea naklinde de kullanılmaya başlandı. Femto saniye lazer destekli keratoplastide verici doku ve alıcı korneası yüksek teknoloji eşliğinde, yani femto laser ile, mikron düzeyinde hassasiyet ile istenilen boyut ve kalınlıkta şekillendirilip kesilmektedir. Böylece, alıcı-verici doku arasında ideal bir birleşme hattı sağlanmakta, dikiş gerginliği en aza inmekte ve bundan dolayı da astigmatizma en az seviyeye inmektedir. Ek olarak lazer kullanılması ile alıcı dokunun endotel hücre sayısı nakil sırasında daha iyi korunmakta, böylece nakledilen doku daha dayanıklı ve daha yüksek kalitede olamaktadır. Bu yöntemle nakil olan doku, travma ve yüksek göz içi basıncına daha dayanıklı olmaktadır. Yöntemin bir başka avantajı da, dikişlerin geleneksel yönteme göre daha erken alınmasına, dolaysıyla daha erken görsel rehabilitasyona olanak sağlamasıdır. Özet olarak, femto laser ile ameliyat daha emniyetli ve daha yüz güldürücü hale gelmektedir.”

Yazarın Tüm Yazıları