Paylaş
O kadar hastalık karbonhidrat kullanımına bağlı oluşmuyor mu? Şeker yemek sağlıksız değil mi? Karbonhidrat kullanımı önemli mi? Az karbonhidratlı bir beslenmem var, yanlış mı yapıyorum? Tüm karbonhidratlar suçlu mu? Hangi karbonhidrat grubu sağlıklıdır? Meyve yemek zararlı mıdır? Ekmeksiz bir hayat olabilir mi? Bu ve pek çok soru birçok kişinin hafızasında. Konuyu, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selahattin Kıyan’la konuştuk...
HAYATINIZDAN ÇIKARIN
Yenmemesi gereken gıdaları yüksek fruktozlu mısır şurubu, mısır gevreği, hamur işi, gazlı içecek, cips, şeker, kızartma, yapay tatlandırıcılar ve hazır gıdalar gibi pek çok çeşitle anlatan Prof. Dr. Kıyan, bu tür yiyeceklerden mümkün olduğunca uzak durulması gerektiğini vurguladı. Karbonhidratların vücudun ana enerji kaynağı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Selahattin Kıyan, sağlıklı ve dengeli bir diyetin önemli bir parçası olan karbonhidratların kaynak ve kalitesinin çok önemli olduğunu dile getirdi. Prof. Dr. Kıyan, enerjinin yanında vitamin, mineral, bitkisel besin ve lif de sağlayan karbonhidrat kaynaklarını sebzeler, meyveler, kepekli tahıllar, fasulye, baklagiller, süt ürünleri olarak sıraladı. Dengeli bir diyette karbonhidratların yüzde 45-50’ sini oluşturmasının istendiğini aktaran Prof. Dr. Selahattin Kıyan, “Ancak karbonhidratların kısıtlanması gereken hastalıklarda bu oran yüzde 20-40’a kadar indirilebilir. Bu orana fonksiyonel tıp diyetisyeni ve fonksiyonel tıp hekimiyle birlikte karar vermek uygun olur” dedi.
GLİSEMİK İNDEKS VE YÜK
Glisemik indeks ve glisemik yük kavramlarına da değinen Prof. Dr. Kıyan, “Glisemik indeks belirli miktarda sindirilmiş karbonhidratın (50 gram) kişinin kan şekerinde nasıl değişiklikler yaptığını veya kan şekerini ne kadar süre yüksek tuttuğunu gösteren bir ölçüdür. Glisemik yük ise karbonhidrat içeren bir besinin yenilen miktarının kan şekerine etkisidir. Glisemik indeks 0-55 arası düşük, 56-69 arası orta, 70 ve üzeri ise yüksektir. Glisemik yük 0-10arası düşük, 11-19 arası orta, 20 ve üzeriyse yüksektir” bilgilerini verdi.
Düşük glisemik indeksli besinlerin, kan şekeri düzeylerinin kontrol altına alınmasına ve enerjinin korunmasına yardımcı olduğuna işaret eden Prof. Dr. Selahattin Kıyan, glisemik indeksi yüksek besinlerin kan şekerini hızlı düşürdüğünü ve acıkmayı hızlandırdığını, düşük glisemik indeksli besinlerin ise daha uzun süre tok tuttuğunu, kan şekerinin düzenlendiğini, kalp hastalıkları ve tip 2 diyabet riskinin azaldığını aktardı.
TARÇIN VE YULAF MUCİZESİ
“Rafine şeker ve beyaz ekmek yüksek glisemik indeksli, sebze ve tam tahıl ise düşük glisemik indeksli besinlerdir” diyen Prof. Dr. Kıyan, meyvelerin de olgunlaştıkça glisemik indekslerinin arttığını belirtti. Tarçın ve yulafın da glisemik indeksi düşüren mucize besinlerden olduğunun altını çizen Prof. Dr. Selahattin Kıyan, “İcatlar başkalarıyla aynı şeye bakıp farklı düşünebilenler tarafından yapılır. Biraz değiştirelim: Sağlık başkalarıyla aynı yiyeceklere bakıp farklı yiyebilenler tarafından kazanılır” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Paylaş